Hizbullah'ı Ortadan Kaldırma Planları!
El Menar'da yayınlanan bir analizde, Amerika ve İsrail'in Lübnan Hizbullah hareketini ortadan kaldırma planlarına dikkat çekildi
İSRAİL VE ABD HİZBULLAH'I NASIL ORTADAN KALDIRMAYI UMUYOR?
Franklin Lamb
12 Aralık 2008'de Naharnet'te yer alan haberde "ABD'nin sabık Lübnan büyükelçisi Jeffrey Feltman'ın Başbakan Fuat Sinyora'ya Noel armağanı verdiği" yazılmıştı. Buna göre Feltman, Başbakan Sinyora'ya "İsrail'i 2008 yılından önce Gacar köyünden geri çekilmeye zorlayacağı" sözünü vermiş.
Oysa Fuad Sinyora ve Lübnan, Feltman'ın sözünü verdiği 2008 Noel ödülünü hala almış değiller. İsrail'in tankları ve birlikleri Lübnan'ın Gacar köyünde beklemeyi sürdürüyorlar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararının açık ihlali olan ve İsrail'in Temmuz 2006'daki işgalinden beri devam eden Kuzey Gacar'ın işgali devam ediyor.
Jeffrey Feltman bu tatil döneminde de Lübnanlı müttefiklerine bir kez daha Noel Baba olduğuna ve Noel arifesinde geyiklerin çektiği kızağını Hizbullah'ın önderiyle süsleyeceğine teminat veriyor. Bu iyimserliğinin nedeni ABD ve İsrail'in, BM Güvenlik Konseyi'nin daha önce yetersiz kalan 1559 sayılı kararının sonrasında gelen 1757 sayılı kararın -Lübnan direnişini silahlarından arındırmayı öngören- işe yarayacağından çok emin olmaları. 11 Kasım'da, İsrail başbakan yardımcısı ve bölgesel gelişim bakanı Silvan Şalom şu öngörüde bulundu: "Uluslararası Lübnan Mahkemesinin Hizbullah aleyhinde vereceği hüküm 1559 sayılı kararın uygulanmasıyla sonuçlanacak ve bu durum Hizbullah'ı silahsızlanmaya zorlayarak Suriye-Lübnan-İran-Türkiye ittifakının çöküşüyle sonlanacak."
Asıl Ganimet Hasan Nasrallah'ın Etkisiz Kılınması Olacak
ABD-İsrail projesinin pek çok hesaplamanın yanında özenli bilgisayar modellerine ve Hizbullah üyelerinin, hatta belki de Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın 14 Şubat 2005'te gerçekleşen Hariri cinayetiyle itham ve mahkûm edilmesine hiç şüphesiz gıyaben- umulmasına dayandığı söyleniyor.
Amerikan Dışişleri Bakanlığının hukuk danışmanı Beyaz Saray'a gururla verdiği güvencede, bürosunun 2005 yılında BM İmtiyaz Belgesinin 7. Bölümünün çerçevesi altında Lübnan için Özel Mahkeme kurulmasında ısrar ettiği için, Özel Mahkeme kararına karşı çıkan herkesin BM adaleti önüne çıkmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. 7. Bölüm, Özel Mahkemenin verdiği her hükmün uygulanması için sınırsız ölçüde uluslararası silahlı güç kullanılmasına izin veriyor.
Birleşmiş Milletler kararlarını seri bir şekilde 60'tan fazla kez ihlal eden İsrail aynı zamanda, uluslararası hukukun Mahkemenin arkasında olduğunun ve gerekli görüldüğü takdirde dünyanın dört bir yanındaki pahalı hukuk firmalarının Uluslararası Mahkemenin Kanadalı Daniel Bellemare önderliğindeki savcılık ofisinin yasal işlerinin desteklenmesi için kiralanmasında kullanılabileceğinin çığırtkanlığını yapmakla meşgul.
İsrail'in ABD dışişleri bakanı Clinton'a endişe etmemesi, zira özel Mahkemenin nihai yargısının engellenmesinin mümkün olmadığını ve ABD'nin tek yapması gerekenin mahkeme giderlerini karşılaması olduğunu söylediği birkaç saat içersinde Beyaz Saray fazladan bir 10 milyon doları daha gözden çıkardığını ve İngiltere'nin de 1.8 milyon dolar ilave parayı söküleceğini ilan etti. Fransa'dan da yeni ödemeler bekleniyor. Özel Mahkeme bugünlerde nakitle dolup taşıyor ve her zaman da böyle kalacağa benzer.
Özel Mahkemenin Savcılık Bürosunun iki eski üyesi ile yapılan röportajlara ve ayrıca Amerikalı yetkililer tarafından yapılan sayısız açıklamaya bakıldığında Jeffrey Feltman ve Silvan Şalom'un niyetlerini ciddiye almak için çok sebep var gözüküyor. Hükümetleri, Lübnan Özel Mahkemesinin hem uluslararası mahkeme nezdinde BM Güvenlik Konseyinin kararı altında kurulduğundan dolayı- hem de -Hizbullah'ın ve mahkemenin Lübnan'daki muhaliflerinin aksi yöndeki iddialarına rağmen- ülkenin anayasal ilkeleriyle uyumlu olduğu için Lübnanlılar açısından yasal olduğunu iddia ediyorlar.
