Kerkük'ün gelecekteki statüsünde belirleyici olabilmek için mücadele eden Iraklı Türkmenler, Bağdat'ta düzenlenen toplantıda Kerkük kentinin Türkmen kenti olduğunu vurguladı. Türkmenler, haklarını korumak için yeni bir siyasi oluşum peşinde olduklarını da duyurdu.
Kerkük'e büyük bir Kürt nüfusun göç ettirildiğini, buna karşılık bölgede yaşayan Türkmenler'in zorla yaşama alanlarını terk etmeye zorlandıklarını ifade eden Kerkük Meclisi'nde yer alan Türkmen azalar, Kerkük'teki Türkmenler'in sorunlarını Irak halkına yeterince duyurulamadığının da üzerinde durdu. Toplantıda söz alan Türkmeneli Partisi Başkan Yardımcısı ve Kerkük İl Meclis Üyesi Ali Mehdi, Kerkük'te Arap, Kürt ve Türkmenler'in barış içinde yaşayabilmeleri için nüfusa oranlı ortak bir yönetimin
gerektiğine dikkat çekti. Sadece bölge halkının katılacağı bir referandumu öngören 140. maddenin uygulanamamış olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Türkmen İslami Birliği Başkanı Abbas Beyatı ise, "Irak halkına bir mesaj göndermek istiyoruz. Arzumuz, Kerkük'te bir özel idarenin olması. Kerkük meselesi, bütün Iraklılar'ın meselesidir, sadece biz Türkmenler'in değil. Bugün burada bir ittifak oluşturmak üzere bulunuyoruz. 140. madde bu sorunu çözemez, zaten madde anayasaya göre ölmüştür. Biz Kerkük için özel bir idare talep ediyor ve bu talebimizin bütün Irak halkı tarafından desteklenmesini istiyoruz" dedi. Referandumun aynı şartlarda yapılması ihtimaline karşılık Irak Anayasa Mahkemesi'ne başvurulduğunu hatırlatan Beyatı, mahkemenin hukuki şartları bildiğini, ama bu sorumluluğu almaktan çekindiğini savundu. Beyatı, Kerkük sorununun 2008 yılı içinde kesin olarak çözüme kavuşturulacağını iddia etti.

Kerkük'ün demografik yapısının bozulduğunu kaydeden Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Dr. Saadettin Ergeç, bölgeye demografik yapıyı bozmak amacıyla çok sayıda insan gönderildiğini ve Türkmenler'in tehdit ve zor kullanılarak bölgeden uzaklaştırıldığını vurguladı. Ergeç, Türkmenler'in yeni bir siyasi oluşum arayışlarına dair bir soruya, "Böyle bir şey var. Yeni kabine de kuruluyor ve bizim hükümetten beklentilerimiz var. Bugüne kadar bizler sadece istikrar unsuru olarak görüldük, hep görevle yüklendik.

Artık üzerimize yüklenen görevler yetti. Görevi olanın hakları da vardır. Tarihe bakarsanız, Iraklı Türkmenler görevde, şehitte hep en önde olmuşlardır ama hiçbir hakları verilmemiştir. Bu yanlışlığı, insan haklarına aykırı bu durumu reddediyoruz" diye cevapladı. Kerkük'e 2003 yılından bu yana göç ettirilen Kürt nüfusun geri gönderilmesini ve bölgeden göç etmek zorunda bırakılan Türkmen nüfusun geri gelmesinin sağlanmasını talep eden Ergeç, Saddam döneminden sonra da aynı politikaların uygulanmaya devam edilmesinden şikayetçi. İşgalden beri Türkmenler'e yönelik şiddetin, önceki dönemlere kıyasla çok daha fazla olduğunu söyleyen Ergeç, Kerkük'ün bir Türkmen kenti olduğu gerçeğinin değiştirilemeyeceğini ifade etti. Ergeç, "İnsanlarım öldürülüyor, memleketim bombalanıyor. Bunlara, Irak'ın genelinde rastlandığını söyleyebilirsiniz. Ama neden sadece Türkmenler'in bulunduğu bölgelerde daha yoğun yaşanıyor?" diye sordu. Gerçekleştirilemeyen Kerkük referandumunu bir ölüye benzeten Ergeç, ölülerin tekrar canlanmasının mümkün olmadığını, bunu Birleşmiş Milletler'in de başaramayacağını kaydetti.