Daha önce suikastçileriyle dört kez yüz yüze gelen Hassan el Lekkis, bu defasında kurtulamadı. Hizbullah’ın bu gelişmiş teknoloji birimin başı gerçekte kimdi peki?

Hizbullah’a yakın bir kaynak bana “İmad Muğniye’nin zeki öğrencilerinden biriydi. O Hizbullah’ın teknik alandaki İmad Muğniye’siydi. Komutanı olduğu ekibi İsrail ve casusları için hem havada hem de karada ciddi başağrısıydılar. Lekkis, şimdi kaldığı yerden onun görevini devam ettirmeleri umulan örgütteki onlarca dahiden biriydi” dedi.

Aynı kaynak Lekkis’in teknolojiye çok düşkün olduğunu ve 20 yıl önce Hizbullah’ı teknik bir organizasyona çevirmek için gerekli olan ilk adımları atmaya başladığını belirtti. “Onun bu adımları başlangıçta pek çok kişi tarafından fazlasıyla iddialı gözükmekteydi. Fakat Hizbullah’ın İsrail insansız uçaklarının çektiği görüntülerine sızarak bunları yıllar boyunca kaydetmesi onun işiydi.”

Al Monitor‘un bu kaynağına göre Lekkis ve takımı, 7 Ekim 2012′de İsrail hava sahasına sızarak en önemli stratejik İsrail kurumu olan Dimona nükleer reaktörünün yakınından uçan Eyyüb insansız uçağından da sorumluydu. Bu uçak keşfedilip vurulmadan önce tüm İsrail radar ve hava savunma sistemini atlatabilmeyi başarmıştı.

Kaynak Lekkis’in çabalarının Hizbullah’ın 5 Eylül 1997′de gerçekleştirdiği Ensariye pususunda da etkili olduğunu belirtti. Bu eylemde, İsrail’in elit deniz gücü Shayetet 13′e bağlı 11 komando Lübnan içine sızdıkları bir görevleri esnasında öldürülmüştü. “Hizbullah o zaman kendi karşı istihbarat birimleriyle operasyonun haberini önceden aldığını söylemişti. Daha sonra Seyyid Hasan Nasrallah bunun insansız uçak görüntülerinden elde edildiğini belirtti. Bugün sana bunun Hassan Lekkis ve takımının işi olduğunu söyleyebilirim.”

Ve hepsi bu da değil. Hizbullah’ın geçtiğimiz birkaç sene içersinde İsrail ile verdiği savaştaki önemli hadiselerden biri de Lübnan’daki İsrail casusluk şebekesinin çözülmesiydi. Kaynak bu konuda da şöyle diyor: “Hacı Hassan’ın birimi son yıllarda Lübnan’daki İsrail casuslarının keşfinde çok önemli bir rol oynadı. İzledikleri çok komplike yollar vardı ve o her zaman kendisiyle en zeki kişilerin çalışmasını isterdi. O çok tehlikeli bir savaşın parçasıydı, fakat eğer ona nasıl ölmek istersin diye sorduğumuzda şehid olmayı derdi. İşte bugün istediği şeyi aldı.”

İsrail ile Hizbullah arasındaki 2006′daki Temmuz/Ağustos savaşında  Lekkis iki suikast girişiminden kurtuldu. Bunlardan birinde büyük oğlu Ali Rıza ile birlikte 26 kişi hayatını kaybetti. Bir İsrail jeti içinde yaşadıkları binayı vurmuştu. Kaynağımız “Telefonu oğlundaydı. Oğlu bir nedenle telefonunu açtıktan birkaç dakika sonra İsrail uçağı bulundukları yeri bombalamıştı” diye belirtti.

90′lardan itibaren Lekkis’in adı Hizbullah’ın Batıdaki faaliyetlerinde de göze çarpmaya başladı. Washington Yakın Doğu Enstitüsünde önde gelen bir araştırmacı olan Mathew Levitt Hizbullah: Lübnan’daki Allah’ın Partisinin Küresel Ayakizleri (Hezbollah: The Global Footprint of Lebanon’s Party of God) isimli kitabında Lekkis’in 90′lı yıllarda Hizbullah’ın baş tedarik yetkilisi olduğunu ve Hizbullah’ın Kanada’daki faaliyetlerinin finanse edilmesinde 1994 yılında önemli bir rol üstlendiğini yazmıştı.

Kaynak “Daha en başından Hizbullah için saldırının arkasında İsrail’in olduğu açıktı. Şehid İsrail’in düşmanıydı, buna ilaveten otuz yılı aşan bu savaşta Hizbullah kısa bir süre içinde İsrail izini teşhis edebilecek noktaya geldi.”

İslamaktuel