Başsavcılığın 'terör örgütü' olarak nitelediği Ergenekon'a sahip çıkan CHP lideri Deniz Baykal, dün yargıyı hedef aldı. Gözaltına alınan isimlerin masum olduğunu savunan Baykal, "Kimlerin sanık olması gerektiği biliniyor; ama suçların adı konulmamıştır. Böyle bir dava skandaldır." dedi.



Darbe girişimiyle ilgili ortaya çıkan CD, plan, proje ve kitapların delil olmadığını ileri süren Baykal, yargıyı 'ciddiyet'e davet etti. İddianamenin, gözaltına alınanlarla ilgili suç unsuru bulunamadığı için tamamlanamadığını savunurken de ilginç ifadeler kullandı: "Bu tertip işlemeyecektir. Demokrasimizi, laikliğimizi güçlendirerek çıkarmak için hukukumuz büyük bir sınav verecek. Hepimiz Türk adaletindeki gerçek savcıların, hâkimlerin, Türkiye'nin dürüst deneyimli saygıdeğer hukuk sisteminin ayağa kalkmasını bekliyoruz."

Baykal, Ergenekon'u savunmaya devam ediyor. Dünkü grup toplantısında Ergenekoncuların darbe planı yaptığına yönelik iddiaların ilgili kişiler tarafından yalanlandığını öne sürdü. "Bu mantıklar çökmüştür. Buralardan tutturma imkanı yoktur. İddianame de bu konuları çözemediği için her hafta ertelenmektedir. '2 bin 500 sayfa' diyorlar. Bırak onu 5 sayfa çıkar ortaya...." diye konuştu. Türkiye'nin bu süreçten demokrasi ve laikliğini güçlendirerek çıkacağını anlatan CHP lideri, şöyle devam etti: "Böyle tertipler her dönemde yaşanabilir. Türkiye bunların üstesinden gelir. Hepimiz Türkiye'nin hukukunun gücüne, savcılarına, hakimlerine, geleneğine inanıyoruz. Demokrasimizi, laikliğimizi güçlendirerek çıkarmak için hukukumuz büyük bir sınav verecek. Hukukumuzun, Türkiye'nin geleceğini belirleme noktasına geldiği tarihî kritik bir noktadayız."

Baykal, soruşturmaya ilişkin iddianamenin gecikmesini eleştirirken 12 Eylül askerî darbesi sonrasındaki yargılamaların hızlıca başlamasını övdü. Darbe sonrasında yargılanan 950 sendikacının yargılanmasının 3 ay, MSP ve MHP davalarının 7 ay gibi kısa bir zamanda başladığını belirten CHP lideri, buna karşılık Ergenekon davasının 13 aydır başlayamadığını kaydetti. Baykal, "İddianameyi niye yapmıyorsunuz? Cezalandırmak için mi yapmıyorsunuz, yoksa ne istediğinizi mi bilmiyorsunuz? Sanıkları biliyorlar da suçu bilmiyorlar. Kimlerin sanık olması gerektiği biliniyor ama onların suçlarının adı konulamamış. Suçlarının adı konulamadığı için iddianame yazılamamış. Böyle bir dava skandaldır." ifadelerini kullandı.

Ergenekon soruşturmasının temelini oluşturan Ümraniye'deki el bombalarının imha edilmesini de eleştiren Baykal, "Bu iş Ümraniye'de elde edilen bombalarla başladı. Şiddete işi bağlayacağız ya... Tıpkı Sinan Aygün'ün ofisinde silah bulunduğu gibi.." diyerek, bombaların da silahın da bilinçli olarak konulduğunu ima etti. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ortada yığınla sanık, laf, kitap, tanık, proje var, ortada cephane, silah, mermi yok. Ortada subay var, emekli ama asker yok, tank, top yok. Ortada proje, CD'ler var... Ciddi olalım. Oradaki Genelkurmay başkanı, kuvvet komutanları, ordu komutanları, koca Türk Silahlı Kuvvetleri, onlara rağmen mi ihtilal yapacaklar? Bunun inandırıcılığı, ciddiyeti olur mu? Buralardan tutturma imkanı yoktur."


'AKP kapanacak hazır olun' mesajı
Baykal, AK Parti davasında 'kapatma' kararı çıkacağını ima etti. Baykal, "Anayasa Mahkemesi hangi kararı alırsa alsın, yaşadığımız olayları, bir daha yaşamamızı gerekli kılmayacak, yaşananlardan herkesin ders almasının sağlanacağı yeni ve taze bir başlangıcı hep beraber yapacağız. Herkes, kendini buna, böyle bir tabloya hazırlasın. Biz hazırlıyoruz, bizim dışımızdaki siyasî kadrolar da kendilerine yeni bir Türkiye hazırlasın. Yeni Türkiye kadrosunu hep beraber inşa edeceğiz." dedi.


Deniz Baykal, soruşturma derinleştikçe sertleşti
21 Mart 2008: AK Parti kendi derin devletini inşa ediyor. Bu, hukuk devletine uygun bir süreç değildir. (İlhan Selçuk, Doğu Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu'nun gözaltına alınmasını değerlendirirken.)

13 Mayıs 2008: Demokrasilerde, ülkenin saygıdeğer bir rektörünü (Kemal Alemdaroğlu) cezaevine koyup, sonra 'hiçbir şey yok' demek var mı? 80 yaşındaki İlhan Selçuk'u sabaha karşı 4'te alıp, arkasından 'bir şey yokmuş' deyip bırakmak var mı? (Baykal'ın sözlerini, grup toplantısındaki milletvekilleri uzun süre alkışladı.)

17 Mayıs 2008: Ergenekon terör örgütü operasyonu kapsamında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk'u ziyaret etti.

1 Temmuz 2008: Toplumun çok saygıdeğer insanlarının birdenbire gözaltına alınması, normal hukuk devletinde yaşanmayacak bir olaydır. Bu tür olaylar ancak darbe dönemlerinde olabilir. (Grupta, orgeneraller Eruygur ve Tolon'un gözaltına alınmasını eleştirirken)

4 Temmuz 2008: Bunlar deli saçması, Aziz Nesin'lik hikâ-ye. Abuk sabuk işler. Geri zekâlıların bile inanmayacağı şeyler, masal bunlar. Eğer bu davanın savcısı Başbakan'sa, avukatı da Deniz Baykal olur. (Ergenekon'un darbe planlarının ortaya çıkmasının ardından NTV'de yaptığı değerlendirme.)