"Erdoğan'ı Üzen Allah'ı Üzer "

"Erdoğan'ı Üzen Allah'ı Üzer "

Geçtiğimiz ay Genel Kurul'daki gergin anların fitilini ateşleyen Durmuş, yine konuştu...

Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı'nın (TÜRKV) organizasyonu ile Nevşehir Kapadokya Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Ne Açılım Ne Bölünme, Bir Bütündür Türkiye'' konulu konferansta konuşan Durmuş, TBMM Genel Kurulu'nda söz aldığı sırada, Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın GATA'ya alınmaması konusundaki konuşmasını hatırlattı.

Durmuş, ''Bu, ne melem koltuk sevdasıdır ki, 'Tayyip Erdoğan'a karşı çıkan, Tayyip Erdoğan'ı üzen Allah'ı üzmüştür' diyorlar. Tövbe tövbe. Şu sözümü Allah rızası için bir yorumlayın'' dedi.

Kendisinin Müslüman olup olmadığının sorgulandığını söyleyen Durmuş, konferans sırasında şahadet getirdi. Durmuş, ''Biz Müslüman bir insanız. Elhamdülillah Müslümanız. Ölçüsü nedir? Peygamber efendimize göre kelime-i şahadet getirmek Müslümanlığın göstergesi için yeterlidir'' diye konuştu.

Demokratik açılım konusuna da değinen Durmuş, açılımın bir yıkım projesi olduğunu savunarak, şöyle devam etti:

''Köşe yazarlarını azarlayacaksınız, muhalefet liderlerine bağıracaksınız, çağıracaksınız; muhalefetin milletvekili, kürsü dokunulmazlığı olan o kutsal Meclisin çatısı altında konuşurken hakaret edeceksiniz, küfredeceksiniz, daha da olmadı milletvekillerinizi gönderip yumruklatmaya çalışacaksınız. Sonra da PKK'yı kucaklayacaksınız, Ermeni'yi kucaklayacaksınız. Soruyorum size, 'Ben konuşuyorum' diye buraya geldiniz. Sizin, Ermenistan'da oturan ve bizi soykırımla itham eden insanlar kadar kıymetiniz yok mu? Sizin dağda, askerlerimize kurşun sıkan PKK'lı caniler kadar kıymetiniz yok mu? MHP'liyseniz şüpheli.

Bu açılım bir yıkım projesidir. Bu açılım şehitleri, gazileri, Azerileri ve Müslüman Türkleri yok sayarak, Avrupalıların dayatmaları, Obama'nın dayatmasıyla, PKK'yı tanıma operasyonudur. Bu bir PKK açılımıdır. Kürt vatandaşlarımız, kardeşlerimiz, bizim birinci sınıf vatandaşımızdır. Kız alıp kız verdiğimiz, ayrıca açılım ihtiyacı gerekmediğine inandığımız vatandaşlarımızdır. Neden? Her resmi kurumumuzda birinci sınıf vatandaş muamelesi görürler, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmezler. Gösteren varsa da kanun önünde onun hesabını soralım. Hiçbir açılıma yer vermeden ne Ermeni ne Kürt ne Roman ne şu ne bu. Roman da benim bu ülkede yaşayan vatandaşım, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i de benim Müslüman kardeşim, bu ülkede yaşayan vatandaşım. Onun da kanun karşısında birinci sınıf vatandaş olduğunu hepimiz peşinen kabul edelim.''