Ermenistan'da Türkiye Suçlaması

Ermenistan'da Türkiye Suçlaması

Ermenistan Cumhurbaşkanı Koçaryan, rakibi eski Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan'ın partisinin Ermenistan'ı Türkiye'ye eklemek istediğini ileri sürdü.

Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan, eski Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan ve onu destekleyen eski iktidar partisi Ermenistan Ulusal Hareketi'nin faaliyetlerine siyasi açıdan önem vermediğini belirterek, ''Ulusal Hareket, Karabağ davasına ihanet etti ve Ermenistan'ı Türkiye’ye eklemeye hazırlar'' dedi.

Koçaryan, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusunda da Petrosyan'ı suçlayarak, Petrosyan ve partisinin bu konuyu ''unutmaya hazır olduğunu'' söyledi.

Ülkede Cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru hazırlık çalışmaları sürerken, Koçaryan da ''Golos Armenii'' (Ermenistan'ın sesi) gazetesine yaptığı açıklamada, iktidar adayı Başbakan Serzh Sarkisyan'ın en ciddi rakibi olarak gösterilen Ter Petrosyan ve onu destekleyen Ermenistan Ulusal Hareket partisine ülke siyaseti açısından ağır eleştiriler yöneltti. İktidardaki birinin eski yönetimi kötülemesinin eski Sovyet geleneği olduğunu ve bunu yapmak istemediğini ifade eden Koçaryan, şunları kaydetti: ''Ulusal Hareket'in önde gelen isimlerinin büyük çaplı hırsızlıklar nedeniyle şu anda hapiste olmaları gerek.

Eski İçişleri Bakanı Vano Siradegyan hakkında cinayet soruşturması var. Ben bu konuları 9 yıldır (iktidarda olduğu sürece) açmıyordum. Ancak Levon Ter Petrosyan ve Ulusal Hareket'in kendisi bu tartışmaları kışkırttı.''
Koçaryan, görüşlerini, ''Bugün açıkça söylüyorum, Ulusal Hareket, halkın güvenini suistimal etti. Ekonomiyi çökerten Ulusal Hareket, Ermenistan'ı dünyadaki en yoksul ülkeler arasına düşürdü. Karabağ hareketi dalgasıyla iktidara gelen Ulusal Hareket, bu davaya ihanet etti.

Ulusal Hareket partisi, ulusal ideolojiden yoksun ve Türkiye'ye bağlamaya hazır''
diye sürdürdü. Ter Petrosyan'ın bugünkü siyaset ortamında ''muhalefet güçlerinin babası'' olmaya çalıştığını söyleyen Koçaryan, ancak bunun başarısızlıkla sonuçlanacağına inandığını da kaydetti. Koçaryan, ''tüm potansiyel devrimciler (muhalefet) siyasi açıdan iflas etmiş durumda. Halkımız akıllı ve gerçekçidir, geveze ve maceracıların peşinden gitmeyecektir'' ifadesini kullandı.

-İŞGAL ALTINDAKİ YUKARI KARABAĞ-

Açıklamasında işgal altındaki Yukarı Karabağ konusuna da değinen Koçaryan, Ulusal Hareket'in, Karabağ hareketinin etkisiyle iktidara gelmesine rağmen kısa süre içinde Karabağ'ı geri vermeye hazır hale geldiğini savunarak, Ter Petrosyan'ın Cumhurbaşkanlığından istifa etmeden önce sorunun Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü çerçevesinde çözülmesi taahhüdü verdiğini ve o dönemdeki müzakerelerin bu kapsamda yapıldığını söyledi.

Söz konusu taahhüdü aşmak için çok çalıştığını ve bugünkü görüşmelerin bölge halkının kendi kaderini tayin etme hakkı çerçevesinde yapıldığını söyleyen Koçaryan, ''aynı doğrultuda bölge statüsünün belirlenmesi için referandum yapılacağını, referandumdan önce de Yukarı Karabağ'ın uluslararası platformlarda tanınmasının beklendiğini'' ileri sürdü.

Ulusal Hareket partisi tarafından ''Ermenistan'ın en büyük partnerinin Azerbaycan olması gerektiği'' düşüncesinin dile getirildiğini ifade eden Koçaryan, Yukarı Karabağ'ın geri verilmeden bunun imkansız olduğunu söyledi. Kendi döneminde barışçı çözümü amaçlayan müzakereler sürecinde iki kez nihai anlaşmayı imzalama noktasına geldiklerini belirten Koçaryan, ancak bunların her ikisinin de Azerbaycan yüzünden gerçekleştirilemediğini iddia etti.

Gelecek seçimlerde mücadelenin iktidar için değil, cumhurbaşkanlığı koltuğu için yapıldığına işaret eden Koçaryan, anayasada icra gücünün hükümet olduğunun açıkça belirtildiğine de işaret etti ve ''seçimi parlamento çoğunluğun lideri (Sarkisyan) kazanırsa güçlü bir cumhurbaşkanı olacağını, başka birinin kazanması durumundaysa cumhurbaşkanının konumunun İngiltere Kraliçesi gibi olacağını''
savundu.

