Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin, Orta Doğu'da barışın sağlanması için büyük çaba harcadığını belirterek, ''İsrail'le ilişkilerimizi barış sürecine katkı sağlama yönünde değerlendiriyoruz'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Riyad'da konakladığı Misafir Sarayı'nda basın toplantısı düzenledi. Kendisine, eşine ve beraberindeki heyete gösterilen misafirperverliğe teşekkür eden Gül, bunun Türkiye-Suudi Arabistan dostluğunun en üst düzeye çıktığının göstergesi olduğunu söyledi.

Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin her alanda güçlü bir şekilde ilerlediğini ifade eden Gül, ziyaretinin buna yeni bir ivme kazandırdığını belirtti.
Riyad'daki temasları hakkında bilgi veren Gül, Suudi makamlarıyla yaptıkları görüşmelerde siyasi ve bölgesel konularla ikili ilişkileri ele aldıklarını anlattı.

Suudi Arabistan'ın kutsal mekanların koruyucusu, Türkiye'nin ise NATO üyesi ve AB üyeliğine giden bir ülke olduğunu dile getiren Gül, ''İslam dünyasının iki güçlü ülkesinin işbirliği bölge barışına katkı sağlayacaktır'' dedi.

Bölgenin istikrarının önemine işaret eden Gül, ''İstikrar ve güvenin olmadığı yerde ne ekonomik gelişme olur ne de insanlar mutlu olur. Öncelik bölgedeki istikrarsızlığı giderecek, barışa katkı sağlayacak çalışmaları yapmaktır'' diye konuştu.

Gül, görüşmelerde üzerinde en ağırlıklı durulan konunun Filistin sorunu olduğunu belirterek, Filistin'deki ayrılığın giderilmesi ve ulusal birliğin sağlanmasının birinci öncelik olduğu konusunda Suudi makamlarla görüş birliğine vardıklarını kaydetti.

Suudi Arabistan'la ticareti artırma hedefinde mutabakata vardıklarını açıklayan Gül, iki ülke arasındaki ticaret hacminin en kısa sürede 10 milyar dolara ulaşabileceğini söyledi.

Suudi Arabistan'ın küresel ekonomik krizden en az etkilenen ülkelerin başında geldiğini belirten Gül, ülkedeki kalkınma hamlesinde yatırımcı Türk iş adamlarına duyulan güvene teşekkür etti.

Dün savunma sanayi tesislerini de ziyaret ettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Gül, Türk ve Suudi Arabistanlı mühendislerin en modern zırhlı araçları ürettiğini görmekten gurur duyduğunu söyledi.

-''ÇABALARIMIZ ORTA DOĞU'DA BARIŞ İÇİN''-

Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra Suudi Arabistanlı gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin soruları Türkiye ile İsrail ilişkilerinin geleceği üzerinde yoğunlaştı.

Gül, ''Türkiye'nin İsrail'e karşı sert tutumuyla Hamas'a yakın tavrı Avrupa Birliği üyelik sürecinde Türkiye'yi sıkıntıya sokabilir mi?'' sorusu üzerine Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin farklı bir konu olduğunu ve müzakere sürecinin devam ettiğini belirtti. Türkiye'nin bütün Filistin halkını desteklediğini ifade eden Gül, ''Gazze'deki yönetim Hamas olduğu için onlardan bahsediyoruz. Filistinliler arasında herhangi bir grubu özellikle destekleyip 'Filistinliler bölünsün, ayrılsın' diye bir politikamız yok. Filistin'de çeşitli gruplar var, o kendi bilecekleri iş'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, benzer yöndeki bir soruyu yanıtlarken de Türkiye'nin bütün çabalarının Orta Doğu'da barışa katkı sağlamak amacını taşıdığını kaydetti.

Dünyadaki bir çok sorunun altında Filistin meselesinin yattığına dikkati çeken Gül, ''Filistin meselesinde çözüm sağlandığında, Filistinlilerin kendi devletlerini kurup İsrail'le yan yana yaşayacakları ortam sağlanırsa dünya barışına en büyük katkı sağlanır. Bütün gücümüzü bu doğrultuda sarf ediyoruz'' dedi.

Suudi Arabistanlı bir gazetecinin ''İsrail barışı reddeder ve Filistinli kardeşlerimizi vurmaya devam ederse ilişkilerinizi keser misiniz?'' sorusunu Gül, şöyle yanıtladı:

''Türkiye, bölgede problemleri görmektedir. Bu sorunlar büyük çatışmaya dönüşmeden çözüm için çalışılmalı. Onun için bugünden gayret etmek doğru politikadır. Kral Abdullah'ın sunduğu Arap Barış Planı'nı destekliyoruz. İsrail de umarım değerlendirir ve kalıcı barış sağlanır.''

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin İsrail'le diplomatik ilişkileri bulunduğunun hatırlatılarak, İsrail'i barış sürecine dahil etmek için neler yapabileceğinin sorulması üzerine öncelikle Arap Barış Planı'nın canlandırılması ve herkesin harekete geçmesi gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Gül, ''İsrail'le ilişkilerimizi barış sürecine katkı sağlama yönünde değerlendiriyoruz. Ya sonuna kadar savaşacaksınız, işte yıllardır kan dökülüyor... Barışa ulaşmak için muhakkak görüşeceksiniz, birbirinize itimadınız olacak. Türkiye'nin İsrail'le diplomatik ilişkileri barış sürecine katkı için önemli. Gazze olayları olmasaydı Türkiye'nin arabuluculuğundaki Suriye-İsrail dolaylı görüşmelerinde önemli noktaya gelinmişti'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, bir gazetecinin ''İsrail'in yargılanmasıyla ilgili uluslararası çabalara Türkiye destek verir mi?'' sorusuna, ''Bizim şu anda uğraştığımız şey daha fazla kan dökülmemesi'' yanıtını verdi.

Türkiye'nin Filistinliler arasında birlik sağlanması için inisiyatif alıp almayacağına ilişkin soru üzerine de Gül, Filistinlilerin birliğinin diğer ülkelerin de ortak çabasıyla sağlanması gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine Türkiye'nin dış politikasının siyasi partilerle ilgili olmadığını, milli bir politika olduğunu kaydetti. Gül, Türkiye'nin her zaman barış ve istikrarı desteklediğini bundan sonra da politikasının aynı yönde olacağını dile getirdi.

-GÜL, CİDDE'YE GEÇTİ-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, basın toplantısının ardından Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ikinci ayağı olan Cidde kentine hareket etmek üzere beraberindekilerle birlikte Riyad Askeri Hava Üssü'ne gitti.

Gül, bugün Cidde'de İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ile görüşecek. Cidde Ticaret ve Sanayi Odası'nda, Türk ve Suudi İş adamlarına hitap edecek olan Gül, 1983-1991 yılları arasında görev yaptığı İslami Kalkınma Bankası'nı da ziyaret edecek.

ajanslar