Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

İnsan ve geleceği

 
Allah"ın yaratmış olduğu en güzel varlık.

Yeryüzüne halife olarak gönderilmiş. Ama, ya gazaba uğrayanlardan olmuş veyahut sapıtanların içinde yer almış. Gerçek kimliğini öğrenmek için insanı yakinen tanımamız gerekir.

İnsan nedir dersek? İnsan: "Üns" ve "Nesy" kelimelerinden meydana gelmiş bir isimdir.


Üns: Yakınlık, alışkanlık, ahbaplık, arkadaşlık, dostluk gibi manalara gelir. Bu yönüyle insan, kendini yaratan Rabbine karşı ünsiyet halinde olduğu gibi, başkaları ile de yakınlık, ahbaplık, arkadaşlık kurar.


Nesy: Unutan manasınadır, insan aynı zamanda unutma özelliği de olan bir varlıktır.


Bu sözcüklerin bir araya gelmesiyle insan kelimesi ortaya çıkar.


Râzi Tefsirinde: İnsan söz verdi, verdiği sözü unuttu. İlk unutan da ilk insandır. Unuttuğu için insan denilmiştir...


Ayrıca insan yaratılışı yönüyle iki kısımdan meydana gelmiştir:


¥ Beşeri yönü,


¥ Âdemlik yönü.


Beşer olarak İnsan: İnsanın dış görünüşünü anlatan bir sözcüktür. İnsan gözle görüldüğü için beşer olarak tarif edilir. Cinlere gözle görülemediği için cin ismi verilmiştir.


Hayvanı, ağacı, eşyayı tanırken dış özellikleriyle tanırız. İnsanı da şekline bakarak diğer varlıklardan ayırırız. İşte, insanın farklı olan bu yönüne beşer denilmiştir. Beşeri yönü, topraktan yaratılmıştır. Ve insan beşeriyet yönüyle, aynı zamanda dünyalık yönünü ortaya koymuştur.


Âdem olarak insan: Allah"ın yarattığı insana beşerlik yönünün yanında âdemlik yönünü de koymasıdır. İnsan hem beşer, hem âdemdir. Beşerlik yönü topraktan, âdemlik yönü ise Allah"ın üfürdüğü ruhtandır.


İnsanı, bir başka, yönüyle tanıyalım:


¥ "İnsan çok aceleci yaratılmıştır..." Enbiya, 37


¥ "İnsan hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır." Meâric, 19


¥ "İnsan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür." Âdiyât, 6


¥ "İnsan zayıf bir varlıktır..." Fussilet, 49


¥ "İnsan Rabbine karşı az şükreder." Sebe,13


¥ "İnsan cimridir..." İsrâ, l00


Bunlar gibi nice ayetler vardır ki insanın olumsuz yönlerini zikreder.


Dünya bir imtihan yeri olduğu için insanın beşer yönü ile âdemlik yönü birbiriyle çatışma halindedir.


Bu çatışmada bir yönü galip gelir. Beşerlik yönüne ağırlık verenler, âdemlik yönüne galip gelirler: Ancak bu galibiyet onları hayvanlardan daha aşağıya düşürür. Âdemlik yönüne ağırlık verenler, meleklerden üstün olurlar.


Müslüman, âdemlik yönüne ağırlık vererek imtihanı kazanmaya çalışır.


Biz insanı kısmen de olsa anlamışsak, aynı ölçülerle, kendimizi tartabiliriz. İnsan olarak ağırlık yönümüz beşerlik midir, âdemlik midir? Bunlardan hangisi ağır geliyorsa biri diğerine hükmeder. Eğer beşer yönümüz bize hükmediyorsa, bizim kimin hâkimiyeti altında yaşadığımız belli olur. Yok, âdem yönümüz bize hükmediyorsa, bize hükmeden, bizi yaratan Allah (c.c.)"ın emirleri ve hükümleri demektir.


Allah"ın emirlerini yapıp yasaklarını terk edelim. İnançsız kimse ve sistemlerin ortaya koyduğu hayatı kabul etmeyelim. Aksi takdirde Allah korusun Müslümanların manen ölümü, ahretteki hesapta iflas etmesi ve ebedi cehenneme girmesi kaçınılmaz olabilir.


Allah bizleri âdemlik sıfatı çizgisinden ayırmasın. Âmin.
 
akit

Bu yazı toplam 2958 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar