Hizbullah'ın gizlenen zaferi: İsrail’in “hayalet şehirleri”
İşgal edilmiş toprakların kuzeyinde (Lübnan sınırı) bulunan yerleşimlerdeki işletmelerin çoğunun kapandığını söyleyen İsrail medyası, rejimin ciddi ekonomik kriz yaşadığını bildirdi. "İsrail şu anda dünyadan tamamen izole edilmiş durumda."
Press TV’nin bildirdiğine göre, İsrailli işletmeler, İsrail rejiminin işgal altındaki topraklarda düzenlediği saldırıların ardından Filistin, Irak ve Lübnan direniş hareketlerinin misilleme operasyonlarından etkilendiklerini bildirdi.
7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu’ndan bu yana “büyük zarara” uğradıklarını belirten İsrailli işadamları İbranice haber sitelerine verdikleri demeçlerde İsrail rejiminin kendilerine “yardımcı” olmamasından yakındılar.
7 Ekim’deki Aksa Fırtınası Operasyonu sonrası İsrail rejiminin soykırımcı katliamlarına tepki gösteren Lübnan, Yemen ve Irak'taki Direniş Ekseni’nde yer alan gruplar, işgal altındaki toprakların kuzey kesimine yönelik Filistin yanlısı yüzlerce operasyon düzenledi.
İbranice yayımlanan Doar Hayom'un görüştüğü bazı işadamları, operasyon nedeniyle nasıl zarar ettiklerini, operasyonu takip eden gelişmeleri ve Tel Aviv'in tazminat taleplerini nasıl reddettiğini anlattı.
Haberde şu ifadelere yer verildi: "Dokuz aydan uzun bir süredir terk edilmiş durumda olan Şlomi'deki korkunç güvenlik gerçeği, pazar günü 'Kuzey için Mücadele' merkezi tarafından kentteki Knesset üyelerine yönelik olarak düzenlenen bir tur sırasında ortaya çıktı."
Görüşülenler arasında Nahariya'da ekim ayındaki operasyonun ardından kapatılan bir açık hava kamp kompleksinin sahibi olan Yossi Atias da vardı.
Atias, bir yıl önce sıcak bir Temmuz gününde plaj konaklama kompleksini, karavanları, eğlence salonunu ve restoranı yaklaşık 3 kişinin ziyaret ettiğini ve 7 Ekim'de her şeyin durduğunu söyledi. Şimdiye kadarki kaybın milyonlarla ifade edildiği tahmin ediliyor.
"Yazın buraya bir kişi bile gelmeyecek," dedi.
"Ben %100 tazminat istemedim. 70'ini getirin, o da olur. Ama Ocak ayından bu yana bir şekel bile almadık," diye ekledi Atias.
Fırın sahipleri Shaf Avraham ve Tomer Suisa da onun sözlerini tekrarladı.
Avraham, işletmesinin eskiden 40 çalışana istihdam sağladığını ve binlerce turist çektiğini belirtti.
Ancak şimdi, "çoğu zaman yaptığımız şey borçları çevirmek oluyor" dedi.
"Amacım kaderimi kontrol edebilmek. Tekrar açmayacağız demiyoruz ama açacağız da demiyoruz," diyen Avraham Tel Aviv'in, işlerini canlandırmak için yardım etmeyi reddetmesinden de aynı şekilde “üzüntü” duyduğunu belirtti.
"Özel tazminat yoluna girmek istediğimizde ret cevabı alıyoruz." diye ekledi.
Otel sahibi Aryeh Aharonovich, savaşın ardından işletmesine yaptığı sekiz milyon şekellik (2 milyon dolar) yatırımın nasıl "buharlaştığını" anlattı.
"Yaz aylarında gelirin ayda yaklaşık yarım milyon şekel olması gerekiyordu, ancak bunun yerine bu savaşı sadece krediler ve faizler için iki milyon şekel borçla bitirdim" dedi.
Bu ayın başlarında, kredi riski yönetimi için işletme bilgileri konusunda uzmanlaşmış İsrailli CofaceBdi şirketi, savaşın başlangıcından bu yana işgal altındaki topraklarda yaklaşık 46 bin işletmenin kapandığını duyurdu.
Şirket, daha fazla kapatmanın beklendiğini ve bunun İsrail rejiminde ekonomik krizi daha da “kötüleştireceğini” sözlerine ekledi.
Şubat ayında, tur operatörleri ve tedarikçilerinden oluşan bir ticaret birliği, Gazze'ye karşı devam eden saldırının İsrail turizm endüstrisini ciddi bir krize sürüklediğini ve savaşın patlak vermesinden sonra birçok havayolu şirketinin işgal altındaki topraklara uçmakta “isteksiz” olduğunu söyledi.
İbranice yayınlanan Maariv gazetesine konuşan Gelen Turist Organizatörleri Odası Genel Müdürü Yossi Fattal, "Krizden önce İsrail'de faaliyet gösteren 250 havayolu şirketi vardı, şimdi ise sadece 45 şirket faaliyet gösteriyor" dedi.
Fattal "İsrail şu anda dünyadan tamamen izole edilmiş durumda. Bugün uçuşların yüzde sekseni İsrailli ‘el-Al’ şirketine ait İsrail uçakları tarafından gerçekleştiriliyor." diye ekledi. (YDH)