Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Hannas’ın vesvesesi, hased edenler’in hased’i üzerine

Sahi bu HANNAS neyin nesi, bu VESVESE dediğimiz şey nasıl bir şey? Böyle bir mikroptan ve böyle bir hastalıktan haberimiz var mı? Bugün dünya bu Pandeminin altında eziliyor ama, Doktor hasta, ben hasta, kimse bu büyük felaketin farkında değil.

Sahi bu “Hased ediciler” kimler ya da “Hased” ne demek.. Çaresi ne bunların.

Biz, Kur’an-ı kerimde haber verilen, o “ıslah ediciler” postuna bürünmüş “Bozguncular”dan bile habersiziz. “Bozguncular”ı öğrenip bunlara karşı tedbir almaz isek ne dünya hayatımız rast gider ve ne de ahiretimiz mamur olur.

Bu iki afet, “muavvizeteyn” denilen iki kısa sürede bize haber verilir. Bu 113 ve 114. surelerin diğer adları ise Felak ve Nâs sûreleridir. Bu surelere bu adın verilmesi ilk başdaki ve Felak ve Nas’la başlaması ve ikisine birdn verilen isim ise “sığındıran ve koryan” özelliğinden dolayıdır. Bu iki sureye “şirk ve nifaktan koruyan, tedavi eden” anlamı da verilir.

Kur’ân-ı Kerîm’in Felak ve Nâs olarak adlandırılan 113 ve 114. sûrelerine “Muavvizeteyn” (Muavvizetân), bunlara İhlâs sûresinin ilâvesiyle birlikte üç sûreye “Muavvizât” denilmiştir. Muavvizeteyn, “sığındıran, koruyan” anlamındaki muavvize kelimesinin tesniyesi muavvizetânın mansup hali olup Türkçede bu şekliyle yaygınlık kazanmıştır.

Bu sûrelerin nüzûl sebeplerini anlatan rivayetlere göre müşrikler Hz. Peygamber’e büyü yaparak zarar vermek istemiş, bu sûrelerde ise her türlü şerre karşı Resûl-i Ekrem’in yüce yaratana sığınması gerektiği belirtilmiştir. Bu sureler, diğer başka ayetlerle birlikte peygamberimize yönelik cinlenme, büyülenme iddialarını da reddeden bir cevap niteliğindedir.

Girişteki “Felak” kelimesi, “sabahın aydınlığı” anlamına gelir. “Felakın da Rabbi olan Allah’a sığınmak”tan söz eden ayen, Sure aslında müminlere bazı uyarılarda bulunuyor: “ De ki, Yarattığı şeylerin şerrinden, Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, Ve düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden, Ve kıskandığı vakit (Hased edicinin hasedinden) kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!”

Nas suresinde ne deniliyordu: “De ki: "Cinlerden olsun insanlardan olsun, insanların kalplerine vesvese sokan sinsi şeytanın (Hannas’ın) şerrinden insanların rabbine, insanların mâlik ve hâkimine, insanların mâbuduna sığınırım!"

Hannas, “gizlenip geri çekilen” “arkadan dolanıp gelen” gibi anlamlara da gelir. Peki “Vesvese“ ne demektir: Fısıltı, suizanla olumsuz sözlerle aklın çelinmesi,, fiskos, kuruntu, işkillendirmek gibi anlamlara gelir. Şüpheye düşürmek; kötü bir işin yapılmasına teşvik ederken, iyi bir işin terk edilmesi veya geciktirilmesi, oyalanılması, eksik yapılması için bahaneler üretilmesi, akla kötü düşünceleri getirmesi anlamına gelir.

İnsan 7 kişiliktir. Ruh, can, akıl ve nefs yanında ayrıca ruhun dostu melekler, nefsin dostu Şeytan ve Hem iiyi, hem de kötü karakterde olanları ile Cinler insanların çevresini kuşatırlar. Aslında farkında olalım ve olmayalım, her gün melekler, Şeytan ve Cinler bir şekilde bizimle iletişime geçerler. Biz akıl filtresi ile bunları filtreleriz. Eğer akıl ruhla birlik olursa Şeytanlara ve onların dostu olan cinlere ve İnsin Şeytanlarına kapılar kapatılır, değilse, meleklerin. Yüzüne kapılar kapatılır ve o zaman insan Şeytanlaşır. Rahmani bir tercihde bulunursa manevi bir tekamül yolculuğuna çıkar. O zaman, “ekmel-i mahlukat”, “eşrefi mahlukat” olur. Değilse “insin Şeytanı”na dönüşür ve tereddi ederek “Belhum adal” olur. Peki “Hased” etmek ne demek?. Bana kalırsa bugün bütün partizanlar, Futbol taraftarları, Rakipler, Irkçılar birbirlerine karşı “Hased” ederler. Hasedin Tarifi Türkçede "Çekememezlik, kıskançlık” anlamına gelen haset; “Kişinin, başkasının elinde bulunan bir nimetin yok olmasını ve sadece kendisinde bulunmasını temenni etmesidir". Diğer bir tarife göre "Kişinin, bir nimeti hak etmiş olan kimseden o nimetin yok olmasını temenni etmesidir.

Hased “Gayret” etmek, “Gıbta” etmek anlamında da kullanılmaktadır. “Gayret etmek” ve “gıbta etmek”, başkaları bir hayır, iyilik, güzellik yaparken ben niye geride kalayım, ben de onlar gibi daha fazla iyilik yapabilirim düşüncesi, kıskançlıktan farklı olarak “imrenmek”, “örnek almak” anlamına gelmektedir. “Hased” kelimesi olumsuz anlamda Şeytani bir ahlaki zaaf alameti olarak görülürken, olumlu anlamda erdem “cehd/çaba” yan, gayret” anlamına gelmektedir.

