Filistinli Hamile Kadın Yaşadığı Zülmü Anlattı
Siyonist İsrail'i kendisini ve karnındaki bebeği öldürmeye çalışmakla suçlayan Diyk, "Hamile olduğumu söylememe rağmen şiddetli bir şekilde darbedildim. Başıma, sırtıma ve karnıma vurdular. Aldırış etmediler." dedi.
Doğumuna günler kala özgürlüğüne kavuşan Filistinli Enhar ed-Diyk (25), hapiste geçirdiği 5 aylık zorlu süreçte şiddet ve kötü muameleye gördüğünü, bebeğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.
Siyonist İsrail mahkemesinin "40 bin şekel (yaklaşık 12 bin 500 dolar) kefalet ve Ramallah kentine bağlı Kefr Nimet beldesinde ailesinin yanında ev hapsinde tutulması" şeklindeki şartlı tahliye kararıyla hapishaneden çıkan Diyk, hamileliğinin son 5 ayını geçirdiği cezaevi sürecini ve yaşadıklarını anlattı.
Serbest kaldığı için çok mutlu olduğunu söyleyen Diyk, "Sevinçten gece boyu uyumadım. Gerçekten serbest mi bırakıldım? Hayal mi gerçek mi? Hala inanamıyorum. Allah'a hamdolsun. Annemin evinde ve özgürüm. Eşim ve kızımla yaşadığım kendi evime dönmek isterdim ama olsun burası da benim evim." ifadelerini kullandı.
Filistinli genç kadın, serbest bırakılışını önce Allah'a, sonra da İsrail'i bu kararı almaya mecbur bırakan gösteriler ve medya yayınlarına borçlu olduğunu dile getirdi.
İsrail'i kendisini ve karnındaki bebeği öldürmeye çalışmakla suçlayan Diyk, "Hamile olduğumu söylememe rağmen şiddetli bir şekilde darbedildim. Başıma, sırtıma ve karnıma vurdular. Aldırış etmediler." dedi.
Önce Hasharon Hapishanesi'ne götürüldüğünü, orada en temel insani gereksinimlerden yoksun bir hücrede 30 gün kaldığını aktaran Diyk, "Hamileyim. Yatak ve battaniye istedim. Çok soğuktu. Ancak boşuna. Sadece azıcık yemek verdiler." diye konuştu.
Daha sonra Filistinli kadın tutukluların olduğu Damon Hapishanesi'ne nakledildiğini, orada da tutukluların durumunun son derece kötü olduğunu belirten Diyk, İsrail'in Filistinlilere istediği gibi davrandığını, herhangi bir gerekçeye de ihtiyaç duymadığını, hamile olduğu halde kendisini tutuklayabildiğini söyledi.
Filistinli kadın, tutukluğu sırasında muayene için hastaneye götürülürken de kasıtlı olarak kötü muameleye maruz kaldığını, hamile olması ve yürüyemeyecek halde bulunmasına rağmen ellerinin ve ayaklarının bağlı olduğunu belirtti.
Diyk, "Çok zor bir süreç geçirdim. Kendi kendime, 'Tek başıma hapiste bebeğime nasıl bakacağım' diye sordum hep. Bebeğim nasıl zindan sesine uyanacak? Teftişleri, baskınları düşündüm. Benim yaşadığım acıları o nasıl yaşar? Bu düşüncelerle endişelenip durdum." ifadelerini kullandı.
Serbest bırakılmasına rağmen yeniden cezaevine götürülmekten çok korktuğunu dile getiren Diyk, şunları kaydetti:
"Evet şu an tam özgür değilim. Ev hapsine tabiyim. Ama yine ailemle birlikteyim. Kızım, eşim yanımda. Doğacak bebeğimle hep beraberiz. Ancak dava henüz kapanmadı. Bu nedenle endişe ve korkularım büyük. Ancak avukatım tekrar bir tutuklama olmadan davanın kapatılacağını söylüyor. İnşallah dediği gibi olur."
Diyk, İsrail hapishanelerindeki Filistinli kadın tutukluların son derece zor durumda olduğunu, en temel insani gereksinimlerinin bile karşılanmadığını aktardı.
Dünyadaki özgür insanlardan tutukluların serbest bırakılması için çağrıda bulunmalarını isteyen Filistinli Diyk, "Tutukluluk çok zor. Yaşamayan bilemez." diye konuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentine bağlı Kefr Nimet beldesi sakinlerinden Enhar ed-Diyk, bölgedeki bir yerleşim biriminde Yahudi yerleşimcilere bıçaklı saldırı girişiminde bulunduğu suçlamasıyla yaklaşık 5 ay önce gözaltına alınmıştı. Diyk'e, sadece eşi tarafından ziyaret hakkı tanınmıştı.
Filistinli kadın, 25 Ağustos'ta ailesine yazdığı mektup aracılığıyla çocuğunu İsrail cezaevleri dışında doğurmak için uluslararası kurumların devreye girmesi çağrısında bulunmuştu.
Filistin makamlarına göre, İsrail cezaevlerinde 41'i kadın olmak üzere, yaklaşık 4 bin 850 Filistinli tutuklu bulunuyor.(AA)