Hükümet HSYK'ya el attı
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Arınç, "HSYK'nın kendi kanununu ihmal ederek değil bilerek görmezden gelerek yaptığı çalışmanın mutlaka bir karşılığının olması gerekir" dedi.
Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen toplantı yaklaşık 6 saat sürdü.
Toplantı sonrası Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklama yaptı. Arınç'ın gündeminde 17 Aralık operasyonu sonrası yaşanan gelişmeler vardı.
Arınç, "HSYK'nın kendi kanunu çiğneyerek yaptığı bu açıklamanın bir karşılığının olması gerekir. HSYK mahkemelere talimat vererek kendi yetkilerini aşarak büyük bir hata yapmıştır. Elbette ki gereği yapılacaktır." dedi.
Arınç'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Geçen hafta yaşadığımız ve eleştiriyle karşılaşılan bir durum Adli Kolluk Yönetmeliği değiştirilmişti. Baro, Danıştay'a dava açtı. Ancak HSYK karardan bir gün önce açıklama yaptı. HSYK'nın belli üyelerinin açıklamalarını hayretle karşıladık. Bunu yargıya doğrudan bir müdahale olarak gördük. Görülmekte olan bir dava konusunda hiçbir kurluş açıklama yapamaz. HSYK bildirisi yayınlanıncaya kadar demokratik bir yapıya kavuştuğumuzu zannediyorduk. Eski günlerin özlemini çekenler 'oh dedi. Her erk görevini bağımsızlık içinde yapmalı. HSYK mahkemelere talimat vererek ve görevini çiğneyerek büyük bir hata yapmıştır, yasal olarak gereken yapılacaktır.
Adalet Bakanlığımız, sadece HSYK ile ilgili olayla değil, mahkeme kapısı önüne çıkıp bildiri dağıtmaya kalkışan savcıların da ne yaptığının, üzeri mühürlü dosyalar olmasına rağmen bunların içindekileri dışarıya servis etmeye çalışanların, elbette Türkiye'yi karşı karşıya bırakmak istedikleri kaos tehlikesine karşı görevini kötüye kullananlarla ilgili yargısal ve yasal ne yapılacaksa, bütün bunları en kısa zamanda yerine getirecektir."
Arınç, Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili olarak yeniden yargılamalarla ilgili bir soru üzerine şunları söyledi:
"Bu konu Bakanlar Kurulu'nda tartışılmadı, tartışılmaya da değer görülmedi. Bu hükümetimizin işi değil. Yeniden yargılamanın şartları vardır. Halen süren davalarla ilgili yeniden yargılamadan bahsedilemez. Bitmiş davalar için şartlar tahakkuk ederse her zaman yeniden yargılama olabilir.
Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yer alan hususların değiştirilmesi ya da farklı bir şekle getirilmesi söz konusu değildir. Buna yönelik Adalet Bakanlığı'nın da bir çalışması yoktur. Yargılamanın iadesi süreç olarak hukuksal bir kurum olarak vardır. Şartları tahakkuk ettiğinde de ilgililer bu talepte bulunabilirler. Yoksa günlük olaylarla bağlantı kurularak, 'işte bu sebeple de yeniden yargılama yapılsın' demek sadece bir temenniyi ifade eder, hukuki olması herhalde tartışılır."
Arınç, "Görevden alınan bazı emniyet müdürleri göreve iade davası açtı. Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın da görevden alındığına dair iddialar var. Bu süreç bu şekilde devam edecek mi?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Her şey birbirine karıştırılırsa işin içinden çıkılmaz. Eğer rutin olarak bazı görev değişiklikleri bugüne denk gelmişse, siz bunları son yaşanan olaylar sebebiyle birilerini hedef haline getirirseniz bu doğru değil. Bildiğim kadarıyla Bakanın Müsteşarı görevinin başındadır. Yeni göreve başlayan bakanlar, bürokratlarıyla ilgili tasarrufa gidebilir."