Hizbullah'tan Muğniye Mesajı

Hizbullah'tan Muğniye Mesajı

Imad Muğniye'nin şehadetinin ikinci yıl dönümüne az bir süre kala, Hizbullah ahdini yineledi: İntikam, uygun bir zaman ve mekanda alınacak!

 

İki yıl önce, 12 Şubat 2008'de, Suriye'nin başkenti Şam'ın "Kefr Suse" bölgesinde uğradığı suikastle şehid edilen Hizbullah'ın askeri kanat sorumlusu İmad Muğniye, şehadetinin ikinci yılında rahmetle anılıyor.

Hizbullah, İmad Muğniye'nin şehid olduğu haftayı, "direniş haftası" ilan ederek, İmad Muğniye'nin hatırasını yad etmeyi hedefliyor.

Her sene olduğu gibi bu sene de Hizbullah'ın İsrail'den almayı vaadettiği İmad Muğniye intikamı gündemi meşgul ediyor. İsrail ise endişeli bir şekilde bekliyor. Ne zaman? Nerede? Nasıl?

İşta bu sorular, iki yıldır İsrailli liderlerin zihnini kurcalıyor, Hizbullah'ın sürprizinin ne olduğu İsrailli liderleri endişelendiriyor.

Şeyh Kasım: Imad'ın İntikamı Uygun Bir Zamanda Alınacak

İntigas gazetesine konuşan Lübnan İslami Direnişi Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, da İmad Muğniye intikamının eninde sonunda alınacağını söyledi.

Şeyh Kasım "Siyonistler Hizbullah'ı çok iyi bilirler. Şayet biz bir şey söylersek, onu yaparız. Bir vaade bulunursak, vaadimize sadık kalırız. Genel Sekreter Seyyid de İmad'a düzenlenen suikaste misillemede bulunulacağı vaadinde bulundu. Fakat ne zaman ne de mekanını belirlemedik. Bize düşen, bu vaadimizi uygun bir zaman ve mekanda yerine getirmektir. Siyonistler, bizim sözümüze sadık kaldığımıza inanırlar. Onlar üzerindeki gözlemlerimizde de kaygı içerisinde yaşadıklarını, farklı tedbirler aldıklarını, intikamımızın beklemedikleri bir zamanda, beklemedikleri ve kaldıramayacakları sonuçlarla gerçekleşmesinden korktukları için tehditler savuruyorlar. İmad'ın intikamının alınacağı vaadinin tesiri, Siyonistler üzerinde bulunuyor.Bu önemli bir adımdır. İnşaallah, uygun bir zamanda İmad'ın intikamını alacağız.

Şeyh Yezbek: Direniş, Her zamankinden Güçlü

Hizbulah'ın Şura Meclisi Başkanı Şeyh Muhammed Yezbek'in gündeminde de İmad Muğniye vardı. Yezbek "Düşman, iki zaferin lideri İmad Muğniye'ye suikast düzenleyerek direnişi zora düşüreceğini sandı. Onlar, bir liderin şehid olduğu zaman, savaş alanındaki tüm direnişçilerin, lidere dönüştüğünü idrak edemediler. Bu durum, Lübnan direnişinde de aynı şekliyle gerçekleşti. Direniş şimdi her zamankinden daha güçlü ve daha şiddetli" dedi.

Hizbullah'ın Dışında Lübnan'ı Koruyacak Başka Alternatif Var mı?

Hizbullah'ın silahından ötürü İsrail'in Lübnan'a savaş açacağı yönündeki söylemlere tepki göstererek "Direnişin, devletin kontrolü dışında silahı olmasından ötürü İsrail'in Lübnan'a silah açacağından söz edenler, vatanı koruyacak alternatifi sunsunlar. Herkes bilmeli ki savaş kararı da barış kararı da Amerika ve düşmanımız İsrail'in elindedir" diye konuştu.

Hizbulah: Siyonistlerin Tüm Köy ve Şehirleri, Ateşimiz Altında

İsrail'in işgal ettiği her bölgenin, direnişin ateşi altında olduğunu belirten Yezbek "Düşmanımız, dün Suriye'ye savaş açmaktan söz ediyordu. Bugün ise durum daha farklı. Çünkü gasıp Siyonist rejimin tüm köy ve şehirleri, artık direnişin ateşi altında. Bu da düşmanın sürekli olarak endişe ve sıkıntı içerisinde yaşamasına yol açıyor. Bazen, savaş çağrıları yapan liderlerin açıklamalarını bazen de Temmuz savaşının sonuçlarının yeni bir savaşa müsaade etmediğini ifade eden liderlerin açıklamalarını dinliyoruz" dedi.

"Mutlak Şer İsrail"e Karşı Mücadele Edenler "Mutlak İyi"dir

Hizbullah'ın siyasi kanat liderlerinden milletvekili Seyyid Hüseyin Musevi ise direnişin silahının olmaması halinde, İsrail'in sacece Lübnan'ı değil Fırat nehrine kadar tüm bölgeleri işgal etmiş olabileceğini söyledi.

Musevi "Direniş, mukaddes bir haktır. Asla, taviz veremeyiz. Kim, direnişin silahının teslimini istiyorsa, o kişi İsrail'in ortağıdır. Direnişin silahı olmasaydı, İsrail sacece Hermel'de değil Halep'te değil Fırat'ta olurdu. Çünkü Siyonist rejimin sınırları Nil'den Fırat'a kadardır.

Direniş, tüm insanlığı, hakkı ve ümmeti savunmaktadır. Geleceğimizi, namusumuzu ve toprağımızı düşmanımıza teslim etmeyeceğiz. İmam Sadr, "İsrail, mutlak şer'dir" demişti. Biz de mutlak şer olan İsrail'e karşı mukaddesatı, toprağı ve hakkı savunanların "mutlak iyi" olduklarını söylüyoruz" dedi.