Hahamların dayanışma ziyareti

Pazartesi günü Ankara Sıhhiye Meydanı'nda İsrail'e lanet ve Filistin'le dayanışma mitingindeydik.

Mitingin sonlarına doğru bir haber aldık.

İsrail karşıtı Yahudilerin efsanevi lideri Haham Dovid Weiss ve iki haham arkadaşı, mitinge katılmak için Ankara'ya gelmişler.

Mitinge maalesef yetişemediler ama kendilerini Vadi Kitabevi'nde hatırı sayılır bir kalabalıkla karşıladık ve ağırladık.

"Rahman'ın inayetiyle ABD ve Kanada'dan Mavi Marmara ekibine taziyelerimizi sunmak ve Filistin'e özgürlük davasında sizinle beraber olduğumuzu bildirmek için geldik" dediler.

"Yahudiliği teröre alet eden İsrail"i lanetlediler.

Filistinlilerin vatanlarını işgal eden Siyonistlere değil, seçimle gelmiş Filistin hükümetine itibar ettiklerini söylediler.

İki sene evvel Gazze'yi ziyaret etmiş ve Başbakan İsmail Heniye'ye bir "Sadakat Beyannamesi" sunmuşlar.

Gazze'de mükemmel bir şekilde misafir edilmişler ve en ufak bir anti-semitik tavırla karşılaşmamışlar.

Vadi'den sonra hep beraber Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne geçtik.

Mavi Marmara'da yaralanan kardeşlerimizi ziyaret ettik.

Hahamlar onlardan da anti-semitik bir tepki görmediler.

İsrail'in 'Yahudi düşmanı azgın teröristler' gibi göstermeye çalıştığı kardeşlerimiz üç hahamı güleryüzle karşıladı ve kendilerine kolonya ikram etti.

***

Bu kıssada ne kadar çok hisse var, değil mi?

Benim dağıtmamı beklemeyin; herkes kendi hissesini alsın gitsin.

ANKARA'NIN TAVRI

Lafı hiç eğip bükmeden söyleyeyim: Mavi Marmara konusunda İsrail'e gösterdikleri tepkiler için hükümete ve cumhurbaşkanına minnettarım.

Başımızı yere eğdirmediler.

Haklılığımızı sorgulamadılar ve sorgulayanlara hadlerini bildirdiler.

İsraillilerle ikili görüşmelerde (tarih bu görüşmeleri yazacaktır) 62 yıllık Türkiye-İsrail ilişkilerini tamamen kesmekten geri durmayacaklarını net bir şekilde ifade ederek, İsrail mahkemelerine çıkarılmamızı engellediler.

Bizi, şehitlerimizle ve yaralılarımızla beraber, İsrail'in elinden söke söke aldılar.

Süreç devam ediyor.

Ankara'nın Telaviv'e tepkileri de devam edecektir.

Akan kanın hesabı şu veya bu şekilde mutlaka sorulacaktır.

Mevcut şartlarda yapılabilecek olanların azamisinin yapılacağına inanıyorum.

Yapılmadığına kanaat getirdiğim yerde "Niye yapılmıyor?" diye sorarım, ama hükümetin ve cumhurbaşkanının bu konudaki samimiyetini sorgulamam.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün gönülleri hiç şüphesiz bizimle beraberdir.

Allah hepsinden razı olsun.

yenişafak

Bu yazı toplam 2235 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar