Mehmet GÖKTAŞ
Fetihten sonra istiğfar gelmeliydi
Fethin ve bu anlama gelebilecek başarıların bir ahlakı vardır: Fethi Allah’tan bilmek ve ona hamdetmek, özellikle fetihle birlikte ondan af ve mağfiret dilemektir.
“Allah’ın yardımı gelip fetih gerçekleştiğinde ve insanların fevc revc Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamdederek şanının yüceliğini dile getir ve istiğfar et, bağışlanma dile. Şüphesiz ki o tövbeleri çok kabul edendir.”(Nasr süresi)
Özellikle Mekke’nin fethinde Rasúlullah’ın (s.a.v) şahsında müthiş bir fetih ahlakı görüyoruz. Her şeyden önce Mekke’ye girişi bile onun peygamber olduğunu ispat için tek başına yeterlidir. Tevazudan devesinin boynuna değecek şekilde mübarek başını öne eğerek girmişti Mekke’ye.
Ve devesinin arkasına kimi bindirmişti biliyor musunuz? Üsame bin Zeyd’i bindirmişti, bir kölenin oğlunu. Protokol diliyle söylersek; o gün iki numaralı kişi oydu.
Ve Kâbe’nin damına da ezan okuması için simsiyah bir köleyi, dün selam verilmeyen, adam yerine konmayan, adı anılmaya değmeyen bir köleyi çıkarmıştı.
Sonunda da kendisine bütün zulüm ve kötülükleri reva gören ve şu anda karşısında başları öne eğilmiş onun hükmünü bekleyen Kureyş’e; “Entümüttulekâ- hepiniz hürsünüz, bugün kötülükleri başa kakma günü değildir” buyurmuştur.
Belki Mekke’nin fethiyle eşleştirmek doğru olmaz ama Allah Teâla bugünkü iktidara da benzer fetihler ve başarılar nasip etmiştir. Küçümsenmemeli, görmezlikten gelinmemeli.
Fakat iktidar fethin ahlakını gösterememiştir. Fetih istiğfarı gerektiriyordu ama bugünkü iktidar istiğfar değil istikbar göstermiştir, kibrini göstermiştir.
Her noktada patronlar, fabrikatörler, müteahhitler ve soğuk yüzlü bürokratlar daha çok iktidarın temsilcileri olarak arzı endam etmişlerdir.
Böyle temsilciler de elbette kendileriyle örtüşecek bir debdebe ve gösterişle ortada dolaşıp durmuşlardır, halk da bunları öylece izlemiştir.
Acı olan ise bütün bu kötü sahneler İslam’a mal edilmiştir. Ve böylece Müslümanlar iktidar haklarını kullanmış sayıldılar. Siz istediğiniz kadar Müslümanların hepsinin böyle olmadığını anlatmak için çırpınıp durun.
Peki, iş işten geçti mi, böylece her şey bitti mi?
Bölgesel bir takım kayıplara rağmen şimdilik iktidar aynı kesimin elinde olduğuna göre...
Fetih ahlakıyla donanmak için vakit geç sayılmaz.
Yalnız şunu hatırlatalım ki, patronların, azgın müteahhitlerin, kodamanların, soğuk yüzlü bürokratların fetih ahlakıyla ahlaklanmalarını beklemek abesle iştigaldir. Onlar şöyle bir kenara alınarak işe başlanmalıdır.