Abdurrahman Dilipak
Erdoğan ve Fidan
Birileri Erdoğan ve Fidan’dan fevkalade rahatsız..
En çok rahatsızlık duyan ülkeler belli. İsrail, Suriye ve İran..
Ve tabi ABD’nin neoconları..
İşin içinde İsrail olunca, tabi ki, Avrupa’daki Yahudi lobisi..
Arap milliyetçileri ve Arab ülkelerinin diktatörlük rejimleri.. Feodal beyler yani..
Peki bizimkilere ne oluyor? Bizden birilerine yani. Ötekilerin niye karşı oldukları belli.. Bizden birileri, Erdoğan karşıtlığı konusunda bize göre en uçtakilerle kolkola..
Haberal serbest bırakılınca bir şey yazmıştım.. “Tapınakçılar, bizden birilerinin kapılarını çalıyor” diye..
Ergenekonculardan bir kısmı uzlaşmaya hazır.. Ama bu uzlaşı Erdoğan ve ekibi ile olmayacak..
Tamam “dinci”ler de iktidara ortak olsun ama, ılımlıları-hışımlıları değil yani..
Bu “ılımlı”, “hışımlı” tartışması yeni değil..
Hem dincileri niye tek sepette topluyorlar ki. Onlar da farkına vardılar bu işin. Para ve iktidarı görünce işbirliğine yanaşan daha bir sürü topluluk var.. Kendilerine benzetecekleri, en azından kendileri için tehdit oluşmayacak diğer grublarla da birlikte çalışmak istiyorlar.
Onun için, aslında birileri bindikleri dalı kesiyorlar.. Çünki Erdoğan ve Fidan giderse, kendilerinin önemi ve rolü de azalacak. Başka ortaklar gelecek..
Erdoğan ve Fidan’a dışarıdan yönelen tehditler karşısında AK Parti tabanı dayanışma içine girer. Ama içeriden bir muhalefet partinin gücünü azaltabilir.. Birileri bunun hesabını yapıyor..
Aslında CHP’yi de MHP’yi de AK Parti’ye karşı kullanabildikleri kadar kullanıyorlar, ama AK Parti ve Erdoğan giderse, kendilerinin de sonu gelecek..
AK Parti batının ve ABD’nin giderek daha fazla kontrolünden çıkmanın ötesinde, sadece ABD ve Batı için değil, uluslararası sistem için giderek daha fazla tehdit oluşturuyor.. Erdoğan, Arap dünyası ve İslam dünyası, Balkanlar ve Kafkasya ile ilgili bağımsız politikalar geliştiriyor. Batılılar yeni bir Osmanlı ile karşı karşıya kalma endişesine kapılmaya başladılar..
AK Parti ile birlikte aynı sistem Hamas’ı da karşısına almaya başladı.. Filistin’de de Hamas karşıtları, aynı mihrakların sponsorluğunda harekete geçmeye hazırlanıyor..
Mason Locaları, Liberaller, sol, sosyalist, her kesimden insanı bir araya getirip, önlerine de “Bizimkiler”i yerleştiriyorlar.. Ergenekoncular, Sermaye kesimi de bu oluşuma destek veriyor.. PKK’yı da bu koalisyona çekmeye çalışıyorlar. Genel af bu anlamda Ergenekoncuların da işine yarıyor, PKK’nında..
Ergenekon konusunda daha düne kadar mangalda kül bırakmayanların, 28 Şubat konusundaki sessizlikleri dikkatinizi çekiyor mu? Mesela bu işin uluslararası boyutu konusunda kimsenin sesi çıkmıyor. İşin Media ve Sermaye boyutu konusunda da sessizlik hakim..
Ya da Ergenekon ve Balyoz’un dışarıdaki uzantıları da gündemden çıktı..
Çünki derin bir mutabakat sağlandı..
Zaten daha işin başında, bu davalar başlarken yazmıştım: “Bunları bu dava ile birilerine “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle” kabilinden mesaj veriyor. Bu güçleri teslim olmaya zorluyor, itaate zorluyorlar. Bunlar ABD’nin, kontrol dışı söz dinlemeyen çocukları. ABD artık yola ılımlı İslamcılarla devam etmek istiyor, bunlarsa bunu kabul etmiyorlar.. Bu operasyonlar, ABD’nin bu derin yapıyı kontrol altına alma ve tasfiye operasyonudur”
Hala aynı kanaatteyim. Şark cephesinde yeni bir durum yok.. Derin devletin gayesi ve yöntemi değişmedi. Sadece değişen şartlara göre kadrolarını yeniliyor. Yarın bu kadroyu da değiştirme ihtiyacı duyabilir.. Bugünki müttefikleri “Ilımlı İslamcılar”. Böylece müslümanlar arasında bir bölünme ve çatışma zemini oluşturacaklar. Bir yanda da agnostizm ve atomizasyon sürecine destek verecekler..
Selam ve dua ile.
yeniakit