Gannuşi, El-Cezire internet portalında yayımlanan makalesinde Batının "Siyasal İslam"ın başarısızlığı yönündeki görüşlerini eleştirerek, "Batılı uzmanlar, İslamcılar ne zaman bir başarısızlık veya aksilikle karşı karşıya gelse bunu dünyaya hoparlörlerle Siyasal İslam'ın başarısızlığı, çöküşü, bitişi' gibi duyurarak, bu ifadeleri sempozyumlarda, medyada gündeme getiriyor. Benzeri haberler Müslüman ülkelerde de yapılıyor. Son olarak Mısır'da yaşananlar, bu türden araştırma ve sempozyumlara malzeme verdi" ifadelerini kullandı.

“Siyasal İslam büyük gerileme mi kaydedecek, yoksa yaşadığı iniş çıkışlar genel manada yükselişe geçmesi için aldığı soluklar mıdır?” sorusunu yönelten Gannuşi, İslami hassasiyetleri olan kişilerin “Siyasal İslam” yerine “İslami hareket” terimini kullanmayı tercih ettiğini belirtti.

Gannuşi makalesinde, "Hızlı sekülerleşme sonucu yalnızlığın ve endişe halinin büyüdüğü toplumlarda hükümetler, halkı koruma adına hızla istifaya yöneliyor. Bu durum insanları, 'ruh ile cesedi, kişi ile toplumu, din ile dünyayı, ulusal ile beynelmileli birleştirecek sistemler' aramaya itiyor. Bunu arzulayan kişiler, hepsinin İslam’dan başka hiçbir ideolojide toplanamayacağını görecektir" görüşlerine yer verdi.

İslami hareketin kadın-erkek herkese eğitim, inanç, milliyet ayrımı gözetmeksizin vatandaşlık hakkı vererek özgürlük, adalet, hukuki eşitlik gibi erdemler sunduğunu vurgulayan Gannuşi, makalesine şöyle devam etti:

"İslam’dan referansla hareket eden İslami Hareket, toplumsal ve insani sorunlara çözüm arıyor. İslami Hareket, dini değerlerle örtüşen, insanların yararına olan tüm kültürel tecrübelerden faydalanıyor. İslami Hareket, halkımızın vicdanına hitap ediyor. İslami hareketler yarım asırdan fazladır, baskılara maruz kaldı. Günümüzde bu baskılar biraz hafiflemiş olsa da baskı altında yetişmiş en az üç nesil ortak bir direniş tarihi inşa etmiştir."

Gannuşi, “İslamcıların” günümüzde daha önce olmadığı kadar asil ve güçlü bir duruş sergilediğine işaret ettiği makalesinde “İslamcılar, halkın inancına ve kültürel kavramlarına yakın çizgide yerlerini alıyor, Mısır’da olduğu gibi soylu tutum sergiliyor. Buna karşı Vefd Partisi gibi eski liberal Mısırlılar ise askeri darbeye bel bağlayarak karşı devrimci tavır izliyor" değerlendirmesinde bulundu.

"FİLİSTİN DAVASI SUÇA DÖNÜŞTÜ"

İslam aleminin en önemli meselelerinden biri olarak addettiği Filistin davasının büyük suça dönüştüğüne işaret eden Gannuşi, "Siyonistlere dalkavukluk adına Mısır’da ülkenin seçilmiş ilk cumhurbaşkanının Hamas’la işbirliği yaptığı iddia edilerek, bunun görevinden uzaklaştırılması için gerekçe olarak sunulduğuna" dikkati çekti.

Gannuşi, Mısır’da yaşananlar konusunda endişeli olmadığını, ülkedeki gelişmelerin siyasal İslam’dan daha fazla liberal, Arap milliyetçisi ve laik mirasın varislerini alt-üst edeceğini, hatta konumlarını gözden geçirmezlerse söz konusu durumun onları bitireceğini savundu.

Darbenin, İslami hareketlerin iktidarda iken yaptığı hatalarından arınarak yeniden ayağa kalkması için bir fırsat olabileceğini vurguladığı makalesinde Gannuşi, Mısır ve diğer ülkelerdeki İslami haraketlerin, böylelikle muhalif güçler karşısında daha geniş kapsamlı açılımlarla yerlerini alabileceklerini kaydetti.

Gannuşi, devrimden sonraki süreçte kurulan geçici hükümetleri ise şöyle değerlendirdi:

“Geçiçi hükümet süreci, tek bir parti veya görüşün hegomanyası altında yürütülemez. Mısır ve diğer ülkelerdeki İslami hareketler, bunu idrak edecek ve ulusal güçlere kapısını açık tutacak. Bu sadece koalisyon veya daha geniş katılım için değil, aynı zamanda İslami partilerin liderlik makamlarını doldurmak için yapılacak. Çünkü İslam, ümmetin ortak mirasıdır.”

"SİSİ GİBİLERİNİN İSTİKBALİ YOK"

Mısır'daki İhvan'ın geçmiş dönemlerde, özellikle Nasır döneminde çok sıkıntılar çektiğini hatırlatan Gannuşi, "O dönemdeki sıkıntıların hiçbiri Sisi dönemiyle kıyaslanamaz. Geçen 60 yılda ölenlerin sayısı 60'ı geçmemişti" hatırlatmasında bulundu.

Abdunnasır dönemindeki baskılar ile şu anki baskılar arasında fark olduğunu belirten Gannuşi, şöyle yorumda bulundu:

"Abdunnasır dönemindeki baskılar ile şu anki baskılar arasındaki fark, Abdunnasır'ın İhvan'a devlet eliyle vurmamasıdır. Abdunnasır, İhvan'ı büyük halk kampayalarıyla vurdu. Bu halk kampanyaları, siyasi baskıların üzeri kapatılmak için kullanıldı ancak şu an, herşeyin göz önünde olduğu bu dönemde, Sisi ve onun gibilerin istikbali yok".

Gannuşi makalesine ,"İçim rahat bir şekilde söyleyebilirim ki siyasal İslam ne Mısır'da ne de başka bir ülkede yenildi. Siyasal İslam gerilemedi aksine kendini yenileyerek hatalarını düzeltmeye çalışıyor" ifadeleriyle son verdi.

dunyabulteni