İran Meydan Okudu

İran Meydan Okudu

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ülkesinin 20 Temmuz'a kadar Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya (5+1) ile nükleer anlaşma sağlanması konusunda kararlı olduğunu belirterek, "Önümüzdeki üç hafta içinde gereksiz

Zarif, video paylaşım sitesi Youtube'dan 5+1 ülkelerine hitaben  yayınladığı mesajında, Batılı hükümetlere müzakerelerin son anında imtiyaz  kazanma çabası peşinde olmamaları konusunda uyardı ve yaptırımların İran'a boyun  eğdiremeyeceğini söyledi.

Arak Ağır Su Reaktörü'nün yakın zamanda faaliyet göstermeye  başlayacağına işaret eden Zarif, "Önümüzdeki üç hafta içinde tarih yazmak için  eşsiz bir fırsata sahibiz. Bu, İran'ın nükleer programı konusunda kapsamlı bir  anlaşmaya varmak ve bizi son haftalarda Irak'ta meydana gelen korkunç olaylar  gibi ortak sorunlara çözüm bulma çabalarından alıkoyan gereksiz nükleer krizi  sonlandırmak için eşsiz bir fırsat" dedi.

BASKI VE YAPTIRIM DOĞRU YOL DEĞİL

Süreçle ilgili bilgi veren Zarif,  "Nükleer mesele 2005 yılında çözüme kavuşturulabilirdi.  İranlıların baskıya tepki vereceklerini söylediğimde sözlerim dikkate alınmadı. George Bush  hükümeti, uranyum zenginleştirmenin durdurulması talebinde ısrar ederek tüm  anlaşmayı bozdu. Sonraki 8 yılda da baskı ve yaptırım yolunu seçtiler.  Yaptırımlar tam anlamıyla sarsıcı ve hatta ölümcüldü. İranlı kanser hastaları,  kendi bütçeleriyle bile ilaçlarını temin edemiyorlardı, çünkü dünya kanser  bankaları İran sermayesinin transferini önlemek için ABD Hazine Bakanlığı  tarafından baskı altında tutuluyorlardı. Ancak, bilim adamlarımızın öldürülmesi,  çevresel felaketlerle sonuçlanma riskine rağmen nükleer tesislerimize yapılan  sabotajlar ve sürekli tekrar edilen askeri tehditler, bir işe yaramadı ve nükleer  programımızı durduramadı. Aslında bu girişimlerin tümü ters tepti" dedi.

BUNA BİZİ ABD ZORLADI!

Uranyum zenginleştirmenin durdurulması konusundaki ısrarın İran'ın  santrifüj sayısının 100 katına çıkarak 20 bine ulaşmasıyla sonuçlandığını  belirten Zarif, "Amerika yapımı olan araştırma reaktörümüze yakıt satmamaları  bizi yakıt üretmek için uranyum zenginleştirme seviyemizi yüzde 3.5'tan yüzde  20'ye çıkarmaya zorladı. Kanser hastalarını tıbbi radyo-izotoplardan mahrum  bırakmaları, bizi ağır su reaktörü inşa etmeye ve çok yakın zamanda faaliyete  geçecek tam teçhizatlı komple bir tesis oluşturmaya zorladı. Nükleer tesislerin  bombalanması tehditleri bizi etrafındaki dağlarla korunan Fordo tesislerini inşa  etmeye zorladı. Batılı hükümetler, bu durumu kendi elleriyle yapmalarına karşın  itiraz etmeye başladılar" dedi.

KALICI ANLAŞMA İÇİN ÇABA GÖSTERİYORUZ

Batılı ülkelerin son anda imtiyaz elde etme çabalarının 2005'te  elde  ettiklerinden daha iyi sonuçlar doğurmayacağı uyarısında bulunan Zarif, "Hala  İran'ın müzakere masasına oturmasına ambargoların sebep olduğuna inananlara  sadece şunu söyleyebilirim: İran geçen sekiz yıllık baskı sürecinden, aslında son  35 yıldaki süreçten alnının akıyla çıkmıştır. İran halkı yaptırımlar karşısında  boyun eğmedi, eğmiyor ve eğmeyecek. Mevcut durumu gün geçtikçe kötüleştiren bu  döngüden çıkabilmemiz için hala fırsat var. Karşılıklı saygı duymalıyız. Biz iyi  ya da kötü bir anlaşma değil, uygulanabilir ve kalıcı bir anlaşma sağlanması için  çaba gösteriyoruz. Her anlaşma, taraflardan birinin tutumunu dayatmasıyla değil,  karşılıklı anlayış sonucunda elde edilmelidir" ifadelerini kullandı.

İran'ın gerekli önlemleri alarak nükleer programının her zaman  barışçıl kalacağını garanti etmeye hazır olduğunu belirten Zarif, "İran'ın bomba  ürettiği efsanelerine son vermek için hala bir şans var. 250 yıldır hiç bir  saldırganlık sabıkası olmayan geçmişimiz bu iddiayı kanıtlamaya yeterlidir.  Hükümetim, bu gereksiz krizi 20 Temmuz'a kadar sonlandırmaya kararlıdır.  Meslektaşlarımın da aynı kararlılığa sahip olmalarını umuyorum" dedi.