Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Hangi mutfakta hazırlandı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın piyasada yaşanan büyük sarsıntıları göğüsleyerek kuvvetle sahiplendiği “Yeni Ekonomik Model” acaba hangi mutfakta hazırlanmıştır?

Yani kendisinin efradını cami ağyarını mani bir çalışma yapacak vakitleri olmadığından yola çıkarak soruyorum, devlette de bu işler böyle olur, birileri oturur, çalışır, artıları eksileri tespit eder, ortaya bir çerçeve koyar, Cumhurbaşkanı da bir tercihte bulunur, işleyiş böyle olmalı diye soruyorum, “Yeni Ekonomik Model hangi mutfakta hazırlanmıştır?” sorusunu…

Berat Albayrak “At izinin it izine karıştığı ortamlar”dan bahsederek gitti. “Allah sonumuzu hayreylesin” duası, istifa açıklamasının son cümlesi idi.

Berat Bey, ekonominin ve hazinenin başına, “Damat”lık konusunun tartışma doğuracağı bilinerek, daha doğrusu her türlü eleştiri göze alınarak getirilmiş olmalıydı.

O görevdeyken, Merkez Bankası Başkanı değiştirildi. Murat Uysal’ın yerine Naci Ağbal getirildi. Oysa Murat Uysal “Laf dinlemiyor” diye görevden alınan Murat Çetinkaya’nın yerine getirilmişti.

Berat Bey, Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanı yapılması üzerine istifa etti. Belli ki ekonomi yönetiminde Naci Ağbal ile aynı perspektife sahip değildi ve Ağbal, ona rağmen, ona haber verilmeden Merkez Bankası Başkanı yapılmıştı. Berat Bey, istifasını Cumhurbaşkanına sosyal medya üzerinden bildirmiş, sonra İletişim Başkanlığı tarafından yapılan “Affını istedi, biz de kabul ettik” tarzında bir açıklama ile “Devlet terbiyesi” yerine getirilmişti.

Naci Ağbal 5 ay görevde kalabildi. Cumhurbaşkanı, 5 ay önce “Damat Bey”e rağmen göreve getirdiği Naci Ağbal’ı, -belli ki kendi ekonomik perspektifi ile uyum arz etmediği için- görevden aldı ve bu defa Merkez Bankası’na Şahap Kavcoıoğlu’nu getirdi.

Tam o sırada, boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na da Lütfi Elvan atandı. Cumhurbaşkanı Lütfi Elvan’ın ekonomiye nasıl baktığını bilmiyor olamaz. Yıllardır partide, yıllardır milletvekili, Tayyip Bey’in en yakınlarında bulundu, Ak Parti hükümetlerinde bakanlık yaptı, iyi yetişmiş bir devlet adamı Lütfi Elvan… Hem bu özellikleri bilindiği için getirilmiş olmalı değil mi o göreve en çetrefil süreçte? Bunları not ediyorum çünkü Lütfi Elvan da dün itibariyle “Cumhurbaşkanı’ndan affını istemiş ve bu isteği de kabul edilmiş” bulunuyor. 1 yıllık bir süre Lütfi Bey’in görevde kalma zamanı. Son ayları da zaten fiilen devre dışı kalmış bir görüntü içinde geçti. Böyle geçti çünkü, ekonomi bakanı olmasına rağmen ekonominin kendisinden çok farklı dinamiklerle işlediğini görüyordu.

Elvan’dan boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na daha önce Bakan Yardımcılığında bulunan Nurettin Nebati getirildi. Nurettin Bey, “Rabbim, kolaylaştır, zorlaştırma, Rabbim hayırla sonuçlandır. İşimizde bize doğruluk ver, bizi muvaffak kıl. Sn. Cumhurbaşkanımızın şahsımı layık gördüğü Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini hayırla ifa etmeyi, bize gösterdiği güvene layık olmayı Rabbim nasip etsin inşallah diyerek göreve başladı.

Evet alt kadrolar değişiyor değişiyor, bütün bu değişmeler, Cumhurbaşkanı’nın iradesiyle gerçekleşiyor. Değiştirmelerin, Cumhurbaşkanının canı öyle istediği için gerçekleşmediği, göreve gelenler Cumhurbaşkanı’nın beklentilerini karşılamadığı için değiştirildiği düşünülürse, ortada bir “sağlıklı kadro uluşturamama” vakıası bulunduğu da görülecektir.

Gelinen noktada bunca kadro değişimi ortada olduğuna göre “Yeni Ekonomik Model”i hangi kadro hazırladı, sorusu anlamlı değil mi? Mesela Nurettin Nebati midir mutfağın sorumlusu? Yoksa o da önüne konan ve adına, pazarlama boyutu belirgin olarak “Yeni Ekonomik Model” denen bir çerçeve yapının içini Cumhurbaşkanı’nın beklentilerini okuyarak doldurmak gibi bir görev mi üstlenmiştir?

Belli ki ekonomi Osmanlı devlet diliyle söylersek “kelle” yiyor. Düşen düşene. Damat Bey gitmiş…. dahası var mı? Kısa süre içinde kaç tane Merkez Bankası Başkanı gitmiş. Para Kredi Kurulu üyeleri gitmiş. En kolay şey, gece yarısı kararlarıyla ekonomi aktörü düşürmek.

Ekonomik vasat, planların kağıtta ya da hayalde durduğu gibi durmadığı bir alan. İçerden – dışardan binlerce, belki milyonlarca irade - çıkar devreye giriyor. İnsanlar şimdilik düşenin niçin düştüğüne bakmıyor.

Ancak ekonomi aktörlerinin de peş peşe değiştirilmesiyle beslenen sürükleniş – savruluş öylesine can yakıyor ki, bu iş sadece alt kadroların düşüşüyle durmayacak gibi görünüyor. Benden söylemesi.

Bu yazı toplam 598 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar