Gençlik teşkilatları İslami mücadelenin dinamosudur
Pakistan Cemaat-i İslamiye bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Pakistan Arap Öğrenci Cemiyeti Başkanı Muhammed Ghayas, Vakite konuştu.
Müslüman öğrenci ve gençlik örgütlerinin İslami dirilişin en önemli unsurlarından birini oluşturduğunu dile getiren Ghayas; "Gençlik teşkilatları, adeta İslami mücadelelerin dinamosu olmuştur" dedi. Pakistan'da yoğun olarak yaşayan Arap öğrencileri bünyesinde toplayan cemiyet, Cemaat-i İslami'nin öğrenci teşkilatlarına bağlı olarak hareket ediyor.
Fitnenin ve keşmekeşin kucağındaki Pakistan'da iyi ve güzel gelişmeler de oluyor. Büyük dava adamı Ebu'l Ala El Mevdudi'nin kurduğu Cemaat-i İslami Teşkilatları sosyal hayatın hemen her alanında varlığını devam ettiriyor. İslami mücadelenin kalelerinden olan Cemaat-i İslami'nin öğrenci teşkilatları da bu mücadelenin üniversiteler ve diğer okullardaki ayağını oluşturuyor. Bu öğrenci yapılanmasının bir kolu olan Pakistan Arap Öğrenci Cemiyeti Başkanı Muhammed Ghayas ile cemiyeti ve gençlik örgütlenmelerini konuştuk.
Uluslararası Öğrenci Teşkilatları'nın davetlisi olarak "4. Müslüman Gençler Toplantısı" için İstanbul'a gelen Ghayas, gençlik teşkilatlarının, İslami mücadelenin dinamosu olduğunu söylüyor.
ÖĞRENCİ TEŞKİLATLARIMIZ ÜSTAD MEVDUDİ TARAFINDAN KURULDU
- Öncelikle sizin de bir şekilde bağlı olduğunuz "Pakistan Öğrenci Cemaati" ile başlayalım isterseniz. Pakistan İslam Cemaati'ne bağlı olan Öğrenci Cemaati, ne zaman ve nasıl kuruldu?
- Pakistan'daki Arap Öğrenci Cemaati de sonuçta Cemaat-i İslami'ye bağlıdır. Sorduğunuz öğrenci teşkilatının kökü de Cemaat-i İslami'nin kurucusu ve ilk lideri olan Seyyid Ebu'l Ala El Mevdudi'ye dayanmaktadır. Hatta, işin adını koymak gerekirse ilk kuruluş olarak Seyyid Ebu'l Ala El Mevdudi'nin 1949 yılında Amritsar Koleji'nde yaptığı bir konuşmadır.
- Mevdudi bu konuşmasında ne söylemekteydi?
- Mevdudi bu konuşmasında İslam davasını ileriye götürecek siyasi bir strateji oluşturulması gerektiğini ve bir öğrenci örgütünün bu amaca çok iyi hizmet edeceğini vurgulamıştı.
- Peki, hemen kuruldu mu?
- Hayır. Cemaat-i İslami 1941 yılında kuruldu fakat öğrenci teşkilatları ancak 4 yıl kadar sonra başladı. İlk etapta İslam Koleji'nde başlayan örgütlenme zamanla Pakistan'ın tüm üniversitelerine ve okullarına yayıldı.
- Cemiyet ne zaman kuruldu?
- Pakistan 1947 yılında kuruldu ve cemiyetimiz de 1947 yılında Lahor'da kuruldu. Zaferullah Han da teşkilatın ilk kurucu başkanı seçildi.
- Sizin cemiyetiniz?
- Biz ise çok sonraları, Pakistan'daki Arap öğrencileri bir çatıda buluşturmak için kurulduk. Elbette biz de yine Cemaat-i İslami'ye bağlıyız.
CEMAAT'İN MESAJI BASİTÇE ŞÖYLE: "ALLAH'A DÖNÜN"
- Peki, Cemaat-i İslami Pakistan için ne anlam ifade ediyor?
- Bilindiği gibi Cemaat-i İslami 1941 yılında rahmetli Mevdudi tarafından henüz Pakistan kurulmadan önce kurulmuştu. 1947'de Pakistan'ın ortaya çıkmasından sonra Mevdudi de Pakistan'a yerleşti ve Pakistan'ı gerçek anlamıyla bir İslami devlete dönüştürme yolundaki çabalara önderlik etti. Cemaat-i İslami bu yolda çalışmayı halen en büyük hedefi olarak sürdürmektedir.
- Sonuçta Pakistan İslam Cumhuriyeti değil mi?
