İran, ABD'nin artan baskısına rağmen Amerikalı yetkililerle doğrudan müzakere etmeyi reddediyor.

Tahran, bir yandan tüm senaryolara hazır olduğunu vurgularken, diğer yandan ABD'nin bölgedeki askeri varlığını artırması ve "İran'ın nükleer programının tamamen sökülmesi" yönündeki talepleriyle karşı karşıya.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, "Kimse İran'a saldırmaya cesaret edemez," diyerek ülkesinin kararlılığını vurguladı.

Arakçi, İran'ın askeri ve sivil hazırlıklarının, ülkeye güç ve caydırıcılık sağladığını belirtti.

ABD ile müzakere olasılığına ilişkin olarak Arakçi, "İran İslam Cumhuriyeti, azami baskı veya tehdit altında doğrudan müzakerelere girmeyecektir," ifadelerini kullandı.

Bakan, ABD'nin İran'a yönelik tutumunda temel bir değişiklik olmadığı sürece doğrudan bir diyalogun mümkün olmayacağını belirtti.

Arakçi'nin açıklamaları, İran'ın devrim lideri Ayetullah Ali Hamenei'nin görüşleriyle örtüşüyor.

Hamenei, ABD'nin müzakere çağrısını "küresel kamuoyunu aldatma" olarak nitelendirmişti.

Beyaz Saray: Tüm seçenekler masada

ABD tarafında ise Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, ülkesinin "İran'ın nükleer programının tamamen sökülmesini" hedeflediğini ve Tahran'ın nükleer silah edinmesine izin vermeyeceklerini yineledi.

CBS News'e konuşan Waltz, İran'ın nükleer silah sahibi olmasının tüm Orta Doğu'yu bir silahlanma yarışına sürükleyeceğini belirtti.

Waltz, İran'ın nükleer programından şeffaf bir şekilde vazgeçmesi gerektiğini ve "tüm seçeneklerin masada" olduğunu vurguladı.

Öte yandanuranyum zenginleştirme seviyesi, programın en tartışmalı noktasını oluşturuyor.

2015 anlaşması uyarınca İran'ın uranyumu yüzde 3,67 seviyesinde zenginleştirmesine izin veriliyordu.

Fakat Trump'ın 2018'de anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulaması sonrasında İran, zenginleştirme seviyesini yüzde 60'a yükseltti.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) son raporuna göre, İran'ın yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum stokları "son derece endişe verici" bir şekilde arttı.

UAEA'nın ölçütlerine göre, İran şu anda yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş 250 kilogram uranyuma sahip.

Bu miktar, teorik olarak daha da zenginleştirilirse altı nükleer bomba yapmaya yetiyor.

Amerikalı yetkililerin "İran'ın nükleer programının tamamen sökülmesi" talebi, uranyum zenginleştirme sürecinin durdurulması ve rezervlerin İran dışına taşınması anlamına geliyor.

Ancak, İran'ın bu tür talepleri kabul etmeyeceği öngörülüyor.

Obama yönetimi döneminde de ABD'nin zenginleştirmenin tamamen durdurulmasını talep ettiği, fakat nükleer anlaşmada farklı bir sonuca ulaşıldığı biliniyor.(YDH)