Celali, İran İslam Cumhuriyetinin nükleer elit grupları hakkında bilgi toplaması için Mossad Subayları tarafından yönlendirildiğini belirtti.

Celali’nin ifadelerinde kaydettiklerine göre, Mossad Subayları onun kabiliyetlerini değerlendirdikten sonra, yavaş yavaş işbirliği ortamını oluşturup, Celali’yi İran’da casusluk yapmaya ve kendilerinin istediği yerlerden bilgi toplamaya doğru yönlendirdiler.

Celali bu aşamayı şöyle anlatıyor: “İş görüşmelerinden hedefleri, bir savunma projesi hakkında bilgi toplamaktı. Ben de o projede Mühendis Dr. Şehriyari ve Dr. Alimuhammedi gibi bir elit grubun yanında yer alıyordum.”

Celali yine şöyle devam ediyor: Genelde söz konusu ettikleri şey şuydu: “Siz bir doktor olmanıza rağmen bu belgelere göre bu projede varsınız. Bizim bu konuda çok kapsamlı bilgilerimiz var. Çeşitli kanallar aracılığıyla bu bilgileri elde edebildik. Fakat eksik kalan bazı yanları var. Onlar tamamlanırsa pazıl da tamamlanacak. Ayrıca bazı bilgilerin doğruluğu da teyit edilmiş olacak. Dolaysıyla sizin işiniz doğrultusunda bir takım sorular olcaktır, ki bizim onları sizden öğrenmemiz gerekecek” diyorlardı.

İran asıllı Siyonist İsrail casusu Ahmed Rıza Celali verdiği ifadelerinde Mossad’ın kendisini işe almak için değişik yöntemler uyguladığını belirtti.

Celali, verdiği ifadelerinde Mossad’ın kendisini çalışmaya bağlamak için değişik bir tehdit yöntemini kullandığını kaydetti.

Celali bu bağlamda, Mossad’ın başvurduğu 2 yöntemden söz ederken şöyle yazdı: “Soruları öyle bir şekilde soruyorlardı ki, bana 2 seçenekten başka çıkış kalmıyordu. “Ya geçmişinden dolayı Avrupa’da yasal takibata alınırsın; hapishaneye atılabilirsin, hatta aynı sorun eşinizin de başına gelebilir” derlerdi. Bir de o zaman benim tek bir oğlum vardı. Onu da bahane ederek, “Oğlun burada kimsesiz kalabilir. Bu sorunlardan kurtulman yıllar sürebilir. Yahut da bizim sizinle özel bir şimiz olmaz. Kendiniz de biliyorsunuz, bu proje 60 yıl öncenin projesi. Sizin bize yapacağınız yardım, bizim bilmediğimiz kısımlar hakkında bize bilgi vermek” diyorlardı. Böylece 2 tercih arasında bırakılmıştım ve kendime hiçbir çıkış yolu göremiyordum. Neticede nihayet onlarla bazı konularda bağlantı kurmayı kabul ettim.”

Celali daha sonra şöyle devam ediyor: “Örneğin bir takım fotoğraflar, bazı uydu haritaları ve bir binanın doğru olup olmadıklarını sordular bana. Bir sonraki aşamada yeni isteklerle geldiler. Mesela filan adam orada neci? Acaba kilit adamlar orada bulunuyorlar mı? Acaba araştırmaları bilimsel midir? gibi sorular sorarlardı. Sen gidersin, gelirsin, derlerdi. Veya bu projede yer alan adamlar hala o bilimsel merkezlerde mi bulunuyorlar? Haftada 1 gün geliyor, 5 gün gelmiyorsa o 5 gün nereye gidiyor? diye soruyorlardı. Benim işim tıbbi alanla ilgiliydi elbette. Ve onlar da o bağlamda ne tür projelerin olabileceği ve o projelerdeki kilit adamların ne seviyede olduklarını bilmek isityorlardı.”

Devamı gelecek… (yazilimedya.com)

Yazının 1. bölümü