Ahmet Taşgetiren
İnsan mısınız siz? “Siz insan mısınız?”
Bu sorum Amerika Başkanına, Almanya Başbakanına…
Netanyahu ve İsrail yönetimi çoktan insanlık sınırının öte yanına geçti.
Şimdi onlar, dünyanın hangi vahşet sınırı aşıldığında insanlığını hatırlayacağını sınıyorlar.
İşte Biden… ABD Başkanı… “Buraya Yahuidi olarak geldim” diyen Dışişleri Bakanı Blinken’ın ardından, Netanyahu ile kucaklaşmak üzere İsraii’e geldi. Blinken neden “insanlık hüviyeti”nden ayrı bir aidiyetin bildiriminde bulunmuş olabilir “Buraya Yahudi olarak geldim” diyerek? Duramamış insanlıkta belli ki…
Ama oraya o aidiyeti sıkıştırarak Netanyahu vahşetine aidiyeti de ifade etmiş olmuyor mu? Netanyahu Biden’e da hastane vahşetinden dolayı “karşı takım”ı suçlayıcı laflar ettirmeyi başarmış.
İşte Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Holokost’un bilmem kaçıncı yılında Hitler’in bir türlü çıkmayan günahının kefareti adına, 2000’li yıllarda İsrail adına işlenen Nazi vahşetini selamlamak üzere Tel Aviv’de… Giderayak bir de Netanyahu’nun senaristliğini yaptığı tiyatro oyununda artistlik yapıyor. Tam havaalanında uçağa binerken çalan sirenlerin ardından uçaktan inip, boylu boyunca yere uzanıyor.
Netanyahu keyiften kahkaha atmış olmalı Almanya’nın bu rezil edilişi karşısında…
Bütün bunlar, en son, vahşeti hastane vurmaya kadar vardıran Netanyahu’yu makyajlamak için…
İsrail…
Nazi zulmüne maruz kalan insanların ülkesi mi, Nazi zulmüne taş çıkartan bir soykırıma imza atan bir vahşet ülkesi mi?
Dev apartmanlar çökertildi bombardımanla Gazze’de…. Enkaz altında binlerce insan kaldı. Türkiye, 6 Şubat depremi sonrasındaki şehirlerinin görüntülerini hatırlıyor Gazze’de vurulan apartmanları seyrederken…
Okullar bombalandı… BM’nin okulu dahil… BM kim oluyor ki İsrail’e göre?
Yardım kuruluşlarının üzerine bomba atıldı.
Gazeteciler vuruldu…
Yani sivil alan her neyse üzerine bomba kustu Netanyahu’nun askerleri…
Nasıl bir kin, nefret, intikam duygusu bu…
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un sözü bu kinin gerekçesini oluşturuyor: Değil mi ki bağrında Hamas’ı barındırıyor, orada sivil yok, dedi Herzog. Bütün Gazze boy hedefi bu anlayışa göre…
Hastaneyi vurdu İsrail en son. “En az” diye not düşülüyor, 500 kişi hayatını kaybetmiş… 500 kişi… 500 kişi… Dünya duyuyor musun?
Çamura bulanmış bebek yüzleri temsil ediyor bugün Gazze’nin dramını ve tabii Gazze’ye yönelik İsrail vahşetini…
Biden gelecek Tel Aviv’e… Netanyahu’nun elini sıkacak. “Arkanızdayız” diyecek. “Güvenliğiniz bize emanet” diyecek. “Uçak gemilerimiz Akdeniz’de bekliyor” diyecek…
Biden, kalkıp Amerika’dan bu ateş coğrafyasına gelmeyi, İsrail’e bunu söylemeyi görev bilecek.
Ondan sonra da Ortadoğu’da barıştan söz edecek…
Yazıklar olsun.
Hastanede can veren insanlara ne diyecek bu, dünya jandarması?
Bu coğrafyanın Gazze acısı ile yürekleri yanan insanlarına ne diyecek? Netanyahu’ya soracak mı, “Hastaneyi niye vurdunuz?” diye? “Buna cesaret edecek mi?” diye mi sormalıydım?
Yazıklar olsun.
Evet soruyorum: İnsan mısınız siz? İçinizde insanlık adına “Olmaz bu” diye isyan edecek bir damar kaldı mı?
Biden, Washington’dan kalkıp gelip Netanyahu’nun elini sıkmanın sembolik anlamını göremeyecek kadar aklını yitirmiş bir insan mı?
Amerika’da sağduyu sahibi bir Allah’ın kulu kalmadı mı, böyle bir jestin Ortadoğu’daki tüm Müslüman dünyayı karşısına almak anlamı taşıdığını?
İşte geçmişteki bütün Filistin duyarlılığı bilinmesine rağmen, başlangıçta “Taraflara itidal tavsiye ederek” ortada bir yerlerde durmayı tercih eden Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bile, öfkesini seslendirme noktasına geldi.
İsrail’e tutsaklık bu kadar mı kaçınılmaz Amerika için?
İsrail’i Amerika çapında, Almanya çapında çoğaltmak nasıl bir sorumluluğu göze almak anlamına geliyor, hiç mi düşünülmez?
İsrail’i çoğaltmak insanlık çerçevesinde nasıl bir çürümüşlüğe denk düşer, nasıl görülmüyor?
Evet, Netanyahu’nun Hitler’den farkı yok ve işte Biden, onun elini sıkarak Hitler’i çoğaltıyor…
İşte Holokost unutulmuyor.
İşte Srebrenitsa unutulmuyor.
Filistin’in, Gazze’nin unutulmazları arasına girdi bu hastane vahşeti…
Sabra - Şatilla kampları vardı yine İsrail’in vahşet silsilesi içinde… Ariel Şaron’dan Netanyahu’ya… İzak
Rabin’i bile ölüme sürükleyen kahrolası Siyonist kin - nefret çizgisi…
…..
Mavi Marmara’dan sonra Türkiye’den özür dilemişti Netanyahu… Orada Obama’nın da katkısı olmuştu.
Amerika nereden nereye?
Şimdi hangi bebelerden özür dilenecek ve Biden nerede duracak??
Gazze herkesi insanlık sınavına
sokuyor…