İngiliz Öğretmenin İslama Giriş Yolculuğu
Bir İngiliz öğretmenin ilk Ramazan heyecanı ve o zamandan sonra hayatında nelerin değiştiğinin hikâyesi…
Hayatımızın unutulmaz anlarına bir baktığımızda insanların ve yerlerin bizim için özel bir anlamının olduğunu ve bir fark edemesek de Allah'ın elinin günlük yaşantımıza nasıl müdahil olduğunu görürüz.
Çoğu zaman, hayatımızın nasıl bir şekil aldığını ve bugün bizi nereye sürüklediğini fark edemeyecek kadar meşgulüz. Bağışlayan ve esirgeyen Allah'ın bizim üzerimizdeki ebedi planına etrafımızda olup bitenlere baktığımızda şükretmeyi öğreniyoruz.
İdris Tevfik, Müslüman olarak geçirdiği ilk Ramazan'a bakıyor ve o zamandan sonra hayatında nelerin değiştiğini gözlemliyor. "İlk Ramazan'ım çok özeldi. Onunla alakalı bir şeyler anlatmadan önce, ondan iki sene önceki Ramazan'dan bahsetmek istiyorum" diyor.
Tevfik, bir İngiliz yazar ve öğretmen. Çok farklı İngiliz okullarında dini eğitimler bölüm başkanlığı da yapmış, birkaç yıl önce Müslüman olmuş eski Roma kilisesi rahiplerinden aynı zamanda.
İNGİLTERE'DE OKULLARDA ALTI BÜYÜK İNANÇ ÖĞRETİLİYOR
"İngiltere'nin güneyinde bir erkek okulunda dini eğitimler bölümü başkanıydım ve farklı dinleri öğrencilere öğretmek benim görev alanımdı" diyerek başlıyor sözlerine. Ve devam ediyor "İngiliz okullarında öğrenciler dünyadaki altı büyük inancı öğrenir: Hıristiyanlık, Budizm, Musevilik, İslam, Sihizm ve Hinduizm ve hiçbirine ayrım yapılmaz. Öğrencilere bilgi verilirken, aynı zamanda öğrenciler çok kültürlü dünyaya hoşgörülü ve anlayışlı bir şekilde yaklaşmaya teşvik edilirler."
İngiliz insanının İslam'la alakalı duydukları yanlış fikirleri düzeltmenin çok hassas bir konu olduğunu söylüyor Tevfik.
Daha önce Mısır'a gittiğini ve orada çok kibar ve tatlı Müslümanlar olduğuna bizzat şahit olduğunu anlatıyor ve şunları ekliyor: "Ve İslam'la alakalı bildiklerimi öğretmeye karar verdim. Müslüman olmadığım için derslerime İslami kaynakları okuyarak hazırlanıyordum ve öğrencilere bir şeyler öğretebilmek için kendim de öğreniyordum."
Ders verdiği okuldaki öğrencilerin büyük bir bölümünün Arap kökenli Müslümanlar olduğunu belirten Tevfik, okuldaki ilk Ramazan'ından kısa bir süre önce yanına birkaç öğrencinin yaklaştığını ve sınıfını namaz kılmak için istediklerini belirtiyor.
"Müslüman olmadığımı bildikleri halde benden böyle bir şey istediler. Bazen Allah, insan hayatında sıra dışı bir şekilde basit şeyleri harikulade işlere dönüştürebiliyor" diyor.
NAMAZ KILMALARI İÇİN SINIFIMI VERDİM
Tevfik, "Tek halı kaplı ve lavabolu sınıf benimki idi, ki bunlar namaz kılanlar için temel ihtiyaçtı. Öğrencilerin bu isteklerini kabul ettim ve artık orada namaz kılmaya başladılar.
Bir Ramazan boyu öğlen yemeği vakti benim sınıfımda namaz kılmalarını seyrettim onların. Cuma günleri ise cemaatle Cuma namazı kılıyorlardı" diyor.
ÖĞRENCİLERİM BANA ÖRNEK OLDU
O Ramazan'ın sonuna doğru Müslümanların nasıl ibadet ettiklerini öğrendiğini söyleyen Tevfik, o zaman, anlamlarını bilmediği halde ezberden duaları kendi kendine okuyabildiğini anlatıyor.
Ramazan'dan sonra da, bir yıl boyunca öğlen arasında, öğlen namazlarının sınıfında kılınmaya devam ettiğini belirten İngiliz öğretmen, gayri Müslim olarak bir sonraki Ramazan'da öğrencilerle oruç tuttuğunu, öğrencilerle dayanışma içinde olduğunu gösterdiğini söylüyor ve çok geçmeden İslam'ı seçtiğini anlatıyor.
Öğrencilerinin kendisine örnek teşkil ettiğini söyleyen Tevfik, en az bilgili ve en yeni Müslüman olarak öğrencileriyle beraber namaz kıldığını belirtiyor.
İLK RAMAZANIM ÇOK ÖZELDİ
Müslüman olarak geçirdiği ilk Ramazan'ın çok özel olduğunu belirtiyor Tevfik ve Ramazanın sonunda öğrencileriyle beraber özel bir iftar hazırladıklarını söylüyor ve şunları kaydediyor:
"Kadir gecesinde de öğrencilerle okul sonrasında program yaptık. Derslerin bitimi ile namaz vakti arasında Peygamber Efendimiz(S.A.V)'in hayatıyla ilgili bir film seyrettik. Sonra beraber akşam namazı kıldık ve güzel sesiyle en büyük öğrencim imamlık yaptı. Güneş batarken sınıfta toplandık ve sanki bir melek bizi ziyarete gelmiş gibiydi. Beraber iftar ettik. Herkes yiyecek ve içecek getirmişti. Çok güzel bir iftar oldu."
11 EYLÜL'E RAĞMEN GÜZELDİ
Bu olayın 11 Eylül'den sonra olduğunu söyleyen Tevfik, İngiltere'deki birçok kişinin İslam ve Müslümanlarla alakalı derin bir kuşku içinde olduğu bir dönemde yaptıkları bu organizasyon sonrası birçok gayri Müslim öğretmen arkadaşının gelip kendilerini tebrik ettiğini ve iyi Ramazanlar dilediklerini ifade ediyor.
MÜSLÜMAN ÜLKELERDE İBADET DAHA KOLAY
"Müslüman ülkelerinde orucu ve diğer ibadetleri destekleyen dostlar ve insanlar var. İslam'ı öğrenmeye vesile olan özel programlar hazırlanıyor ama Müslüman olmayan ülkelerde bu çok zor" diyor İngiliz öğretmen.
"Genellikle oruç tutan tek kişi sizsinizdir bu ülkelerde, özellikle yakınlarda bir cami olmazsa, iftardan sonra özel hiç bir şey olmaz. Ama Müslüman olarak geçirdiğim o ilk Ramazan'ı asla unutmayacağım. Elhamdülillah diğer insanlara da İslam'ın bir mesajı oldu bu, kalplerimizi dolduran neşe ve kardeşliğin gerçek bir şenliği oldu." diyerek sözlerini bitiriyor.
dünya bülteni