Russia Today'in (RT) haberine göre, savaşçı Ezidi kadınlardan biri olan Hate Şengali, daha önce Irak'ın kuzeyindeki bir restoranda şarkı söylüyordu. Yetenekli halk müziği şarkıcısı, çatışmaların pençesindeki bölgeyi terk etmek için her fırsata sahipti. Ancak insanlara karşı hissettiği görev duygusuyla ülkesinde kalarak kendine yepyeni bir iş edindi ve gönüllü askerlik yapmaya başladı.

‘TOPRAKLARIMI TERK EDECEĞİME KENDİMİ FEDA EDERİM'

RT'ye konuşan Şengali, bu kararı nasıl aldığını şu sözlerle anlatıyor: “Direniş başladığında, peşmergeye katılmaya karar verdim. Bir arkadaşım, ülkeyi neden terk etmediğimi sordu, çünkü kendi bölgemde başarılı bir şarkıcıyım. Ona 'burayı terk etmektense kendi topraklarım için canımı feda etmeyi tercih ederim' dedim.”

‘SAVAŞACAK KADINLARI TOPLAMAK HİÇ ZOR OLMADI'

Irak'ta kalıp ‘Güneşin Kızları Tugayı'nı kuran Şengali, tugayın komutanlığını da yapıyor. Şengali, kendilerine zulüm eden IŞİD'e karşı savaşacak kadınları bir araya getirmenin hiç de zor olmadığını söylüyor:

“Kadın taburu kuracağımı duyurduğumda, çok fazla katılım talebi aldım. Bence en az 17 yaşında olmak, taburumuza katılmak için yeterli bir kriter. Hiç kimseye ayrımcılık yapmıyorum. Benim için kimse diğerinden farklı değil.”

‘GİT VE KAÇIRILAN KADINLARI ÖZGÜRLEŞTİR'

Ezidi kadın taburunun diğer üyesi Janya, başka bir ülkede yaşasaydı şu anda lise sıralarında oturuyor olacaktı, ne var ki Irak'ta savaş eğitimi alıyor. 17 yaşındaki genç kadın, kendisini şöyle tanıtıyor:

“Güneşin Kızları Tugayı'nın savaşçılarından biriyim. IŞİD'ın kaçırdığı kadınlarımızı korumak için peşmergeye katıldım. Ailem bana destek verdi, ‘Git ve IŞİD'in kaçırdığı kadınları, topraklarımızı özgürlüğe kavuştur' dediler.”

'40 GÜN BOYUNCA OĞLUMU GÖRMEME İZİN VERMEDİLER'

IŞİD'e eşir düşen Ezidi kadınlardan biri olan Halide, o korkunç günleri dehşetle hatırlıyor:

“Erkekleri dışarı çıkardılar, sonra silah sesleri duyduk. Ben Suudi Arabistanlı bir IŞİD militanına verildim. 40 gün oğlumu bana göstermedi. Çocuğumu getirmesi için yalvardım, babamın ona para vereceğini söyledim. ‘Baban ödeme yapmayacak, çünkü o bir kâfir' dedi. Oğlumu geri getirdiklerinde, sırtında bir sürü darp izi gördüm. Kız bebeğimi ise emzirmeme izin vermediler. Sadece üç dakika süt verebiliyordum, sonra hemen götürüyorlardı. Eğer ağlarsam iki çocuğumu da öldüreceklerini söylüyorlardı.”
Halide, birçok kez IŞİD militanlarına satıldıktan sonra, ellerinden kurtularak özgürlüğüne kavuşmayı başarmış.