Genel Mürşid Muhammed Bedii'nin açıklamasının tam metnini sunuyoruz:

Kahraman Mısır halkı 25.1.2011'den bu yana yürüyüşüne devam ediyor. Dün de katılımın Mısır düzeyinde milyonlara ulaştığı, dünya tarihindeki en büyük yürüyüşlerden birini gerçekleştirdi ve bu yürüyüşle rejimin gerçekleştirdiği seçimlerin meşruiyeti gasp eden sahte seçimler olduğunu kanıtlayan gerçek halk iradesi ortaya çıktı.

Ufku aşan ve gökyüzüne kadar ulaşan devrimci ve gürleyen kitlelere rağmen rejimin başındaki kişi karşımıza çıktı ve büyük bir inat ve kendini beğenmişlikle makamından ayrılmayacağını ve iktidarda kalacağını söyledi. Böyle yaparak halkın menfaatini bir kenara itti, partisine bağlı güvenlik güçlerinin sebebiyet verdiği kayıplara, yıkıma ve ölümlere kayıtsız kaldı. Reformu gerçekleştirmek için 6 ay zaman istedi. Kendi zümresiyle birlikte 30 yıl boyunca devletin bütün kurumlarında yaptığı yolsuzluklardan ve sonunda onu bütün alanlarda yerin dibine geçirdikten sonra ona kim inanıır?

Mısır halkı bu rejimin onun kaderini belirlemesini istemiyor. Ayrıca uluslararası ve bölgesel herhangi bir gücün Mısır'ın iç işlerine karşımasını da istemiyor ve bütün halkları özgürlük, demokrasi ve adalet hakkını belirlemesi için Mısır'ın ve onun çıkarının yanında yer almaya çağırıyor.

Halk, cumhurbaşkanının dün akşam ortaya attığı kısmi uygulamaları reddediyor ve alternatif olarak rejimin gitmesini kabul etmiyor.

Bizler halkın başına gelenlerden, yüzlerce kişinin öldürülmesi, binlercesinin yaralanması, yine binlercesinin tutuklanması, özel ve kamu mallarının ve kurumların yağmalanmasından rejimin başındaki kişiyi ve onun zümresini sorumlu tutuyoruz. Bütün bu olanlardan ötürü yargılanmaları gerekmektedir.

İhvan vatanın yüksek menfaati için bütün taraflarla eşit ve hür diyalog kurulması ilkesine inanmakla birlikte rejimin halkın isteklerini reddetmede inat etmesi halkı, ayaklanmasına son vermek ve isteklerine cevap vermek istemeyen kişiyle müzakereye gitmemeye sevk ediyor. Rejimin bu tavrı böyle bir diyalogu ciddiyetsiz ve sonuçsuz kılmaktadır. Bu nedenle onunla müzakere etmeyi reddediyoruz. Rejim başkanı, parlamentosu, partisi ve hükümetiyle birlikte meşruiyetini kaybetmiştir. Özellikle de bugün yüzlerce güvenlik görevlisini Özgürlük Meydanı'nda ve vilayetlerde barışçı bir şekilde gösteri yapanların üzerine salması ve diyalog istediğini iddia etmesine rağmen kan dökülmesi ve insanların ölmesinde ısrar etmesinden sonra hiçbir meşruiyeti kalmamıştır.

Bizler ordunun yerine getirdiği şerefli ve ulusal rolü övüyoruz. O halkın ordusudur, ümmetin kalkanıdır ve vatanın hamisidir. Orduyu, isteklerinin gerçekleşmesi için halkın yanında yer almaya ve göstericilere yapılacak herhangi bir saldırıyı engellemeye çağırıyoruz.

Rejim zamana oynuyor ve halkın hedeflerinin gerçekleşmesine engel olmaya böylelikle mübarek intifadasını sonlandırmaya çalışıyor. Bu nedenle sabretmeli, direnmeli, Allah'tan yardım dilemeli, insanları engellemeye çalışanlara karşı uyanık olmalıyız. Rejimin kalıntılarının kullandığı zayıf gösteriler bizim şevkimizi kıramaz.

Halkın gürleyen sesi rejimin sağır kulağına ulaşmadıysa sesini yükseltmesi ve söylediklerini tekrarlaması gerekir. Bir dahaki sefere milyonlar katlanmalı ki batıl zail olsun, zulüm ve karanlık dağılsın, halk onuruna, haklarına ve egemenliğine kavuşsun.

Allah halkımıza zaferi bağışlasın, hedeflerimizi gerçekleştirsin ve Mısır'ımızı çabaladığı şeye ulaştırsın.

Muhammed Bedii'nin Tahrir meydanındaki çatışmalar üzerine yayınladığı yazılı açıklama, Gülşen Topçu tarafından israhaber için tercüme edildi.