"Halep'te bir tarih, kültür, medeniyet yok ediliyor"
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, Suriye'de rejim güçlerinin, son haftalarda saldırılarını Halep üzerinde yoğunlaştırdığını ve muhaliflerin elindeki bölgeleri de alarak bu kenti kuşatmak istediğini belirterek, "Halep'te bir tarih
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, Suriye'de rejim güçlerinin, son haftalarda saldırılarını Halep üzerinde yoğunlaştırdığını ve muhaliflerin elindeki bölgeleri de alarak bu kenti kuşatmak istediğini belirterek, "Halep'te bir tarih, kültür, medeniyet yok ediliyor. Halep, rejim güçlerinin eline geçerse çok büyük bir insani trajedi meydana gelebilir. Halep düşerse bölgedeki kaos ve çatışma ortamı daha da çetrefilleşebilir" dedi.
İşbilir, Suriyelilerin en başta barışçıl gösterilerle taleplerini dile getirirken rejimin şiddetle mukabele etmesi üzerine muhalif direniş hareketlerini örgütlediğini ancak bölgesel ve küresel bazı odakların halkın taleplerinden yana değil Esad rejiminin isteği doğrultusunda pozisyon aldığını söyledi.
Bu gayriinsani ve ilkesiz duruşun, terör örgütü IŞİD ve en son Kobani bahanesiyle çok daha karanlık ve kirli bir hal aldığını anlatan İşbilir, sözde IŞİD'i bertaraf etmek için oluşturulan koalisyon ve Kobani üzerinden yürütülen kampanyanın, Esad rejiminin katliamlarını ve oyunlarını örtmeye, Suriye'deki krizi derinleştirmeye yaradığını savundu.
Haftalardır Kobani ve IŞİD ile ilgili yorumlar yayıp Halep'i ve Esad'ın terörünü görmeyen çevre, ülke, örgüt, kişi ve kurumların şu an devam eden krizin ve meydana geleceklerin birinci sorumlularından olacağını ifade eden İşbilir, "Rejim güçleri, bu küresel kampanyadan istifade ederek son haftalarda saldırılarını Halep üzerine yoğunlaştırdı. Muhaliflerin elindeki bölgeleri de alarak Halep'i kuşatmak istiyorlar. Halep'te bir tarih, kültür, medeniyet yok ediliyor. Halep, rejim güçlerinin eline geçerse çok büyük bir insani trajedi meydana gelebilir. Halep düşerse bölgedeki kaos ve çatışma ortamı daha da çetrefilleşebilir" diye konuştu.
"Halep düşerse biz yıkılırız, Şam üşürse biz hasta oluruz"
İşbilir, Suriye'de yaşanan trajedinin, "yüzyılın felaketi" denilebilecek boyutlara ulaştığını vurguladı.
Halep'in tarihi ve jeopolitik önemine değinen İşbilir, şunları kaydetti:
"Halep'in düşmesi halinde bu felaketin çapı ve derinliği daha da artacaktır. Başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkelerini ve küresel güçleri, bu krizi sonlandırmak ve Esad rejimini bertaraf etmek için etkin bir tavır almaya davet ediyoruz. Halep ile ilgili uluslararası duyarsızlık ve Kobani ile IŞİD üzerinden oluşturulmak istenen algı, Suriye'ye yönelik insani yardım çalışmalarını da olumsuz etkilemektedir. Her geçen gün şiddetini artıran kış şartları salgın hastalık ve soğuktan ölümlere neden olmadan acilen Suriye için kış yardım kampanyaları başlatılması gerekmektedir. Kimyasal silahlar, varil bombaları, kuşatmalarla yokluğa, ölüme ve sefalete mahkum edilen Suriyelilerin elinden tutmak, onlara yardım etmek, her vicdan sahibi insanın vazifesidir. Adalet ve barış üretmeyen küresel sistem, bu soykırıma çare üretememektedir. Türkiye olarak asırlarca birlikte yaşadığımız Suriyelilere her sahada ve ölçekte kucak açıp sahip çıkma zamanı gelmiştir. Şu ana kadar Türkiye'nin yaptığı fedakarlıkların farkında olan Suriyeliler, bu ölüm kalım savaşında sonuna kadar Türkiye'nin yanlarında olacağından emindir. Bizim gibi onlar da Halep ve Şam'ın kaderinin Gaziantep ve Diyarbakır'la sımsıkı irtibatlı olduğu kanaatini taşıyor. Bu inancı ve kanaati boşa çıkarmamalıyız. Halep düşerse biz yıkılırız, Şam üşürse biz hasta oluruz."