Irak'taki Direniş Örgütlerinin Listesi
İlk bomba 20 Mart 2003'te Bağdat'a atıldığında, işgal güçleri Irak’ta pek yakın zamanda kazanacakları zaferi kutluyorlardı.
Irak direnişi çuvala sığmıyor
İlk bomba 20 Mart 2003'te Bağdat'a atıldığında, işgal güçleri Irak’ta pek yakın zamanda kazanacakları zaferi kutluyorlardı. ABD ve müttefikleri Irak’ta kazanacakları zaferin ardından Ortadoğu’da yeni işgallere girişecekler, ABD yönetimindeki Neo Conlar’ın bir çoğunun hisse sahibi olduğu büyük şirketler Irak’ı bir pazar haline getirecekler ve haç hilale karşı tarihi bir üstünlük elde edecekti. Bu savaş mutlaka kazanılmalıydı. Fakat işler hiç de ABD ve dostlarının düşlediği gibi gelişmedi. 2 sene önce 1 aya yakın kaldığım Irak’ta yaşlı bir amcadan dinlediğime göre; Irak direnişi Bağdat’lı bir kadının Irak Ordusu’nun depolarından aldığı bir el bombasını ABD askerlerinin üzerine atması sonucu başlamış. Irak halkı tam 4.5 yıldır teknolojinin son nimetleriyle (!) donatılmış işgal ordularına karşı bağımsızlık mücadelesi veriyor. Direniş 4.5 yıldır şehir şehir, sokak sokak, ev ev sürüyor. Irak direnişinde son aylarda meydana gelen yapısal değişiklikler ise; başta Arap Medyası olmak üzere dünya kamuoyunun gündeminde. İşgalin ilk yıllarında dağınık ve parçalı bir yapıya sahip olan Irak’taki direniş hareketleri artık birleşiyorlar. Birlikteliğin amacı ise direnişin bir elden yürütülmesi, direniş üzerindeki şüphelerin giderilmesi ve kim yaparsa yapsın masum insanlara yönelik saldırıların önüne geçilmesi. Direniş hareketleri ayrıca Arapça ve İngilizce yayın yapan internet siteleri vasıtasıyla da işgal medyasına karşı büyük bir propaganda savaşı başlattılar. Irak’da zaten zor günler yaşayan işgal orduları, birlik olan direniş güçleri karşısında artık daha fazla sıkışacaklar. Bu sadece bizim iddiamız değil. ABD’li bir çok ting tank kuruluşunun düşünceleri de bu yönde. Artık Irak’ta kimse direnişe rağmen ve direnişin gücünü gözardı ederek gelecekle ilgili siyasi bir hamlede bulunamayacak gibi gözüküyor. Çünkü lif lif örgütlenmeye başlayan Irak direnişi, artık çuvala sığmıyor.
ADEM ÖZKÖSE [email protected]
Irak’taki direniş son 50 yılda meydana gelen kurtuluş savaşları arasında belki de üzerinde en çok spekülasyonlar üretilen bağımsızlık mücadelesi oldu. Irak’taki direnişle ilgili bu kadar yoğun şekilde tartışmalar yaşanmasının özellikle iki temel nedeni var. Bu nedenlerin ilki ABD’nin etki altında bulundurduğu haber ajansları, televizyonlar ve gazeteler vasıtasıyla Irak’taki direnişle ilgili bilgi ve haberlerin çarpıtılması. ABD kamuoyu ve İslam Dünyası belki de tarihin en etkili dezanformatik kuşatmasıyla karşı karşıya. Kitle iletişim araçları vasıtasıyla zihinler işgal ediliyor, kafalar karıştırılıyor. ABD’nin Bağdat’taki Yeşil Bölge’de Iraklı gazetecilere özel dersler verdiği, rüşvet olarak dolarlar ikram ettiği kamuoyu tarafından da gayet açık şekilde biliniyor. Irak’tan dışarı çıkan haberlerin büyük bölümü ABD’nin filitresinden geçiyor. ABD Ordusu Bağdat’da özel bir propanda grubu oluşturdu. Bu propaganda grubu ne yazık ki özellikle İslam Dünyası’na yönelik verilen psikolojik harbi başarılı bir şekilde yürütüyor. Şu an Ürdün’de ikamet eden Irak’lı gazeteci arkadaşım Casim Şemmeri; Irak direnişiyle ilgili dünya medyasında çıkan haberlerle ilgili istatistiksel bir araştırma yapmıştı. Bu araştırmaya göre medyada çıkan direniş haberlerinin %70’inin gerçekle hiç bir ilgisi yok. Bir de hadisenin bir başka boyutu var. Özellikle Orta Irak’ta ABD’ye rağmen gazetecilik yapmak ölümle randevüleşmek anlamına geliyor. İlla embeded olacaksınız ve dünyaya ABD Ordusu’nun istediği şekilde haberler yayacaksınız.
SİVİLLERİ DİRENİŞÇİLER Mİ ÖLDÜRÜYOR?
Irak direnişinin bu denli tartışılmasının ikinci nedeni ise, sivillere yönelik gerçekleştirilen saldırıların arkasında direnişçilerin olduğu tezinin yaygın bir görüş haline gelmesi. Irak direnişi denince artık bir çok insanın aklına Bağdat sokaklarında patlayan arabalar, pazar yerlerine konulan bombalar geliyor. Peki bu iddialar doğru mu? Direniş grupları bu iddiayı kendi sitelerinde yayınladıkları bidiri ve açıklamalarla kesinlikle reddediyorlar. Hatta direniş gruplarının yöneticileri yaptıkları açıklamalarla, kendilerine bağlı olan savaşçılara sürekli olarak sivillerin bulunduğu bölgelerde eylem yapmamaları yönünde talimatlar gönderiyorlar. “Direniş sivil öldürüyor” iddiası en çok direniş gruplarını rahatsız ediyor. Çünkü bu görüşün yaygınlaşması direnişe olan kamuoyu desteğini olumsuz yönde etkiliyor. Irak’taki direniş gruplarının sözcülerinden Abdurrahman Zübeyd bu konuyla ilgili şunları söylüyor: “Amaçsızca insanları öldürmek direniş değil katilliktir. İslami direnişin bir takım ilkeleri ve ahlakı var. Savaş sadece düşmana odaklanmalı. Eli masum kanına değen kişi direnişçi olamaz. Müslümanlar kendi içlerinden çıksalar dahi, masumlara kastedenleri reddetmeliler. Biz Irak’lı direnişçiler olarak bu insanları reddediyoruz.”
IRAK DİRENİŞİNİN YAPISI
Geçtiğimiz aylarda birleşme kararı alan Irak direnişi kitle olarak üç sosyal yapıya dayanıyor. Bu yapılar şunlar: “Iraklı İslamcılar, yabancı direnişçiler ve milli-dini gruplar.” Direnişin ana gövdesini oluşturan Iraklı İslamcılar desteklerini daha çok Sunni halktan alıyorlar. Iraklı İslamcılar şu an “Islah ve Cihad Cephesi” ile “Cihad ve Değişim Cephesi” isimli 2 siyasi oluşumun altında toplandılar. Bu iki direniş grubuna Heyeti Ulema’nın içindeki Irak’lı alimlerde yoğun şekilde destek veriyor. Orta Irak’ta son derece etkili olan bu grup, son birleşme kararının ardından 50 bin kişilik bir milis gücüne ulaştı. Irak’ta 2. olarak güçlü olan direniş cephesi ise dini ve milli grupları bünyesine toplayan “Cihad ve Özgürlük Yüksek Komutanlığı”dır. Bu grubun içinde eski askerlerden Nakşibendi Tarikatı mensuplarına kadar irili ufaklı 22 grup var. Tikrit, Bağdat ve Mahmudiye’de etkili olan bu grup ise şu an 25 bin kişilik bir askeri güce sahip. Bu grubun liderliğini Saddam’ın eski komutanlarından İzzet ed-Dûrî yapıyor. Irak’ta etkin olan bir başka grupta El Kaide’nin Irak kolu olarak bilinen Irak İslam Devleti Grubu. Bu grup daha çok Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye gibi ülkelerden gelen gençlerden oluşuyor. Bu grup ABD güçlerine ve Irak’taki işbirlikçi unsurlara işgalin başından beri büyük kayıplar verdirdi. Grubun bünyesinde kendini patlatmaya hazır yüzlerce canlı bomba eylemcisi bulunuyor. Ancak Irak İslam Devleti Grubu şu an Ensar es-Sünne hariç, bütün gruplarla problemler yaşıyor. Orta Irak’ta bir İslam Devleti ilan eden grup, diğer grupların kendisine bağlanmasını istiyor.Diğer direniş grupları ise bu isteği reddediyorlar. Bu grup ayrıca Şii ve Sunni gruplar tarafından tekfirci olmakla ve şiddet kullanmada ileri gitmekle de suçlanıyor. Irak direnişinin en büyük açmazı diğer grupların El Kaide ile yaşadığı problemler. Irak İslam Devleti eğer siyasi ve askeri stratejisinde bir değişikliğe gitmezse, önümüzdeki aylar diğer direniş gruplarının tasviye girişimlerine bile maruz kalabilir. Bunun işaretleri daha şimdiden veriliyor.
