ABD Başkanı Barack Obama'nın Hindistan'a düzenleyeceği ziyaret öncesinde, iki ülke nükleer ticareti konusundaki fikir ayrılıklarını azaltmaya çalışıyor. Ancak Yeni Delhi, ABD'nin yaptırımlarını kısıtlayan yasal düzenlemeyi değiştirmeye sıcak bakmıyor. 

ABD ve Hindistan'ın bundan sonraki ilişkilerini belirleyen stratejilerin başında milyar dolarlık potansiyele sahip olan nükleer ticareti bulunuyor. Bu strateji, Yeni Delhi'ye nükleer silahlanma programını değiştirmeksizin nükleer yakıt ve teknolojiye ulaşma imkanı sağlıyor. 

Ancak Hindistan'da 2010 yılında yürürlüye giren sorumluluk yasası, nükleer çalışma yürüten şirketleri olabilecek herhangi bir kazadan sorumlu tutuyor. Bu yasa şirketlerin Hindistan'da nükleer faaliyeti yürütme konusunda çekimse kılıyor. Bu şirketler arasında GE-Hitachi, Toshiba'nın Westinghouse Electric Şirketi ve Fransa'nın Areva firmasıları bulunuyor.

Bu kapsamda ABD'li ve Hindistanlı yetkililer geçtiğimiz perşembe günü Londra'da bir araya geldi. Bu görüşmeleri Viyana ve Yeni Delhi'deki görüşmeler takip etti. İki ülke temsilcileri pazar günü Obama'nın Hindistan'a düzenleyeceği ziyaret öncesinde, nükleer konusundaki fikir ayrılıklarını ortadan kaldırmak veya azaltmak için görüştüler. 

HİNDİSTAN ŞİRKETLERE GÜVENCE ÖNERDİ

Hindistan, ülkede faaliyet yürütme konusunda sorumluluk yasasından dolayı çekimser kalan şirketlerin endişelerini gidermek amacıyla, herhangi bir kaza durumunda şirketleri bir anlamda garantiye almayı öngören bir sigorta havuzu oluşturmayı teklif etti. Bu sayede şirketlerin, Hindistan'a nükleer reaktör inşa etme konusunda daha hevesli olmaları planlanıyor. Ancak sorumluluk yasasının değişmesi ön görülmüyor. 

OBAMA'NIN HİNDİSTAN'A İKİNCİ ZİYARETİ

ABD Başkanı Obama, Hidistan Başbakanı Narendra Modi'nin daveti üzerine, Hindistan'ın Cumhuriyet Günü kutlamalarına katılacak. Bu paza günü başlayacak ziyarette, Obama Hindistan'ın Cumhuriyet Günü kutlamalarının baş misafiri olacak.

Hindistan ve ABD'nin son bir yılda birbirilerine yakınlaşması dikkat çekiyor. Bu yakınlaşmanın ardında, Çin'in Asya-Pasifik bölgesindeki etkinliğinin artması gösteriliyor. ABD ve Hindistan, Çin'in bölgedeki kontrolü ele almaya başlamasından dolayı ortak bir kaygı duyuyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin önümüzdeki süreçte bu paydadan dolayı daha gelişeceği dile getiriliyor.

Obama Hindistan'a en son 2010 yılında ziyaret etmişti. Bu ziyaretin bir diğer önemli özelliği ise, Obama'nın görev süresi boyunca Hindistan'ı iki defa ziyaret eden ilk ABD Başkanı olacak olması. ABD ve Hindistan ilişkilerinin son on yılda önemli bir gelişme kaydettiği ifade ediliyor. Ancak iki ülke arasında ticaret gibi alanlar ve diğer bazı alanlarda önemli bir rekabet bulunuyor. Yine de iki ülkenin ortak kaygı olarak Çin'in bölgedeki politikalarından duyulan rahatsızlığı benimsedikleri biliniyor.

Hindistan Başbakanı Modi ve Obama, en son Eylül ayında ABD'de bir araya gelmişlerdi. İkilinin bu görüşmenin ardından sık sık telefon görüşmeleri yaptıkları belirtiliyor.

PAKİSTAN, ABD-HİNDİSTAN YAKINLAŞMASINI YAKINDAN TAKİP EDİYOR

ABD Başkanı Obama'nın Hindistan'a düzenleyeceği ziyaret, ABD ile Hindistan'ı birbirine yakınlaştırırken, Hindistan'ın Müslüman komşusu Pakistan da durumu yakından takip ediyor. 

Hindistan'la özellikle, Keşmir konusunda anlaşmazlık yaşayan Pakistan'ın ABD-Hindistan yakınlaşması konusunda nasıl bir politika izleyeceği bilinmiyor. ABD Başkanı Obama, 21 Kasım günü, Hindistan'a düzenleyeceği ziyaretle ilgili olarak Pakistan Başbakanı Navaz Şerif'i telefonla arayarak bilgi vermişti. 

Şerif de Obama'yı Pakistan'a da davet ettiklerini belirtmiş ve Obama en yakın zamanda Pakistan'a da bir ziyaret düzenleyeceğini bildirmişti. Bir taraftan ABD ile Hindistan birbirine yaklaşırken, bölgenin en önemli ülkelerinden Çin'le Pakistan arasında da önemli bir yakınlaşma olduğu gözleniyor. Çin, Pakistan'a doğrudan tren yolu ve boru hattı inşa edeceğini açıklamıştı. Çin'in Hindistan'ı bir anlamda devre dışı bırakan bu projelerinin, Hindistan hükümetinde rahatsızlığa neden oluşturduğu bildirilmişti.