Irak'ı Bölmek ABD'ye mi Kaldı?
The Daily Star gazetesinde baş yazı Amerikan senatosuna öfke saçtı.
ABD Senatosu bu hafta, Irak'ın Bağdat'taki merkezi hükümetin
rolünü sınırlayan gevşek bir federasyon şeklinde yeniden yapılandırılmasına yönelik bir tasarı kabul etti. Tasarı, Demokrat Delaware Senatörü Joseph Biden'in başkanlık kampanyasına dayanıyor ki, Biden'in bu yarışa son girişi bir Britanyalı siyasetçinin konuşmalarından intihal yaptığının ortaya çıkması üzerine küçük düşürücü bir biçimde sonlanmıştı. Daha da önemlisi bu tasarı, Amerika'daki iki ana akım partinin dünyanın geri kalanına nasıl bir küstahlıkla baktığının göstergesi.
Bugünkü Irak'ın ekonomik, etnik, siyasi, dini, sosyal veya diğer yerel gerçekleri hiçbir şekilde dikkate almayan, o dönemki adıyla Britanya İmpraratorluğu'nun etkisinin sürmesini amaçlayan bir tarzda kurulduğu sır değil. Ayrıca, Irak bir nebze istikrar kazanır ve vatandaşları kendi geleceklerinin nasıl olacağına yabancı bir gücün işgalinin ve silahlı çatışmanın baskısı altında bulmaksızın
karar verme özgürlüğünü elde ederlerse, bir tür fedaral yapı, hatta tam bölünmede karar kılınabileceği de bir gerçek. Fakat bu kararı vermek, başka bir ülkenin yasama organının hakkı değil; geçmişteki ve bugünkü siyaseti Irak'ı sorunlu ama işleyen bir devletten başarısız bir devlete dönüştüren Washington'daki bir yasama organının hiç değil.
Diğer eleştiriler, Biden'in planının muhtemel tehlikelerine işaret etti; bu tehlikeler, İran, Ürdün, Kuveyt, Suudi Arabistan, Suriye ve Türkiye'yi de kapsayan daha geniş bölgesel yangınlar. Eleştirenler, ABD'nin Ortadoğu'ya çoktan yeteri kadar zarar verdiğini de söyleyeceklerdir. Bunlar haklı gözlemler fakat onlar bile yerinde değil; zira,
kendi vatandaşlarına 'oynayan' kibirli ve cahil Amerikalı siyasi liderler bir prensipi bir kez daha çiğnedi: Irak'ın bağımsız bir ulus olarak egemenliği.
ABD diğer ülkelerin iç işlerine karışma ve bölgesel güç dengelerini altüst etme işinde deneyimli. Bundan vazgeçmeyecekse en azından, üzerine titrediğini iddia ettiği prensiplere değer veriyormuş gibi yapmalı ve kaderlerini belirmeye kalkıştığı bölgelerle ilgili bir şeyler öğrenmeli. (Lübnan'da İngilizce yayımlanan gazete, başyazı, 29 Eylül 2007)