Heniyye: Filistin Halkının Direnişine hep Birlikte Destek Olmalıyız
Uluslararası "Filistin'e Özgürlük" forumunda konuşan HAMAS Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, "Artık hep beraber bir kurtuluş mücadelesi vermenin zamanı geldi.
Uluslararası birçok kurumun desteğiyle İstanbul Bayrampaşa'da Uluslararası "Filistin'e Özgürlük" forumu düzenlendi.
Dünyanın birçok ülkesinden alim, kanat önderi ve siyasi liderin katıldığı foruma telekonferans yöntemiyle bağlanan HAMAS Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, İslam ülkelerine, halklara, akademisyenlere Filistin halkının direnişine destek olma çağrısında bulundu.
Filistin'deki şehitlere rahmet dileyerek ve esirler ile Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü niyazında bulunarak konuşmasına başlayan Heniyye, "Uluslararası Adalet Mahkemesi'nin halkımıza karşı insaflı olmasını bekliyoruz. Halkımıza karşı uygulanan zulmün durdurulması için karar almasını, halkımızın özgürlük hakkını teyit etmesini bekliyoruz. Uluslararası kararlar doğrultusunda Filistin'in davasına sahip çıkılmasını umuyoruz." diye konuştu.
"Radikal dini siyonizm hareketi, Filistin davası için büyük tehdit oluşturmaktadır"
Aksa Tufanı Operasyonunu çok yüce bir savaş olarak değerlendiren Heniyye, "Kassam Tugayları tarafından başlatılan bir süreçtir. Bunun ana nedeni, siyonistlerin Kudüs'e ve Mescid-i Aksa'ya karşı ihlallerini sürdürmeleridir. 1948 yılında başlatılan işgal sürecine ve Filistin halkına uygulan politikalara karşı bir tepki olarak başlatılmıştır. Filistinlilerin tarihi, siyasi ve dini hakları hiçe sayılmaktadır. Ekonomik barışın sağlanması için birçok ülke ile görüşme başlatılmıştır. Bu süreç, işgal altındaki Filistinlilerin hayat şartlarının daha iyiye gideceğini vaat ediyor. İşgalin, Arap ve İslam ülkeleri ile entegrasyon içerisinde yaşaması bu sürecin sonunda sağlanacaktır. Bölgemizde siyasi, toplumsal, kültürel varlığı tanınacaktır. Radikal dini siyonizm hareketinin, hükumetin başına geçmesi ve işgal hükümetinin birçok kuruluşunun başına gelmesi, Filistin davası için büyük tehdit oluşturmaktadır. Bu tehditlere karşı direnişin harekete geçmesi gereklilik haline gelmiştir. Bu sayede Filistin davası uluslararası arenanın gündeminde ilk sıraya yerleşmiştir. Filistin halkı, son sözünü 7 Ekim sürecinde söylemiştir. Biz bu topraklarda hak sahibiyiz. Bu topraklar bizimdir! Buradan sürgün edilmeyi kabul etmiyoruz ve durmak bilmeyen israilin ihlallerine karşı olduğumuzu ifade ediyoruz." şeklinde konuştu.
