Aslında ben biliyordum sizlerin Ermeni, Rum ve başka soydan olduklarınızı..
Hele Müslümanlığınızın tartışmalı olduğunu adım kadar biliyordum..


Söylesem, hakkımda dava açar, beni mahkum ettirirdiniz.. Ama Hrant Dink katledilince gizliliğinizi aşikâr eylediniz..

Gazetelerde, yürüyüşlerde hep bir ağızdan haykırdınız:

"Hepimiz Ermeni'yiz!"
"Hepimiz Hrant'ız!"

Yalakalığın, korkaklığın, ya da gizli hüviyetlerin bir menfur saldırı ile ölümle sonuçlanan hadiseye dayanak yapılması çok iğrenç..

Beyinsiz kafalarınızı çalıştırarak, "İşte böyleleri Hrant'ı öldürdü" diyeceğinizi biliyorum..
Siz her şeyi alt üst etmesini, iftiracılığı, yalakalığı, dönekliği de çok iyi becerirsiniz..
Hrant Dink, Türkiye'yi seven ve terketmek istemeyen bir Anadolu sevdalısıydı..

Yazdıklarından dolayı ben hiç gocunmadım.. Amma siz, "ulusalcı" yoldaşlarınızla mahkeme önlerinde aleyhte tezahüratlarda bulundunuz.. Kimi zamanlarda ise insafsızca eleştirdiniz.. Çünkü menfaat kapınızın "ulusalcılarla" ortak kullanıldığının farkındaydınız..

Şimdi utanmadan, sıkılmadan "Ermeni ulusalcılığı" yapıyorsunuz..

"Hepimiz Ermeni'yiz!"
"Hepimiz Hrant'ız!"

Seviyesizliğin bu denlisine pes mi denir, çüş mü?
Meselâ ben, asla Ermeni değilim.. Hrant da değilim..

Türk'üm, Müslüman'ım, ismim de Abdurrahim!..
Allah'a bin şükürler olsun ki yalakalığı, dönekliği nefsimde barındırmadım..
Size soruyorum;

Gazetelere başlık atanlara, köşe cambazlarına:
Hepiniz Ermeni, hepiniz Hrant olduğunuza göre, Hınçak'lığınız, Taşnak'lığınız, Asala'lığınız ne merkezde?

Sadece Ermeni olmanız yetmez, Ermeni terör teşkilâtlarını da kabul etmelisiniz ki işaret fişeği gönderdiğiniz odaklardan alkış alasınız..

Dink'i katledeni lânetlemenize ben de katılırım.. Hele katili kimin yönlendirdiğinin açığa çıkarılması hususunda sizlerden daha hassas olduğumu iddia edebilirim..
Katil Trabzonlu imiş..

Ne var bunda?

Yine bir Trabzonlu genç, kilise papazını öldürmüş..

Ne yani, şimdi de Trabzon'u mu intikam defterine kaydedeceksiniz?
Suç, yalnızca sizde değildir..

Baksanıza, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac: "Özgürlük ve insan hakları savunucusuydu" kehanetinde bulunmuş..

Eğer Türkiye'de özgürlük yoksa, insan haklarına kıymet verilmiyor ise; bu, yalnızca Hrant Dink için geçerli değil, hepimiz aynı sarmalın ortasındayız..
Tabiî maksatlar ayrı ayrıdır..

Dikkatimi çeken bir husus ise, dün denecek zaman içinde fiilleriyle, fotoğraflarıyla, ifadeleriyle katı "ulusalcılık" yapanların, kıvrak bir çark edişle hümanist kesilmeleri, Ermeni ve Hrant olmaları..

Bu güruhun zaman zaman açığa çıkan bir anlaşmazlık halinde, ya da Alevi kesimin bastırması üzerine; "Hepimiz Aleviyiz" savunmasına geçmeleridir..
Ben hayatım boyunca hiç Alevi olmadım, olmam da..

Hiçbir Alevi vatandaşıma, sen ille de Sünni olacaksın demem de mümkün değil..
Dönekçe ifadeler hep ağırıma gitmiştir..

Çoğunuz bilmezsiniz, benim Türkiye genelinde binlerce Alevi arkadaşım, dostum, kardeşim vardır.. Ben onları severim, onlar da beni severler..
Örnekler hayli fazla..

"Onlar ne kadar Kürt ise, bizler de o kadar Kürdüz" yalakalığı da beni rahatsız eder..
---------------
Hınçak'ça haykırır, Taşnak'ça yazarsın
Sende etten yüz yok ki yüzün kızarsın
Gören olmamıştır bir ev yaptığını
Sen her zaman yapılmışları bozarsın..


Abdurrahim Karakoç-Vakit Gazetesi-23 ocak 2007