- Bakın, Pakistan'ı şimdiye dek yönetenler hep Batıcı, Batı kafalı şahsiyetler olmuştur. Fakat İslam hakkında parlak ama içi boş konuşmalar yapmaktan da geri durmamışlardır. Cemaat-i İslami'nin mesajı gayet net ve basittir. Cemaat halka basitçe şunu söylüyor: "Allah'a dönün." Bu temel mesaj etrafında çalışmalarımız devam ediyor.
- Genel manada neler yapıyorsunuz?
- Toplumun değişik kesimlerinde örgütlü faaliyetlerimiz sürüyor. Çeşitli meslek dallarında, örneğin avukatlar, mühendisler gibi, ev kadınları arasında, esnaflar arasında faaliyetlerimiz var. Kız ve erkek talebeler arasında ayrı ayrı olarak İslami Talebe Birliklerimiz var. İşte biz de bunlardan biriyiz. Yine işçiler arasında faaliyet gösteren sendikalarımız var.
- Hanımlar da aynı şekilde mi çalışır?
- Elbette. Cemiyet'in teşkilat yapısı kardeş teşkilat İslami Bayan Öğrenciler Teşkilatı'nda da aynıdır. Hanımlar teşkilatları da 1969 yılında kuruldu.
AFGAN CİHADINDA ÇOK ŞEHİT VERDİK
- Pakistan çok tehlikeli ve karanlık bir süreçten geçiyor. Nasıl yorumlamak lazım bu süreci?
- Pakistan, kurulduğu günden beri çok büyük sorunlarla karşı karşıya kaldı. Birçok savaşa katılmaya mecbur kaldık. Hindistan'a karşı savaştık ve Rusların Afganistan işgalinde de biz ön plandaydık.
- Afgan cihadında siz de şehitler verdiniz.
- Evet. Teşkilatımız, kamuoyunu Afgan mücahitleri konusunda harekete geçirme konusunda etkin rol oynadı ve birçok Afgan grupla çalıştı. 1980-1990 yılları arasında cihadı destekleyen birçok üyemiz şehit düştü.
- Şimdi bu son süreçte ne durumdasınız?
- Ülkemiz bütün bu sorunları aştı ve ayakta kaldı. Şimdi de Amerika ve Hindistan, terörle mücadele adı altında Pakistan'ı parçalamak istiyorlar. İstikrarımızı ve kardeşliğimizi bozmak istiyorlar. Şimdi Amerika ve Hindistan'ın halkımızı hedef alan oyunlarına karşı birleşmeliyiz. Çıkarlarımızın korunması için, Pakistan hükümeti böyle bir savaşta Amerika'nın safından ayrılmalıdır.
ABD'NİN BÖLGEDEKİ VARLIĞI FİTNEYİ ARTIRIYOR
- Peki, sorunların çözümü noktasında neler yapılabilir?
- Düşmanın ajandasına göre değil, halkımızın kararına göre hareket edilmelidir.
- Bölgedeki ABD güçleri ne olacak?
- Amerika'nın bölgedeki varlığı, aşırı unsurların sayısını artırıyor ve fitneyi güçlendiriyor. Bölgeye barışın gelmesi için Batılıların burayı terk etmesi gerekmektedir. Amerika bölgeyi terk etmediği sürece, canlı bombalar da durmayacaktır.
"Go America Go" kampanyamız var bizim ve bu kampanyamız Amerika'nın Pakistan içişlerine müdahalesi durana, bölgeyi terk edene kadar devam edecek.
Arkadaşımız M. Mustafa Uzun'a konuşan Pakistan Arap Öğrenci Cemiyeti Başkanı Muhammed Ghayas; "Amerika'nın bölgedeki varlığı, aşırı unsurların sayısını artırıyor ve fitneyi güçlendiriyor. Bölgeye barışın gelmesi için Batılıların burayı terk etmesi gerekmektedir" dedi.
Gençlik örgütleri neden önemli?
- Çünkü Müslüman öğrenci ve gençlik örgütleri İslami dirilişin önemli unsurlarından birini oluşturuyorlar. Öğrenci hareketleri olarak bizler, İslami diriliş gruplarına hem örgütsel deneyim hem de taban kazandırdık. Buralarda birçok lider ve ideolog yetişti. Nesiller burada yetişip hareketin diğer alanlarına kaydırıldılar. Öğrenci hareketleri ele aldıkları konularla ve söylemleri ile dikkate değer olduklarını gösterdiler. Öğrenci hareketleri bu özellikleriyle İslami hareketlerin gelişim göstermelerinde çok önemli bir unsur olmuşlardır. Gençlik teşkilatları, adeta İslami mücadelelerin dinamosu olmuştur.
M. MUSTAFA UZUN - VAKİT