Olur mu? “Cihad” gerçekten cihad ise tabii ki olmaz. Fakat Kaide’den türeyen bazı örgütlerin Batı Afrika’da “cihad” adı altında işledikleri cinayetler kesinlikle ve Hıristiyan misyonerlerinin ekmeğine yağ sürüyor.
Batı Afrika, dünyada misyonerliğin en yaygın ve en etkili olduğu bölgelerden biri. Eski İngiliz sömürgesi Gana’nın başkenti Akra’nın Momprobi semtindeki sadece bir (sayıyla 1) caddede irili ufaklı 50-60 farklı misyoner örgütün kiliseleri var. Cemaatleri ve papazları siyah, fakat haftada bir gün beyaz efendiler tarafından denetlenen kiliseler. Büyük çoğunluğu ABD ve İngiltere menşeli. İslam düşmanlığını faaliyet alanlarının merkezine alan “Protestan fundamentalist” kuruluşlar. Mali yahut Burkina Faso’da ise Fransız nüfuzundan ötürü Katolik misyonerler daha çok görülüyor ortalıkta, fakat “Evanjelistler” de atakta ve atakları gittikçe şiddetleniyor. Sierra Leone’de zaten kasıp kavuruyorlar ortalığı.
Protestan veya Katolik; bunların birinci meselesi insanların ahretini kurtarmak (!) değil, onları Batı’nın menfaatlerine uygun hale getirmek. Müslümanları yoldan çıkarmakla kalmayıp, prensipte Hıristiyan olan Afrikalıları da ‘daha elverişli’ hale getirmek için gayret sarf ediyorlar. Onların tezgâhından geçen Hıristiyan, eczacı ise mesela, dükkânına “Jesus Is God Pharmacy” (İsa Rab’dır Eczanesi) asını veriyor. Aynı isimde bakkal, terzihane, berber dükkanı veya otel de mebzul miktarda mevcuttur Batı Afrika’da. Tevhid inancına meydan okumak ve Hıristiyan itikadını bilinç altlarına yerleştirmek için çok önemsiyorlar o tür mesajlardan müteşekkil isim tabelalarını. Müslümanlar da buna “There Is No God But Allah Pharmacy” (Allah’tan Başka İlah Yoktur Eczanesi) vs. ile karşılık veriyorlar, ama “cihad” adı altında yapılan katliamlar kitleleri maalesef sokağın karşısındaki eczaneye yönlendiriyor.
Vaaz ve nasihatlerinde “Müslümanların vahşiliği” temasının üzerinde hassaten duran misyonerler, Kaide kökenli örgütlerin Batı Afrika’daki bombalı saldırılarını buna delil gösterip tepe tepe kullanmanın keyfini çıkarıyorlar.
Mali’de olduği gibi Burkina Faso’da da otel saldırısının sorumluluğunu Kaide kökenli bir örgütün üstlendiği ileri sürülüyor. İnşallah doğru değildir. Böyle şeyleri meşreplerine sığdırabildiklerini bildiğimiz için “Ne alâka!” deyip geçemiyoruz maalesef.

mustakilgazete