Mısırlı ünlü yazar Muhammed Hasaneyn Heykel, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek"in vaktinin çoğunu başkent Kahire"nin dışında Şar eş-Şeyh"te geçirmesini eleştirdi.



"Başkent Kahire ve devletin yarısı işleri Başkan"a sunmak üzere sürekli Şarm Eş-Şeyh"e gidip geliyorlar. Bu da devlete büyük bir yük getiriyor" diyen Heykel, Mısır"ın bir çok sorunu olduğunu ve tüm yetkileri elinde toplayan Mübarek"in sorunları yakından takip edebilmesi için başkentte bulunması gerektiğini söyledi.



"Mübarek siyasette tecrübesiz"



Cuma akşamı el-Cezire"de yayınlanan "Heykel ile birlikte" programında Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek"in hava subayı olduğunu siyasete geç girdiğini anlatan yazar, "1975 yılında Enver Sedat Mübarek"i çağırıp yardımcısı olmasını teklif ettiğinde Mübarek, büyükelçi olmak ve "ekselanslar" sınıfına girmek istediğini söyledi" dedi.



Siyasi bakış açısının gelişebilmesi için siyasetçinin genç yaşlarda siyasete girmesi gerektiğini belirten Heykel, Mübarek"in askeri pilot kimliğiyle teknolojiye ve göstergelere alıştığını ve halkla ilişkilerin ise bundan farklı olduğunu ifade etti.



Yayınlanmayan 6 makale



1981 yılında serbest bırakıldıktan sonra yazdığı 6 makalenin Mübarek"in emriyle Mısır"da ve Mısır dışında yayınlanmadığını söyleyen Heykel, hepsi başkana hitap eden açık mektup şeklinde yazılmış bu makalelerin bugün bile geçerliliğini koruduğunu ve yayına uygun olduğunu bildirdi.



Serbest bırakıldıktan sonra Mübarek"in kendisini çağırdığını ve uzun uzun konuştuklarını kaydeden Heykel, "Konuşmanın sonunda cezaevi günlerini anlatan "Gazap Sonbaharı" isimli bir kitap yazacağımı söyledim. Mübarek, "Muhammed Bey, buna hiç gerek yok dedi" şeklinde konuştu.



"Önceliğin güvenliğe verilmesi yanlış"



Hüsnü Mübarek"in önceliği güvenliğe verdiğine dikkat çeken Heykel, bunun yanlış olduğunu ve tehlike ortaya çıktığında siyasi rejimin en son başvuracağı şeyin güvenlik güçleri olması gerektiğini söyledi.



Enver Sedat"a düzenlenen suikast sırasında Hüsnü Mübarek"in de yanında olmasının Mübarek"in psikolojisini etkilemiş olabileceğini belirten Heykel, Mısır"daki güvenlik baskısını şu fıkrayla anlattı:



"Mısır çölünde Mısırlıların, diğer Arapların ve Avrupalıların katıldığı bir ceylan avı müsabakası düzenlenir. Avdan ilk önce Araplar dönerler ve yanlarında boğazlanmış bir ceylan vardır. Daha sonra Avrupalılar gelir. Av sırasında bile insan haklarına saygılarını göstermek üzere sağ olarak yakaladıkları ceylanı kafese koyup getirirler. Son olarak Mısırlılar bir eşekle çıkıp gelirler. Getirdiklerinin eşek olduğu söylenince, "Ama bize ceylan olduğunu itiraf etti" derler."