“Birkaç yıl süren deneyim ve seçim dönemi sonrası AK Parti’nin yeniden seçilmesi, partinin, seçmenlere vaatlerini yerine getirme, siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan devlet işlerinin idaresi noktasında programını hayata geçirme başarısına açık işarettir. Şayet parti başarısız olsaydı Türkler onu cezalandırır ve tıpkı parlak sloganlar atan ve iktidara gelmeleri sonrası zayıflıkları ortaya çıkan diğer partilere yaptığı gibi tereddütsüz iktidardan indirirlerdi.”

ATIF ELGOLANİ
İktidarda geçirdiği dört yıl sonra Türk halkı, İslami eğilimlere sahip Adalet ve Kalkınma Partisini seçmenlerin yüzde 47’sine varan ezici bir çoğunlukla tekrar seçti. 52 yıldır ilk defa gerçekleşiyor bu.
Peki Türkiye İslamcıları Türk seçmenin güvenini nasıl kazandılar ve bunun İslamcıların konumu ve bölgedeki İslami olgu üzerindeki göstergeleri neler?
Birkaç yıl süren deneyim ve seçim dönemi sonrası AK Parti’nin yeniden seçilmesi, partinin, seçmenlere vaatlerini yerine getirme, siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan devlet işlerinin idaresi noktasında programını hayata geçirme başarısına açık işarettir.
Şayet parti başarısız olsaydı Türkler onu cezalandırır ve tıpkı parlak sloganlar atan ve iktidara gelmeleri sonrası zayıflıkları ortaya çıkan diğer partilere yaptığı gibi tereddütsüz iktidardan indirirlerdi.
İSLAMCILAR GENELDE BAŞARILI
Rakamlar Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde Türk ekonomisinin büyüdüğünü ve enflasyonun düştüğünü teyit ediyor. Aslında bu türden bir başarı sadece Türkiye’de yaşanmıyor.
‘Programlı’ İslamcıların iktidar mevkilerinin veya ekonomik, hizmet ve sosyal kurumların idaresini aldığı birçok deneyimde tekrarlanıyor.
İSLAMCILARIN BAŞARISINI ÇEKEMİYORLAR
İslamcıların deneyimlerini sunmaları için kendilerine fırsat verildiği vakit başarılı olacakları kanaati, düşmanlarını ve rakiplerini kendileriyle savaşmaya, yollarını kesmek amacıyla önlerine engeller koymaya, etkin mevkilere ulaşmalarını engellemeye sevk etmektedir. Bunu gerçekleştirmek, İslamcıların görüntüsünü bozmak ve kalabalıkları onlara karşı kışkırtmak için hazır suçlamalarda bulunmaktalar.
Güya İslamcılar, gerçeklerle ilişki kuracak, siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlara yönelik pratik programlara sahip olmayan slogan gruplarıymış.
Fakat bütün bu girişimler gerçeklerin gösterdiği üzere başarıyla sonuçlanmadı.
TEK BİR YOLSUZLUK SUÇLAMASI YOK
İslamcılar aldatıcı sloganların değil, pratik programların sahibi olduklarını ve sorumluluk verildiği takdirde başarılı olduklarını tecrübelerle ortaya koyuyorlar. Tamam İslamcılar melek değil ancak Türkiye’deki AKP’li yetkililere veya Batı Yaka ve Gazze’deki Hamaslı bakanlara yöneltilebilecek mali yolsuzluk suçlamaları nerede?!
HALK TAHRİKLERİN ESİRİ OLMADI
İslamcılara yüklenmeler durmayacak ve farklı şekillerde hedef alınacaklar. Her ortama uygun olanını seçmek için suçlamalar da hazır. Fakat halkların gönlü ve aklı art niyetli bu tahriklerin veya yüklenmelerin esiri olmadı.
Zira güneş balçıkla sıvanmaz. İslamcıların düşmanları ve rakipleri İslamcılara yönelik suçlamalarının kendi çıkarlarına hizmet etmediğini idrak etmeliler.
Ürdün’de haftalık yayımlanan Es Sebil gazetesi, 24- 31 Temmuz 2007, Arapçadan çeviri: Halil Çelik

Vakit