-TER PETROSYAN–

Ermenistan'ın ilk Cumhurbaşkanı Ter Petrosyan ise bugünkü yönetimin faaliyetlerinin yağma ve talandan ibaret olduğunu ifade ederek, ''İktidar baştan ayağa yolsuzluk içinde, bu her şeyin suç dünyası kurallarına tabi olduğu kleptokrasidir'' dedi. Merkezi Erivan'da bulunan Mediamax ajansının haberine göre, Ter Petrosyan, Rus Kommersant gazetesine yaptığı açıklamada, bugünkü iktidarın ülkeyi tamamen yağmaladığını, iç ve dış politikasının sadece şahsi zenginlik elde etmeyi amaçladığını söyledi. İktidarın kendisine yönelik eleştirilerinin de gerçeği yansıtmadığını savunan Ter Petrosyan, hırslı bir insan olmadığını, Cumhurbaşkanlığından hiç bir şey kazanmayacağını, aksine şahsi hürriyetini kaybedeceğini dile getirdi.

Özellikle iktidarı elinde tutan iki kişinin (Koçaryan ve Sarkisyan) kendisine musallat olacağını ifade eden Ter Petrosyan, 27 Ekim 1999 tarihinde Ermenistan Parlamentosu'na yapılan saldırıyı anımsatarak, bu saldırıdan sonra devlet yapısında piramit benzeri bir yapı oluşturulduğunu ve gücün en üstteki iki kişide toplandığını belirtti. Yönetim değişmezse ülkedeki genel durumun gelecek 5-10 içinde felakete dönüşeceği uyarısında bulunan Ter Petrosyan, bunun ekonomik, sosyal alanlarda ve ülkenin tecrid edilmesine yol açan Yukarı Karabağ konusunda daha açık görüleceğini, geçim sıkıntısı nedeniyle ülkeyi terk etmek zorunda kalanların sayısının da çok daha fazla olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanlığını, sözünü ettiği yöneticileri dizginlemek için istediğini de dile getiren Ter Petrosyan, bunu başardıktan sonra cumhurbaşkanlığından ayrılacağını ve halkın yeni bir cumhurbaşkanı seçeceğini kaydetti. Ter Petrosyan, seçimlerde oy kullanma ve sayım sürecinde hile yapılmaması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini de belirterek, bu süreçte oy pusulalarının ülke dışında basılması, oy kullanan seçmenlerin parmaklarına boya sürülmesi gibi önerilerde bulunduklarını söyledi. Seçim sürecinde şiddet ve yasa dışı eylemlere izin veren taraf olmayacaklarını da belirten Ter Petrosyan, mesaj vermek isteyen insanların bunu ancak barışçı yollarla yapması gerektiğini bildirdi.

-ERMENİSTAN'DAKİ RUS ÜSLERİ-

Açıklamasında Rusya ile ilişkilere de değinen Ter Petrosyan, ülkesine Rus üssü kurulması önerisini dönemin Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'e kendisinin yaptığını belirterek, bağımsızlıktan sonraki dönemde Rus askerlerinin Ermenistan'da kalmasıyla ilgili sorunlar ortaya çıktığını, bu sorunları aşmak için Ermenistan'da Rus üssü kurulmasıyla ilgili kararnamenin de yine kendi önerisiyle Yeltsin tarafından imzalandığını dile getirdi.

Rus üssünün iki ülke çıkarları doğrultusunda kurulduğunu belirten Ter Petrosyan, bu çıkarların bugün de geçerli olduğunu ifade etti. Rusya ile aralarındaki en önemli anlaşmaların kendi iktidarı sırasında imzalandığını da belirten Ter Petrosyan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ''BDT'ye giriş anlaşmasını imzalayan ilk ülke Ermenistan oldu. (BDT bünyesindeki) Kollektif güvenlik anlaşması, (Türkiye ve İran ile olan) sınırların ortak korunması, (Rusya ile Ermenistan'ın) tek hava savunma sisteminin kurulması, Gümrü'de askeri üs kurulması, (Rusya-Ermenistan ortaklığındaki) Armrosgazprom şirketinin kurulması, tüm bunlar benim iktidarım döneminde oldu. Bugünkü yönetim yeni hiçbir şey yapmadı.''

Borçlara karşılık Ermenistan'da enerji, akaryakıt gibi çeşitli alanlarda faaliyet gösteren büyük şirketlerin Rusya'ya devredilmesi konusunda Ermeni halkının Rusya'yı suçlu gördüğünü, ancak asıl sorumlunun kolay yolu seçen Ermenistan yönetimi olduğunu söyleyen Ter Petrosyan, söz konusu uygulamanın Ermenistan tarafından önerildiğini anımsattı. Ter Petrosyan, Ermenistan'da 19 Şubat 2008 tarihinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidarın adayı Sarkisyan'a karşı muhalefetin en güçlü adayı kabul ediliyor.

ajanslar