"İslam ülkeleri ve hakların da Gazze'de halkımıza karşı uygulanan zulmün durdurulması için çaba göstermelidir"
Heniyye, "İşgalcilerin halkları tarafından ve aynı zamanda ordusu tarafından Mescid-i Aksa'ya karşı yapılan ihlallere karşı olduğumuzu ifade etmek için bu süreci başlattık. Verdiğimiz sözü tuttuk. Filistin halkının direnişi meşrudur. Uluslararası yasalar ve hukuk tarafından meşrulaştırılmıştır. Buradan bütün halkımıza ve dünyadaki özgür halklara direnişe destek olmaları için çağrıda bulunuyorum. Bugün işgal rejimi, ABD başta olmak üzere batılı güçlerden destek alıyor. Buna karşı İslam ülkeleri ve hakların da Gazze'de halkımıza karşı uygulanan zulmün durdurulması için çaba göstermelidir. Bu onurlu halkın özgürlüğü meşrudur ve bağımsız ülkelerini kurmaya hakları vardır. Bu ülkenin başkenti Kudüs olmalıdır. Siyonizme karşı birçok cephede direniş gösteriyoruz. Attığımız bu adım, sadece Gazze halkı tarafından değil tüm halkımız tarafından onore edilen bir adımdır. Bu sayede Gazze ve Mescid-i Aksa'ya yapılan ihlallere karşı atılan onur verici bir adımdır. Lübnan'da, Yemen'de, Irak'ta ve Suriye'deki direniş destekçilerine de selam ediyorum. Bütün başkentlerde ve yakın uzak bütün şehirlerde Filistin halkına destek olmak için sokaklara dökülen haklara selam ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Hep beraber bir kurtuluş mücadelesi vermenin zamanı geldi"
Dünya ülkeleri, Arap ve Müslüman ülkelerin halklarına da bir çağrıda bulunan Heniyye, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"İşgalcilerin Mescid-i Aksa, Gazze ve Filistin halkı ile kumsallarına hedef almasına karşı bütün insani değerler ve Arap milliyetlerini destek olmasını gereklilik haline getirmektedir. Bunun neticesinde direniş hakkımız doğmuştur. Açık bir şekilde ifade etmek istiyorum. Kuruluşlarımızın, partilerin ve bütün kamu kuruluşlarının bu vahşi işgalcilere karşı çıkması için bir nedendir. Artık hep beraber bir kurtuluş mücadelesi vermenin zamanı geldi. İşgalcilerin Batı ve ABD'nin desteğiyle bu kanlı vahşeti devam ediyor. Akademisyenler hukukçular, siyasi, din adamları, kadın ve gençlik hareketleri, Filistin halkının direnişine destek olmalıdır. Geniş bir destek cephe oluşturmamız gerekiyor. Uluslararası Filistin'e destek cephesini ve hareketini kurmak için çağrıda bulunuyorum! Bu cephede herkes yer almalı. Bugün ölüm ve kalım aşamasına gelmiş durumdayız. Farklı bir süreç var. Siyonizmin bütün uluslararası mahkeme ve kuruluşlarda suçlu olduğunu ifade etmek için çalışmalar var. Birleşmiş Milletler tarafından bu kararı bir an evvel çıkarmamız lazım. Dolayısıyla daha geniş çaplı çalışmamız gerekiyor. Siyasi liderlerini takip etmemiz gerekiyor. Onlar şu anki katliamdan sorumludurlar. Uluslararası platformlar oluşturmalıyız. İşgalcilerin yandaşı akademisyenler, üniversitelerde çıkıp konuşma yapıyorlar. Bizim de bu alanda konuşmalar yapmamız gerekir. Filistin için özgürlük ve adalet koalisyonu kurmamız lazım. Bu koalisyon Filistin halkının acılarını ortaya çıkarsın ve sorumluların ortaya çıkarılmasını sağlasın. Gazze halkının yaralarına merhem olmalıyız. Onlar Filistin için insanlık için paha biçilmez şehirlerini feda ettiler. Gazze'deki ablukayı kırarak oradaki halka destek verilmeli."
"Toprak bütünlüğü bizim için tartışılmaz bir konudur"
HAMAS'ın özgürlük için savaşan bir hareket olduğunu kaydeden Heniyye, son olarak şu ifadeleri kulandı:
"Bütün halkımızla birlikte çalışarak istiklal ve bağımsızlık için savaşıyoruz. Yahudilere, Yahudi oldukları için karşı değiliz. Biz siyonist harekete karşıyız. Onlar toprağımızı işgal ettiler ve halkımızı dağıttılar. Biz savaş çığırtkanlığı yapmıyoruz tersine biz barış istiyoruz. Büyük liderlerin peşinden gidiyoruz. İzzeddin el-Kassam gibi, Abdulkadir el-Hüseyni gibi, Şeyh Ahmet Yasin, Ebu Ammar, Fethi Şikaki, Ebu Ali Mustafa, Ömer Muhtar gibi... Toprak bütünlüğü bizim için tartışılmaz bir konudur HAMAS da bunu güçlü bir şekilde destekler. Ulusal bir birlik önemli ki işgale karşı durabilelim. HAMAS, bütün ülkelere ve ümmetin unsurları ile açık bir şekilde iletişim kurabilir." (İLKHA)