Eğer Hased ahlaki zaaf anlamında kıyaslayarak kıskanma, ötekine düşmanlık, onun işini bozma, engelleme anlamına tezahür ederse Allah bu konuda bizi hem kendi nefsimiz ve hem de ötekilerin bize zarar verme ihtimaline karşı uyarmaktadır. Onun için “adil Şahidler” olarak İlahi rızaya yönelmemiz istenmektedir. Eğer bu hastalık tedavi edilmezse, münafıklık, iftira, dedikodu, gıybet, su-i zan gibi daha birçok afete sebeb olur.

Farkında mısınız bilmem ama, futbol karşılaşmaları, siyasi tartışmalar, troller, hatta bilgisayar oyunları insanları bu konuda ötekilere karşı kışkırtmıyor mu?

Bütün yarışmalar, hatta üniversite sınavları, kişiye hep ötekinin önüne geçme üzerine kurgulanmış. Tamam siz daha çok çalışıp kazanmış olabilirsiniz, ama kazanmak için ahlak ,hukuk dışı yola saparsanız burada ciddi bir ahlak sorunu ortaya çıkacaktır. Özellikle futbol ve bilgisayar oyunlarında ölümüne bir rekabet söz konusu, hiçbir ahlak kuralına bağlı değilsiniz ve gayete giden her yok size göre meşru ise, o zaman Netenyahu’dan ne farkımız kalır ki!

Bakın sosyal media, yapay zekâ, o bilgisayar oyunları ile aslında sürekli beynimiz sağılıyor ve dolaylı olarak beynimiz formatlanıyor.

Geçtiğimiz günlerde “Şafak Kuşatması” diye bir oyunu piyasaya sürdüler. Oyunun tanıtımında kurgusu şöyle özetleniyor: Koalisyon ordusu’nun intikamcı Tanrılara karşı savaşma zamanı geldi. Yıkıcı savaş tekniklerini serbest bırakın, Patlayıcı silahların gücünden yararlanın Çok çeşitli becerileri, silahları ve teçhizatı keşfedin “Enki Savaşı” başlıyor!

“Enki”ne ddemek derseniz, Sümerlerde su, bilgi ve yaratılışla ilgili tanrının adı. Babil tanrısı Marduk'un oğlu Nabu ile ilişkilendirilen Merkür gezegeni, Sümer döneminde Enki ile özdeşleştirilmiştir.

Ashen'ın yapımcısı oyun stüdyosu A44, insanlığın geleceği için yapılan savaşta tanrıların ve silahların çarpıştığı nefes kesici bir souls-lite oyunuyla geliyor. Büyük Derinlik Geçidi açıldığında tanrılar ve ölü orduları serbest kaldı. Kian toprakları işgal edildi ve Şafak şehri yıkımın eşiğinde. Koalisyon ordusunun karşılık verme vakti geldi. Tanrıları alt etmek, Geçit'i kapatmak ve dünyayı kurtarmak için çıktığın bu destansı yolculukta intikamı, barutu ve büyüyü kucakla. Savaşın şimdi başlıyor. Tüm tanrıları öldür. Benzersiz Bir Yoldaş Yanında tilkiye benzeyen gizemli yoldaşıyla beraber tanrılardan intikam alma peşinde olan, Koalisyon ordusunun seçkin üyesi Nor Vanek olarak oyna. Dünya ile ilgili bildiklerini seninle paylaşan Enki'nin rehberliğinde, savaş becerilerin ve hareket kabiliyetlerin onun büyülü güçleriyle harmanlanarak sizi hiç de hafife alınmaması gereken bir ikili hâline getirecek. Nefes kesici bir souls-lite Flintlock, souls benzeri türünün unsurlarını hızlı hareket kabiliyetleriyle harmanlıyor ve ortaya dinamik ve nefes kesici savaşlar çıkıyor. Komboların birleşerek ölümcül bir dans oluşturduğu ritmik savaşlarda yakın dövüş, barut ve büyü arasında geçiş yap. Nor'un barut yeteneklerini kullanarak yüksekliği avantaja çevir ve düşmanlarına yukarıdan ölüm yağdır veya hızlıca tehlikelerden kurtul. Tanrıların gazabına uğramış bir dünya Serbest kalan kinci tanrılar, kaos yaratıp insanlığın sonunu getirmek için her yeri yakıp yıkıyor. Enki'nin büyüsünü ve geçitlerini kullanarak gökyüzünde süzül, hortlak sürüleriyle savaş ve harap olmuş Kian topraklarında ilerle. Tanrılara meydan okuyacağın büyük çarpışmaya doğru giderken yeni ekipman keşfet, silahlarını güçlendir ve teçhizatını geliştir.

Elon Musk biliyorsunuz çocuğuna farklı bir isim koymuştu. Bebeğin belgedeki ilk adının "X", ikinci adının "AE A-XII" ve soyadının da "Musk" olduğu belirtiliyordu. Daha sonra gelen "Æ", yapay zekanın kısaltması olan, Mandarin ve Japonca gibi birçok dilde "sevgi" anlamına gelen AI'ın Elf’çe yazılışıydı. AE ayrıca Akadça’da “Enki” demektir.

Bu günlük de bu kadar. Selam ve dua ile.

Bu yazı toplam 299 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar