Hizbullah'ın Güney Lübnan Sorumlusu Şeyh Nebil Kavuk "Tüm baskılara, Hizbullah aleyhinde çıkartılan uluslararası tüm kararlara karşı verilecek cevap, uluslararası tüm kararlara, baskılara ve tehditlere aldırmaksızın bedeli ne olursa olsun, Kudüs'ün ve tüm Filistin'in zaferi için en kısa ve en güvenli yol olan direnişin yeni stratejilerle güçlendirilmesidir" şeklinde bir açıklamada bulundu.


Kavuk "Biz Hizbullah olarak Filistin'in özgürleştirilmesi görevimizi tam bir inanç, irade azim ve kararlılıkla sürdürmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bu davanın zaferinin bedeli ne ise ödemeye hazırız" diye konuştu.


Filistin Hakları Ulusal Komisyonu'ndan gelen büyük bir heyeti karşılayan Kavuk konuşmasında Sabra ve Şatilla'da yaşanan katliamda ölen masum siviller hakkında bir karar alınıp yürürlüğe sokulmamasına değinerek " Hakikat nerede, mahkeme, Güvenlik Konseyi ve uluslararası hukuk nerede? Filistin güçlerinin Güney Lübnan'dan çıkmasının akabinde zamanın Amerikan Başkanı'nın verdiği vaatler nerede?" diye sordu.


Kavuk "Bu katliamı Şaron ve Begin'in ekibi ve bir de Lübnan Güçleri işlemiştir. Bunlar isim olarak da kurum olarak da bilinmektedir. Bunları hiçkimse yaptıklarından dolayı yargılamamıştır. Onlar da bugüne kadar yaptıklarından utanıp pişman olmamıştır" ifadelerine yer verdi.


"2000 ve 2006 yıllarında birçok zafere imza atan Hizbullah, aleyhinde alınacak uluslararası kararlara ve suçlamalara müsaade etmeyecektir ve hiçbir şey onu direniş yolundaki azminden, kararlılığından ve iradesinden vazgeçiremeyecektir. Hizbullah bir direnişçisinin dahi onurunu kimsenin çiğnemesine izin vermeyecektir. Temmuz Savaşı'nda kurulan karargâh şimdi Hizbullah aleyhinde açılan bu dava için kullanılmaktadır" diyen Kavuk, "Eğer onlar bu kararla Hizbullah'ı köşeye kıstırmaya ve zayıflatmaya çalışıyorlarsa bilsinler ki sonuçlar onların aleyhine olacaktır" şeklinde konuştu.


Lübnan'ı bu fitneden tüm güçleriyle koruyacaklarının altını çizen Kavuk, "2006'daki hezimetin acısını çıkarmak için uluslararası mahkemenin kararını bekleyen İsrail'e Temmuz Savaşı'ndaki hedeflerini gerçekleştirmesi için müsaade edilmeyecektir. Uluslararası Mahkeme'nin kararı ve Lübnan içindeki bölünmeler Hizbullah'ı İsrail'e karşı mücadele etmekten alıkoyamayacaktır. Vaktimizi, imkânlarımızı ve hazırlıklarımızı seferber ederken önceliğimiz daima İsrail'e karşı mücadele göstermek ve içerden gelecek bir ihanete karşı da sırtımızı kollamaktır" dedi.