İngiltere Vahşiliğini İtiraf Etti

İngiltere Vahşiliğini İtiraf Etti

İngiltere Adalet Bakanı'nın, Irak'ta görev yapan İngiliz askerlerinin İnsan Hakları Yasasına uymaları gibi bir zorunluluklarının olmadığını söyledi.

Independent gazetesi, İngiltere'de Hukuk İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Lord Goldsmith'in 'İnsan Hakları Yasası'nın Irak'taki İngiliz askerlerini bağlamadığını' yönündeki bildirisini yazdı.

Gazete, Irak'a yollanan gizli elektronik postalara gönderme yaparak, Goldsmith'in İnsan Hakları Yasası'nın bu ülkede görev yapan İngiliz askerlerini bağlamayacağı yolunda görüş bildirdiğini yazıyor:

"Lord Goldsmith'in askerlere tavsiyesi Iraklıları tutuklarken, gözaltına alırken ya da sorgularken İnsan Hakları Yasası'na uymak zorunda olmadıkları yönündeydi.

İnsan hakları uzmanlarına göre, bu tavsiye sadece tutsaklara muameleyi düzenleyen Cenevre sözleşmesi hükümlerine uyulmasının yeterli olduğu anlamına geliyor.

"Ayrıca Lordsmith'in mütalaası ordu hukukçularının tavsiyeleriyle de çelişiyor. Bugün insan hakları grupları ve uluslararası hukuk uzmanları, hükümetten, Goldsmith'in verdiği resmi görüşü açıklamasını talep edecek.

"Bu gruplar, Goldsmith'in tavsiyesinin İngiliz askerleri arasında bir taciz kültürü oluşmasına zemin hazırlamış olabileceğini söylüyor."

Independent, haberinde geçen ay ilk kez bir İngiliz askerinin savaş suçlarından hüküm giydiğini, hatırlatıyor. Söz konusu asker, aralarında gözaltındayken ölen Iraklı resepsiyon memuru Baha Musa'nın da bulunduğu Iraklı sivil tutsaklara kötü muamele suçundan bir yıl hapis cezasına çarptırılmış ve ordudan atılmıştı.

Gazete ayrıca bir yardım merkezinde Iraklı tutsakları taciz etmekle suçlanan üç İngiliz askerinin Almanya'da askeri mahkemede hapis cezasına çarptırıldığını, dava aşamasında da 60 taciz iddiasının bulunduğunu belirtiyor.

Merkezi Londra'da bulunan Liberty adlı insan hakları örgütünün başkanı Şami Çakrabarti ise, Independent'taki yazısında Iraklı tutsaklara kötü muamelenin, İngiltere'nin demokrasi mirasına saygısızlık olduğunu vurguluyor:

"50 yıl önce, 2'nci Dünya Savaşı'nın küllerinden doğan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne İngiltere öncülük etti. Sözleşmenin tartışmaya açık olmayan maddelerinden biri de işkenceyi ve insanlık dışı, aşağılayıcı muameleyi yasaklayan düzenlemesidir.

"35 yıl önce İngiltere Başbakanı, parlamento kürsüsünden artık terör zanlılarının başına çuval geçirilmeyeceğini ilan etmişti. Bunlar demokrasi mirasımızın köşe taşlarıdır. Bu açıdan bakıldığında Iraklı tutsakları taciz skandalları bizim için çok trajik bir durumdur.

"Amerika'daki 11 Eylül ve Londra'daki 7 Temmuz saldırılarından sonra oyunun kuralları değişti demeye devam edersek, İngiltere'yi savunmaya değer kılan değerleri riske atmış oluruz."