Hizbullah'a Sinsi Komplo
Refik Hariri suikastı üzerine kurulan uluslararası mahkemeden Hizbullah aleyhinde karar çıkartılmaya çalışılıyor
HİZBULLAH KARŞITI İDDİANAME LÜBNAN'I BELİRSİZ BİR YERE TAŞIYACAK
Almanar.com
Editöryal
Lübnan'ın farklı politik tarafları tarafından son iki gün içersinde yapılan açıklamalar, Lübnan Özel Mahkemesinin Refik Hariri suikastinde hazırlayacağı iddianame nedeniyle ülkenin zor bir çıkmazda olduğunu gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman bu mahkemenin güvenilirliğini tekrar kazanmak zorunda olduğunu söylerken, Meclis Sözcüsü Nebih Berri de yalancı şahitler meselesi hakkında henüz bildiği her şeyi söylemediğini kaydetti ve Özel Mahkemenin direnişi hedef aldığını vurgulamayı sürdürdü.
Cumhurbaşkanı Süleyman Pazar günü, Lübnan Özel Mahkemesinin kamuoyundaki güvenilirliğini "siyasallaşmadan uzak durmak suretiyle" tekrar sağlaması gerektiğini söyleyerek bu konuda kararlı bir duruş sergilediğini gösterdi. Mişel Süleyman New York'ta canlı yayın yapan El Cedid televizyonuna verdiği röportajında "Uluslararası Mahkeme İsrail de dâhil olmak üzere bütün ihtimalleri değerlendirmeli" dedi.
Özel Mahkemenin güvenilirliğini sorgulamak Lübnan'daki siyasi çekişmenin ana unsuru halini almış durumda, zira mahkeme hala Hariri cinayetinde İsrail'in yer almış olma ihtimalini devre dışı tutmayı sürdürüyor ve uluslararası soruşturmayı beş sene süresince yanlış yönlendirmiş olan yalancı şahitler karşısında da herhangi bir adım atmış değil henüz.
Meclis sözcüsü Nebih Berri ise "yalancı şahitler meselesinde bildiği her şeyi söylemediği" uyarısında bulundu ve Lübnan'daki yargı otoritelerini acil bir şekilde bu konunun arkasındaki güçleri ortaya çıkarmak için harekete çağırdı. Berri, Pazartesi günü Lübnan'ın Es Sefir gazetesinde yayınlanan açıklamalarında "Yalancı şahitler hakkında bildiğim her şeyi söylemiş değilim. Fakat uygun zamanda bu konu hakkında konuşabilirim" dedi.
Berri Lübnan'daki durumun aşırı hassas oluşuna işaret ederek, "ülkeyi yıkıma uğratacak mezhep savaşını engellemek için elinden gelen hiçbir çabayı esirgemediğini" söyledi.
Öte yandan Direnişe Vefa grubunun milletvekili Newaf Musevi de Pazar günü Lübnan Özel Mahkemesi hakkındaki eleştirilerini yeniledi.
Musevi, mahkemenin yalancı şahitler meselesini takip etmemekle "davanın politikleştiğinin ve sadece tek bir siyasi taraf karşısında önyargılı olunduğunun en kesin kanıtını verdiğini" belirtti.
Musevi, Hizbullah'ın ve muhalefetin sabık Lübnan Güvenlik Şefi Tümgeneral Cemil Seyyid'i birkaç hafta önce havaalanındaki karşılayış şeklini de müdafaa etti. Milletvekili, "Havaalanında gerçekleşen şey, yani VIP salonunu açmak bizim milletvekili ve politik partiler olarak hakkımızdı" diye vurguladı.
Musevi "Uyduruk suçlamalar karşısında kendimizi savunmak konusunda herhangi bir taviz vermeyeceğiz. Uygun olduğunu düşündüğümüz şeyleri kullanmak için mutlak hakka sahibiz" uyarısında bulundu.
Seyyid, yalancı şahitlerin tanıklıklarına dayanılarak Lübnan'da 4 yıl süreliğine hapsedilen dört generalden biri idi.
Hizbullah ve diğer muhalefet figürleri Başsavcı General Said Mirza'nın Seyyid'i tutuklama kararı almasının karşısında, destek olarak kendisini Refik Hariri Havaalanında karşılamışlardı.
Hizbullah Seyyid'e eşlik eden korumaların partinin milletvekillerinin ve bakanların muhafızları olduklarını ve dolayısıyla silah taşımalarının meşru olduğunu belirtmiş, bu durum İçişleri Bakanı Ziyad Baruud tarafından doğrulanmıştı.
Dahası Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım Pazar günü yaptığı uyarısında "bir direniş olarak Hizbullah'ı hedeflemenin Lübnan'ı ve bölgeyi hedeflemekle aynı anlama geldiğinin" altını çizdi. Kasım, partisinin taleplerinin iki konuda yoğunlaştığını, bunların "yalancı şahitler meselesini açıklığa kavuşturmak ve Seyyid Hasan Nasrallah'ın bu konuda sunduğu verilere dayalı olarak İsrail'i Refik Hariri suikastinde itham etmek" olduğunu kaydetti.
Kasım, direnişin çok iyi durumda olduğunu söyleyerek "Hizbullah'ı hedeflemek ülkenin geleceğine kastetmek demektir" ifadesini kullandı.
Naim Kasım "Biz açıkça Refik Hariri suikastinden dolayı İsrail'i suçluyoruz, konuyla ilgisi olanlar da bu itham hakkında tartışmalılar ve sunulan kanıtları incelemeliler" dedi.
El Menar'da yayınlanan bu analiz Kemal Saral tarafından Ebuhadi TV için çevrildi.
Ebuhadi