- İşte merak edilen Irak Direnişi’nin Haritası
Sünni Gruplar:
-Islah ve Cihad Cephesi:
1) Irak İslam Ordusu
2) Mücahidler Ordusu
3) Fatihler Ordusu
5) Irak İslami Direniş Cephesi
6) Irak Hamas’ı
-Cihad ve Değişim Cephesi
1) 1920 Devrim Tugayları
2) Raşidin Ordusu
3) Müslümanlar Ordusu
4) Davet ve Ribat Seriyyeleri
5) Irak Mücahid İslami Hareketi
6) Rahmanın Askeri Seriyyeleri
7) Temkin Tugayları
8) Sultan Muhammed el-Fatih Tugayları
Dini ve Milli Gruplar:
-Özgürlük ve Cihad Yüksek Komutanlığı
1) Nakşibendi Tarikatı Bağlıları Ordusu
2) Sahabe Ordusu
3) Murabıtlar Ordusu
4) Hamza Ordusu
5) Mesaj Ordusu
6) İbnu'l Velid Ordusu
7) Mücahidlerin Birlik Komutanlığı
8) Özgürlük Tugayları
9) Mustafa Ordusu
10)Irak'ın Kurtuluşu Ordusu
11)Şehidler Seriyyesi
12)Sabredenler Ordusu
13)Mezopotamya Cihad Tugayları
14)Kürt Bölgesini Kurtarma Şövalyeleri
15)Basra Cihad Seriyyeleri
16)Felluce Cihad Seriyyeleri
17)Irak Milli Kurtuluş Cephesi
18)Hüseyin Devrimi Seriyyeleri
19)Güney Kurtuluş Seriyyeleri
20)Hanin Ordusu
21)Diyala Kurtuluş ve Cihad Seriyyeleri
22)Yüksek Irak Kurtuluş Seriyyeleri
Yabancı Gruplar:
-Irak İslam Devleti
1) Irak el-Kaidesi
2) Ehli Sünnet vel Cemaat Ordusu
3) Tevhid ve Cihad Tugayları
-Şii Gruplar:
-Mehdi Ordusu
-Cennetin Askerleri
-Molla Hasan’ın Grubu
Komünist Gruplar:
Irak Komünist Partisi
Irak Özgürlük Cephesi
-Hiç bir grupla bağlantısı olmayan gruplar:
1-Ensar es-Sünne
2-Ebu Bekir Sıddık es-Selefi Ordusu
3-Medinei Münevvere Seriyyeleri
-Grupların operasyon yüzdeleri:
- Sünni Gruplar: (% 40)
-Baasçı Gruplar: (% 30)
-Yabancı Gruplar: (% 20)
-Şii Gruplar: (% 10)
“K. Irak Operasyonu’na karşı çıkıyorlar”
Iraklı direnişçiler yaptıkları açıklamalarda Kuzey Irak’taki gelişmelerden Barzani ve Talabani’yi sorumlu tutarken, Türk Ordusu’nun Kuzey Irak Operasyonu’na da karşı çıktılar. En güçlü direniş gruplarını bünyesinde barındıran “Cihat ve Değişim Cephesi”, Kuzey Irak'ta yaşanan gelişmelerin Irak'ı bölünmeye götürdüğünü belirterek, Kürt halkını ABD ve İsrail’le işbirliği yapmamaları konusunda uyardı. Cephe, Türkiye'den de bölgeye askeri operasyon düzenlememesini, sorunun siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesini istedi. Kuzey Irak'ın tüm oyunculara açık bir sahne, her türden işgalci için verimli bir coğrafya ve her türden kötülük için barınak olduğunu belirten Cephe, Kuzey Irak’ın PKK tarafından üst edinilmesine de karşı çıktıklarını açıkladılar. “Cihat ve Değişim Cephesi”nin bildirisi şu taleplerle sona eriyor:
1-Türk hükümetinden Kürt halkının içindeki masum sivillere de zarar verebilecek bir askeri operasyona girişmeden önce, krizi çözmek için tüm siyasi ve diplomatik yolları denemesini rica ediyoruz.
2-Irak halkının ve topraklarının birliğini savunuyoruz ve ülkemizin kuzeyinde yaşananlardan işgalcileri, hükümeti ve işbirlikçi Kürt liderliğini sorumlu tutuyoruz.
3- Kürt halkını Müslüman kimliklerine sahip çıkmaya ve Irak'ın parçalanması ya da zarar görmesi için araç olarak kullanılmamaya çağırıyoruz."
GERÇEK HAYAT