Dışişleri Bakanlığının avukatlarından birine göreyse durum şu: "Eğer Uluslararası Mahkeme Hizbullah üyelerinden birini bile suçlasa biz kazandık demektir. İster bir şoför, ister bir izci çocuk olsun fark etmez. Güvenlik Konseyi Hizbullah'ı devirmek için bir düzine şey yapabilir. Örneğin, İran'a uygulananların benzeri yaptırımların katillerin teslim edilmesine kadar Lübnan'a dayatıldığını düşünebiliyor musunuz? Lübnanlılar sadece paraya önem verirler ve birbirlerinden nefret eden bütün bu mezhepler ve dini gruplarla birlikte ülkede herkes kısa sürede birbirlerini suçlamaya başlayacak ve iç savaşa sürüklenecekler" Ya Suriye'ye ağır yaptırımların uygulanması durumunda peki? ABD ve İsrail sadece parçaları toplayacaklar ve yarım yüzyıl önce yaptıkları şeyin aynısını yapacaklar, yani bölgesel ve uluslararası gerçeklikleri anlayacak hükümetler kuracaklar."
Hizbullah ve Suriye tarafından Özel Mahkemeyi etkisiz kılmaya dönük çabalar Tel Aviv ve Washington'da nafile girişimler olarak görülüyorlar, çünkü Lübnan'ın Mahkeme hakkında söyleyeceği hiçbir şey olmadığı düşünülüyor. Mahkeme BM Güvenlik Konseyi tarafından kuruldu ve ne Lübnan Parlamentosunun, ne kabinesinin, ne de halkın buna bir etkisi olmayacak. Lübnan'ın sahnede yer almasının tek nedeni suç mahalli olması.
Başka bir Kongre üyesi de şu tavsiyede bulunuyor: "Pek çok araçtan istifade edeceğiz, zor kullanmaktan ve diğerlerinden, uluslararası toplumun Hizbullah'ı devirmesi için gerekli olan her şeyden. Önümüzdeki süreçte ihtiyaç duyulan şey ABD ve İsrail'in sürece dâhil olmadığı izlenimini vermek. BM pek çok yasal ve politik araçları suçla ilgili görülenleri adalete teslim etmek için kullanıma sokarken biz sadece futbol seyircisi gibi kenarda oturacağız. İşin güzelliği de bu zaten, Hizbullah da bu nedenle çok endişeli. Kesinlikle endişe etmeliler de."
Aynı bürodaki başka bir görevli de mailinde şunları eklemiş: "Görmüyor musun, Özel Mahkeme Hizbullah'ı mahvetmek, Suriye'de rejim değişikliği yapmak, her yerde ölümcül bir Sünni-Şii kavgası yaratmak, Lübnan'da iç savaşa neden olmak ve İran'daki mollaları devirmek için en uygun uluslararası hukuk aygıtı haline geldi. Cheney bu ofisi hiç terk etmemiş gibi olacak."
Washington kaynakları, Özel Mahkemenin iddianamesini takip eden süreçte Hizbullah'ın da suçlanması halinde İsrail lobisinin Hizbullah, Suriye ve İran'ı karalamaya dönük belki de tarihin en büyük uluslararası medya kampanyasını başlatacağını tahmin ediyorlar. Bu kampanyaya Amerikan hükümeti ve bazı Avrupalı müttefikleri de katılacaklardır.
Amaç bütün dünyayı, Sünni bir başbakanın sözde Şii katilleri karşısında birleştirmek olacak. Son on yıl içersinde bir düzineden fazla ABD-İsrail projesi Lübnan'da başarısızlığa uğradı. BM Güvenlik Konseyinin ve uluslararası hukukun tam desteğinin mührü ile damgalandığında sokak çatışmalarından optik telekomünikasyon kablolarının kesilmesine kadar tüm bu geçmiş senaryoların hepsi baştan alınabilir"
Bütün bu nedenlerden dolayı Lübnan Özel Mahkemesi, bölgeyi kontrol etmek isteyen ABD ve İsrail için sıra dışı bir fırsat olarak görülüyor. Önümüzdeki medya kampanyası ABD ve İsrail'in benzersiz bir Müslüman bir lider ve Nasır kalıbında bir Arap önderi olarak gördüğü için korktukları Seyyid Hasan Nasrallah'a şahsi saldırılar şeklinde gerçekleşecek özellikle. Seyyid Nasrallah, Şii ve Sünniler arasındaki pek çok ayrılığı tatlıya bağlama potansiyeline sahip birisi ve bu nedenle de Washington ve Tel Aviv tarafından çok tehlikeli bulunuyor.
El Menar'da yayınlanan bu analiz Kemal Saral tarafından Ebuhadi TV için çevrildi.
EBUHADİ TV