Ergün: AKPM baskıyla bir noktaya gelmez

Ergün: AKPM baskıyla bir noktaya gelmez

AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM), AK Parti'nin kapatılması halinde Türkiye için siyasi denetim mekanizması öngören kararını...

AK Parti Grup Başkanvekili Nihat Ergün, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin (AKPM), AK Parti'nin kapatılması halinde Türkiye için siyasi denetim mekanizması öngören kararını ''Onunla bununla kavga ederek bir yere varılmaz. Biraz da bizler objektif değerlendirme yapsak daha iyi olur'' diye değerlendirdi.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise kararı ''darbe girişimi, baskı ve dayatma'' olarak niteledi ve böyle bir şeyin kabul edilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Ergün, TBMM'de gazetecilerin sorusu üzerine, Türkiye'nin, 2004 yılına kadar izleme alanı içinde olan bir ülke konumunda olduğunu hatırlattı. Ergün, 2004 yılına kadar yapılan demokratikleşme hamleleri nedeniyle Türkiye'nin demokratik anlamda izlemenin dışına çıkartıldığını ifade ederek, ''Türkiye, 4 yıldır bu kapsam içerisinde'' dedi.

''Kimsenin Türkiye'nin pozisyonunu yeniden 4 yıl önceki noktaya getirmeye hakkı olamaz'' diyen Ergün, şunları söyledi:

''Türkiye'yi antidemokratik istikamete doğru götürme çabalarına kimsenin destek vermemesi gerekir. Türkiye'de de kimsenin destek olmaması gerekir.

AKPM'nin Türkiye ile ilgili değerlendirme yapması yeni bir şey değil. 2004'te bir değerlendirme yapmış, izleme alanı dışına çıkarmış. Bu, hepimiz için memnuniyet verici oldu. Bu durumun geriye gitmesi söz konusu olamaz. Bu ilerlemelerden sonra eğer geriye gidiş olursa, uluslararası alanda Türkiye ile ilgili değerlendirmeler değişecektir.

Türkiye, şu dağın arkasında veya okyanusta ıssız bir adada köy olsa o zaman Türkiye hakkında kimse bir şey söylemez zaten. Bu söylemler, değerlendirmeler, Türkiye'nin dünya açısından ne kadar önemli olduğunu gösteren bir tablodur. Hepimizin, Türkiye'nin demokrasisini ilerletmeye bakması lazım.''

-27 ÜLKE-

AK Parti'li Ergün, Avrupa kurumlarının şu veya bu kişinin baskısıyla bir noktaya ulaşacağını sanmadığını, Avrupa'nın çok parçalı bir yer olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''27 ülkeye birden bir siyasi partinin veya birkaç milletvekilinin baskı uygulayabiliyor olması düşünülebilir bir şey değil. Avrupa'daki değişik siyasetçiler, değişik ülkeler, Türkiye hakkında ortak bir değerlendirme noktasına geliyorsa o zaman, bizim Avrupa'daki siyasetçilerle kavga etmek yerine 'gerçekten Türkiye'de demokrasi alanında geriye gidiş var mı?' bunu ortaya koymamız lazım. Onunla bununla kavga ederek bir yere varılmaz. Biraz da bizler objektif değerlendirme yapsak daha iyi olur.''

-''AKPM, ADETA AKP MECLİSİ''-

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da AKPM'nin kararını, Türkiye Cumhuriyeti Devletine, parlamentosuna ve demokrasisine bir ''hakaret'' olarak gördüğünü söyledi.

''Bu bir darbe girişimidir, baskı, dayatmadır. Böyle bir şeyin kabul edilmesi mümkün değildir. AKPM, adeta AKP meclisine dönmüştür'' diyen Vural, şöyle konuştu:

''Bundan önce de AKP milletvekillerinin isteği üzerine, bir bildiri hazırlama skandalı ortaya çıkmıştı. Bunu inkar etmişlerdi. Şimdi görüyoruz ki yine AKP'li milletvekillerinin girişimleriyle AKPM, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni cezalandırıyor. Onun hakkında açıkça baskı uygulama niyetinde. Türkiye'de demokrasiyi, siyasi partiler ve kurumlar nezdinde yürütecek milli kurumlar vardır. MHP olarak, Türk demokrasisinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için gerekli girişimlerde bulunuyoruz.

AKP ve Sayın Başbakan; yabancılardan merhamet dilenerek, siyaset yapılmaz. Bu konuda bir endişe, bir talep varsa, bunu açık yüreklilikle Türk milleti önünde dile getirmek gerekiyor. Yabancılara gidip, onlardan merhamet dileyip, bu konuda Türkiye'ye baskı yapılmasını istemek, doğru değildir. Ne isteyecekseniz milletten, bu parlamentodan isteyin. TBMM varken, AKPM'den merhamet dilenmek, bu konuda bildiri yayınlanmasını talep etmek, bu konuda baskı oluşmasını talep etmek, Türk demokrasisine Türk milletine hakarettir.''