Güney Sudan Yeni İsrail Üssü Mü?
Güney Sudan düzenlenen kutlamalarla bağımsızlığını ilan ederek dünyanın 194. ülkesi oldu
Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Sudan Masası Başkanı Hani Raslan, İsrail'in kurulduğu yıldan itibaren Güney Sudan'daki ayrılıkçı hareketlerle işbirliği içinde bulunduğunu ve sonunda hedefine ulaştığını vurguluyor.
Mısırlı şair Faruk Cüveyda ise, "Sudan'ın parçalanması, Arap dünyasının 1948 yılında İsrail'in kurulmasından sonraki karşılaştığı en büyük depremdir." ifadelerini dile getiriyor. Güney Sudan'ın kaybedilmesinde uluslararası güçler kadar Arap ülkelerinin de sorumlu olduğunu vurgulayan Cüveyda bundan sonra da "Darfur da gider mi, Beja da gider mi? Sudan varlığını nasıl koruyacak?" gibi soruları sormaya başlayacaklarını ifade ediyor.
El Mısrıyyun gazetesi yazarı Nacah Şuşa Ayrılık seçeneğinin Güney halkının seçeneği olmadığını vurgulamak boşuna olmayacaktır. Bu sadece paralı elitlerin seçeneğidir. Burada cahillik ve ümmilik hâkim ve pek çok grubun ne ayrılıkla ne de birleşmeyle ilgilendiği yok. Buna ek olarak Güneylilerin %18'i Müslümanlardan oluşuyor. ifadelerini kullandı.
Şuruk gazetesindeki analizinde Asyut Üniversitesi profesörlerinden Dr. Halid Abdulkadir de İsrail'in Sudan'ın parçalanmasını sağlamak için yıllardır bölgede faaliyet gösterdiğini anlatıyor. Bu şekilde Mısır'ın en zayıf tarafından yakalandığını söyleyen Abdülkadir, güneyin kopmasıyla artık Nil'in, hiçbir zaman eskisi gibi istikrarlı olarak Akdeniz'e akamayacağını da ifade ediyor. Bu ifadeler ise akıllara Mısır'da Hüsnü Mübarek'in devrilmesi ve yönetimin değişmesi ile Mısır'da nüfuzunu önemli ölçüde kaybeden İsrail'in bölgede yeni bir üs kazandığı yorumlarına sebep oluyor.
Tarihi bir göz atalım: İngiltere 1946'da Sudan'ın kuzeyinin Mısır'ın bir parçası olarak kalmamasına çalıştı ve bu uğurda Sudan'ın geniş ve büyük bir devlet olarak bırakılmasına mecbur kaldı. Bu, Sudan'ın Mısır topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak kalması için Mısır'ın yaptığı baskılara karşı koymak içindi. İngiltere Kuzey'in Mısır'a dâhil olmayacağından emin olmuş olsaydı Sudan'ı kuzey ve güney olarak kendi ayırırdı.
Sömürgeci, o vakit kuzeyi güneyden ayıracak etkenleri güçlendirmek, aynı ülkenin evlatları arasındaki düşmanlığı beslemek, iki taraf arasında güvensizlik ortamı oluşturmak için komplolar ve tuzaklar kurmak ve Hıristiyan örgütlerin etkinleştirilmesiyle eş zamanlı olarak Arapçanın yaygınlaşmasını engellemek için dini, kabilevi ve etnik anlaşmazlıkları kullanarak kirli siyasetine yön verdi.Bunun sonucunda da kuzeydeki Arap-İslam kimliğine karşılık Güney'de putperest ve Hıristiyan bir kimlik oluştu. Bu da nihayetinde 1955 ayaklanmasından bu yana savaşların sürmesine sebep oldu.
Ocak ayında yapılan referandumda halkın büyük çoğunluğunun kuzeyden ayrılmayı kabul ettiği Güney Sudan, yapılan kutlamalarla bağımsızlığını ilan etti.
Düzenlenen resmi bağımsızlık kutlamalarına Kuzey Sudan devlet başkanı Ömer El Beşir ile BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un yanı sıra çok sayıda devlet başkanı, başbakan ve uluslararası kurum temsilcileri katıldı.
Birçok kentte halk sabaha kadar kutlamlara yaparken resmi kutlama, Juba kentinin Gümrük Meydanı'nda yapılan resmi kutlama, saat 00′da başladı.
Sabah saatlerinde Güney Sudan Parlamento başkanı James Wani Igga tarafından okunan bağımsızlık bildirimi ile ülkenin bağımsızlığı ilan edilirken, Sudan eski bayrağı indirilerek yerine Güney Sudan bayrağı göndere çekildi.
Ocak ayında yapılan referandum, 2005 yılında merkezi hükümetle Güney Sudan'daki isyancılar arasında imzalanan barış anlaşmasının bir parçasıydı. Sudan'da 20 yılı aşkın süren ve yaklaşık iki milyon kişinin hayatına mal olan çatışma, 2005 yılında imzalanan anlaşmayla son bulmuştu.
ittihadiislam.com