Erdoğan'ın DTP'yi Kurtarma Planı
DTP milletvekillerinin ifade vermek için polis zoruyla götürülmesi kararı siyaseti harekete geçirdi. İlk adım Erdoğan'dan geldi. İşte ayrıntılar...
Başbakan Erdoğan, DTP milletvekillerinin zorla ifadeye götürülmesini önlemek için küçük bir anayasa değişikliğinin yeterli olacağını belirterek, "Artık Türkiye, insanların düşüncelerinden dolayı yargılandığı bir ülke olmamalı" dedi. Meclis'te soruları cevaplayan Erdoğan, Anayasanın 14. maddesinde yapılacak küçük bir düzenlemeyle sorunun çözüleceğine işaret etti ve "Muhalefeti bu konuda adım atmaya çağırıyorum. Muhalefetin adımına her türlü desteği veririz" diye konuştu. Erdoğan, "Türkiye'de biz ister milletvekili olsun, ister sıradan vatandaş, kimsenin düşüncelerinden dolayı yargılanamsını istemiyoruz. Muhalefet adım atarsa inşallah bu ay içerisinde sorunu çözeceğiz" dedi.
BAYKAL'A AÇILIM MEKTUBU
Akşamki resepsiyonda ise DTP'li Sırrı Sakık ve Akın Birdal ile sohbet eden Erdoğan DTP'li vekillerin polis zoruyla ifadeye çağrılmasına yönelik krize ilişkin, "İnşallah bu sorunu bu ay içinde çözeceğiz" ifadesini kullandı. Erdoğan, demokratik açılıma ilişkini ise, "Çalışmalarımız sürüyor, Meclis'e geldiği zaman da atılması gereken adımları atacağız. Bundan sonraki süreç içerisinde parlamento çatısı altında yapacaklarımızı da, tüm Anadolu'ya yayılarak yapacaklarımızı da göreceksiniz" diye konuştu. Erdoğan, Demokratik açılım konusunda Baykal'a AK Parti kongresinden sonra bir mektup göndereceğini de açıkladı.
IMF ile 6-7 Ekim'de gelişme olabilir
Başbakan Erdoğan, IMF görüşmeleri hakkında sorulan soru üzerine, ''IMF ile görüşmelerde olumlu diyebilirim, ama şu noktada diyemem. Ancak öyle zannediyorum ki 6-7 Ekim ve öncesi, çok daha farklı gelişmelere neden olabilir. Temenni ederiz ki IMF kararını bir an önce verir. Çünkü, artık bizim açımızdan verilecek bir karar yok. IMF'in kararını vermesi lazım'' diye konuştu.
Şahin: Meclis hukukunu korur
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, DTP'li vekillerin zorla ifadeye götürülmesi kararına ilişkin Meclis'in kendi hukukunu koruyacağını söyledi. Şahin, "TBMM geçmişte hukukunu korumuştur, bundan sonra da korur" dedi.
Demokratik açılım sürecinde kritik bir sınava dönüşen "DTP'li vekillerin ifade krizine" çözüm bulunuyor. Başbakan Tayyip Erdoğan, "Hiçbir insanın fikrinden dolayı yargılanmasından yana değiliz. Anayasa değişikliğine varız" diyerek ilk adımı attı. DTP milletvekilleri Emine Ayna, Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk ve Sebahat Tuncel hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nce çıkarılan "polis zoruyla ifadeye getirilmesi" kararı Meclis'in ilk yasama gününe damgasını vurdu. Erdoğan, bir gazetecinin sorusu üzerine şöyle dedi: "Yasal değişikliğin adımlarının atılması noktasında, her zaman varız. Burada anayasanın 14'üncü maddesiyle alakalı bir sıkıntı söz konusu. Fikrinden dolayı hiçbir insanın yargılanmasından yana değiliz. Bu ister parlamenter olsun, ister olmasın. Muhalefet partileri hazırsa, beraber bu işi yaparız. Anayasa değişikliğine de, yasa değişikliğine de varız, ne gerekirse." Erdoğan, Meclis oturumunun ne zaman yapılacağı sorusunu da "Kısa, orta, uzun vadeli takvimimiz var. Kısa vadeli dediğimiz çalışmalar mevzuat ve genelgelerle, orta vadedekiler genelge ve yasalarla ilgili. Uzun vadeliler ise anayasa değişikliği gerektirenler. 'Şu tarihtir diyemem'" yanıtını verdi. Demokratik açılım konusunda AK Parti yarın yapılacak 3. Olağan Kongresi'nde bir komisyon kuracak. Komisyonun aynı gün hazırlayacağı rapor oylanacak.
ARINÇ'IN ÖNERİSİ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da anayasadan kaynaklı bir yanlış olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "14. maddede sayılan fiiller konusunu bir maddede açıklarsanız kendileri hakkındaki yargılamalar dokunulmazlık kaldırılıncaya kadar durur. Bir milletvekilinin yargılanması beni rahatsız ediyor. Meclis'te karma komisyon toplanıp karar alabilir. Yapılması gereken anayasanın 83. maddesini değiştirmek." Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da "Anayasa değişikliği gerekli, başka çözümü yok" dedi.
14 VE 83'ÜNCÜ MADDELER NE?
ANAYASANIN 83. maddesi, 14. maddedeki suçları işleyenlerin milletvekili seçilmeden önce haklarında açılan davaların sonra da sürmesini öngörüyor. 14. madde "Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbirinin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacağı" hükmünü içeriyor.