"Huttaree" (Hıristiyan Savaşçılar) örgütü, bu ay içinde, bir polis memurunu öldürmeyi, sonra da onun cenazesinde toplanacak olan polisleri topluca havaya uçurmayı planlıyormuş.

FBI (Federal Soruşturma Bürosu), 3 eyalette düzenlediği operasyonlarda 9 örgüt üyesini tutukladı.

Tutuklarken bir tanesinin bile burnunu kanatmadı.

Bu ayrıntı çok önemli; çünkü aynı FBI, geçen sene Ekim ayında düzenlediği bir operasyonda, Detroit'te hayır-hasenat faaliyetleriyle tanınan ve müslim-gayrimüslim herkesten saygı gören İman Lokman Emin Abdullah'ı, vücudunda 21 delik açarak 'tutuklamıştı'!

Resmi açıklama: FBI ajanları, ruhsatsız silah taşıdığı ve çalıntı malların ticaretini yaptığı ihbar edilen Detroit Mescid'ul Hakk İmamı ve Sünni Müslüman "Ümmet" cemaati lideri Lokman Emin Abdullah'ı, çalıntı malların bulunduğu bir depoda tutuklamak istemişlerdir. Şüpheli, silahlı mukavemet gösterip bir polis köpeğini vurmuştur. Bunun üzerine çıkan çatışmada şüpheli yaralanmış ve aldığı yaralar sonucu ölmüştür.

"Kurşunlarla delik deşik edilen imam kanlar içinde can verirken niçin kelepçelendi? Olay yerine gelen ambulans helikopterine niçin yaralı imam değil de köpek bindirildi?" gibi soruların cevapları ise yer almadı resmi açıklamalarda.

Cevap bekleyen çok daha önemli sorular da var, fakat, olayın üzerinden 6 ay geçmiş olmasına rağmen, ilgili soruşturma komisyonundan hâlâ tık yok.

Zaten, açıklanması beklenen raporun hakikati yansıtacağına dair bir ümit de yok.

İyisi mi biz Amerikan-İslam Münasebetleri Konseyi Michigan Şube Başkanı Davud Velid'in açıklamalarına kulak verelim:

"Bize göre orada üç muhbir vardı. İçlerinden en az biri ajan provokatördü. İmamı ve diğer iki cemaat mensubunu bir depoya götürdü. Cemaat mensuplarının anlattığına göre bu kişi kendisini işadamı olarak takdim etmiş ve onları oraya iş bahanesiyle götürmüştü. İmamın bir kamyoneti vardı ve o kişileri arabasıyla depoya götürüp oradaki televizyonları taşımaları için yardım etmesi istendi. Depoya vardıklarında ajan provokatör bir mazeret beyan edip ayrıldı ve sonra depoda ses bombaları patladı. Ellerinde silahlarla FBI ajanları geldi. Herkes yerde yatarken -ki bize verilen bilgiler imamın da mukavemet etmediği yönünde- köpekler serbest bırakıldı. Köpekler koşup burada ceket kollarını parçalamaya başladılar. Fotoğraflarda imamın yüzündeki (köpek ısırığı) izleri(ni) gördük. Daha sonra FBI, imamın silah çekip FBI köpeğini vurduğunu ve işte ondan sonra biri sırtından olmak üzere imamın içini kurşunla doldurduklarını iddia ettiler... Doğrusu, imamın bir silahının olup olmadığından bile emin değiliz. Köpeğin vurulduğu mermilerin kalibresini öğrenmek amacıyla Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde esasen köpeğin otopsi raporu olan nekroskopi raporuyla ilgili olarak bir talepte bulunduk, ama FBI halen cevap vermiş değil. Bunlar gerçekte FBI mermileri olabilir..."

İmam Lokman'a yönelik tutumla "Hıristiyan Savaşçılar"a yönelik tutum arasındaki farka da dikkat çekiyor Davud Velid:

"İmam veya bu câmiye bağlı diğer kişiler, hiçbiri de terörizmle ilişkilendirilmiş değil, ihanet veya yönetimi devirmek için kışkırtma suçlaması da yok. Hıristiyan milisler için ise ihanet ve bomba imali suçlaması var. Fakat FBI ajanlarının o milislere yönelik baskındaki tutumu çok farklıydı ve biz bunu kaydettik. Resmi suçlamada Hıristiyan milislerle ilgili olarak tek bir dinî gönderme bile yapılmadı. Radikal gibi bir sıfatla da tanımlanmadılar. İmam ise Sünni İslam Lideri olarak anılmış ve suç teşkil eden eylemle ilgili olarak Kuran ayetleri okuduğu ileri sürülmüştü... Bu açık farkı not ettik..." (Kaynak: www.dunyabulteni.net)

Biz de not ediyoruz.

yenişafak