Gazetecilik Nasıl Adi Bir Mesleğe Dönüştürülür

Gazetecilik Nasıl Adi Bir Mesleğe Dönüştürülür

Lübnan'da son yaşanan olayların çarpıtılarak kamuoyuna duyurulmasına Fehmi Huveydi'den itiraz geldi

Gazeteciliği saygın bir meslek olarak kabul eden Huveydi, "Hizbullah'ın imajını" zedelemek isteyenlerin elinde "utanç duygusu veren adi bir mesleğe dönüştürüldüğünü" yazdı.

İşte çarpıtılan haber, olayın aslı ve Huveydi'nin değerlendirmesi:

Haber 1 Kasım Pazartesi günü Kahire gazetelerinden birinde şu şekilde yayınlandı:

"Hasan Nasrallah Hizbullah, 150 kadını Güney Dahiye'deki bayan doktorlardan birinin muayenehanesine gönderdi. Bu kadınlar zorla içeri girdi, muayenehaneyi kırıp geçirdi ve bölgeye korku saldılar. Doktor hanı, Refik Hariri suikastının bazı ayrıntılarıyla ilgili soru sormak için kliniğe gelen iki uluslararası müfettişi ağırlıyordu. Bu müfettişlere saldırdılar ve içerisinde Uluslararası Mahkeme'ye ait belge ve dökümanların olduğu çantayı alıp kaçtılar.

Bu iki müfettiş hükümet güçlerinin koruması altındaydı ama bu bile o ikisini korumaya yetmedi. Hizbullahlı kadınlar Hizbullah unsurlarının yönetiminde kamyonlarla geldiler ve bu unsurlar saldırı emrini verdi.

Bu şekilde uluslararası kurallara aykırı davrandılar. Onların bu konumu İran'ın Batı ve İsrail'e karşı olan savaşını Lübnan'a kaydırma komplosunun bir parçası olarak kabul edildi."

Lübnan'da ise haber gazetelere şu şekilde yansıdı:

Lübnan özel mahkemesi başsavcılığına bağlı uluslararası bir grup soruşturmacı jinekolog Doktor İman Şerare'nin muayenehanesini ziyaret etti ve 2003 yılından bu yana onun gözetiminde tedavi olan 17 kadının telefon numaralarını, bilgilerini ve dosyalarını görmek istedi.

Bu istek, "Tıbbi dosyaların incelenmesi izninin verilmesi tedavi eden doktora değil dosya sahibinin vereceği izne bağlıdır" diyen kanuna aykırıdır. Soruşturmacıların doktordan 17 hastanın dosyasına bakmak ve amaçları ya da isteklerinin ne olduğunu belirtmeksizin bu dosyaları okumak için izin vermesini istemeleri dikkat çekti ve şaşkınlık uyandırdı. Ayrıca doktor hanımın bu isteğe cevap vermediği takdirde hukuki soruşturmaya maruz kalacağı da bilinmektedir.

Çoğu kadın jinekologlara evlilik içi ilişkiler ve hiç kimsenin bilmesini istemedikleri, gizli kalan ve toplumsal alanda ciddi sonuçlar doğuracak gündelik ilişkilerle alakalı sorunlarda gelmektedirler. Bunlara ek olarak kadınların hiçbir doktora gitmek istemediği hastalıklar ve durumlar da bulunmaktadır.

Bu nedenle burada hiç kimsenin ihmal edemeyeceği bir gizlilik söz konusudur. Hiç kimseye dosyaları incelemesi ya da göz atması için izin verilmesi söz konusu olamaz. Hatta savcılık ya da en yüksek yargı makamından izin çıkmış olsa bile hasta özelinin başkalarının önünde deşifre edilmesini kabul etmediği sürece böyle bir şey yapılamaz.

Uluslararası soruşturmacıların davranışlarından duydukları rahatsızlığı dile getiren kadınların verdiği sert ve örgütsel mesajla onların arkasında Hizbullah'ın olduğu ya da onların mantıklı ve temel itirazlarını desteklediği yönündeki sözler bir yana kişisel şeylere saygısızlık edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Özellikle de Lübnanlılar jinekoloji kliniğiyle 14 Şubat 2005 yılı olayı arasındaki yakın ilişkinin ne olduğunu anlamış ve kadın hastalıklarından tedavi gören hastaların dosyalarının Hariri'yi öldüren kişilerin kim olduğunu nasıl ortaya çıkaracağını idrak etmiş değillerdir.

Foroğrafın son karesini, Lübnan gazetelerinin işaret ettiği ve Hasan Nasrallah'ın 28 Ekim'de yaptığı son konuşmanın gün yüzüne çıkardığı bilgiler tamamlıyor. Bunlardan biri, uluslararası soruşturma bürosunun özel üniversite öğrencilerinin 2003-2006 yılları arasındaki dosyalarını istemesidir ve bunların devlet üniversitelerinde olup olmadığı da bilinmemektedir.

Öte yandan, 2003'ten bu yana yapılan telefon görüşmeleri ve gönderilen SMS'lere ait özel bilgileri de elde ettiler. Ve bu bilgiler sürekli olarak güncelleniyor. Pasaport hizmetleri bölümünden de yaklaşık 900 kişinin parmak izleriyle verileri, DNA veritabanı, Lübnan'daki coğrafi bilgi sisteminin veritabanı ve bunlara ilaveten de Lübnan elektrik şirketi abonelerinin listesini elde ettiler. Bunların dışında soruşturmaların tamamlanması bahanesiyle ülkedeki herşeye saygısızlık edildiği de biliniyor.

Hizbullah hakkındaki en büyük bilgilere ulaşmanın, meyveleri Batılı güvenlik teşkilatları ve tabi ki İsrail'e giden bu çabanın temel hedefi olduğu da bilinmektedir. Haberin iki tarafta da ifade ediliş tarzı haberlerle oynama ve onları şeytanlık ve tuzak aracı olarak yeniden düzmenin boyutunu ortaya çıkarıyor. Bu da gazeteciliği, bazı durumlarda saygı uyandıran bir meslek olmaktan çıkarıp utanç duygusu veren adi bir mesleğe dönüştürüyor.

Fehmi Huveydi'nin Katar gazetesi Şark'ta 04.11.2010 tarihinde yayınlanan bu analizi, Gülşen Topçu tarafından israhaber için tercüme edildi.