İran"ı vurmak nükleeri çözmez /Michael Rozeff

İran"ı vurmak nükleeri çözmez /Michael Rozeff

Şu ana kadar İran’ı bombalamamalarının tek nedeni bu saldırganlığı gerçekleştirmek için gerekli bahaneyi yaratamamış olmaları.

Birleşik Devletler uçurumun kenarına doğru hızlı adımlarla ilerliyor. Nükleer gelişimini durdurmak için İran"ı bombalaması durumunda, ABD"nin İslam dünyasının tümüyle ilişkileri ölümcül bir şekilde zehirlenecektir.


Eğer saldırıda nükleer silah kullanırsa, bu, Amerika"nın gelecek kuşaklarının kaderini lekeleyecektir. Bu tür bir saldırı hazırlığı yapıldığı haberleri bir yıl öncesine kadar uzanıyor. Ancak, Amerikan medyası hâlâ böylesi bir saldırının felaket getirecek sonuçları konusunda uyarı yapmakta başarısız.

Irak"taki direniş ve El Kaide gibi hareketler intikam almaya ve dünya çapında yıkıcı eylemler yapmaya hazır ve bu, bize İran"ı bombalamanın sonuçlarının ne olacağını gösteriyor. İslamcı ılımlılar, Amerika"nın İran"ı bombalaması durumunda bu ülkeye karşı savaş ilan eden fetvaları görmezden gelmeyecektir artık. Müslüman Pakistan"ın nükleer silahları var ve bin Ladin bu ülkenin kapı eşiğinde saklanıyor. Eğer bin Ladin şimdiye kadar ele geçirilemediyse, bu ABD"nin Pakistan"a itimadının ne kadar sallantıda olduğunun göstergesidir. Geçmişte ılımlı Müslümanlar bin Ladin gibi aşırıcılara değer vermezdi. Ancak, ABD ve İsrail"in İran tesislerini bombalaması ve çok sayıda masum sivili öldürmesi durumunda, nesiller bunu asla bağışlamayacak ya da bu küstah saldırganlığı unutmayacaktır.

Gelecekte Amerikalılar da topraklarına nükleer bir saldırı düzenlenebilir korkusuyla yaşayacaktır. Uyuşturucuyu cezaevlerinden uzak tutmayı dahi beceremeyen bir ülke, teröristlerin kendi topraklarına nükleer silahlarla bir saldırı düzenlemesini de engelleyemeyecektir, elbette. Amerika"nın çocukları ve torunları, Başkan Bush"a ülkelerini ölümcül bir uçuruma doğru sürüklediği için müteşekkir olacaktır. Hatta, Amerika"nın son 50 yıldır Ortadoğu ve Orta Asya"ya karışarak bu ülkelerdeki dört kuşağı kendi topraklarında kanlı bir savaşa soktuğu için de teşekkür edebilirler! Amerika, karar verdiği bir anda uçurumun eşiğinden geri adım atabilir. Kaderimiz henüz tümüyle karartılmadı. Yön değiştirmek imkansız değil henüz ya da göründüğü kadar karmaşık değil. Richard M. Nixon, Çin"e gitti. Kennedy nükleer deneme yapmayı yasaklayan bir anlaşma için çabaladı. Diplomasi her zaman için ulaşılabilir bir seçenek. Şaşırtıcı hareketler de mümkün ve tüm bunlar ahlaki iklimi tek gecede değiştirebilir. Politik değişikliklere aracılık edebilecek, dünyanın tarafsız ve dini liderleri var. Hatta, bugün Irak"ta ekilen zehirli tohumlar, ABD"yi uçurumdan döndürebilecek adımın atılması için politik açıklamalar yapılması şansını vermektedir. Seçim, cehennem çukuruna hızla atlamak ile mevcut durumdan uzaklaşmak arasındadır. Bugün durduğumuz yer burasıdır.

Güce karşı inatçı bir düşkünlük ve sabit fikirli bağlılık, yanlış yönlendirilen ABD liderliğinin ütopyacı umutları, ülkeyi dönüşü olmayan bir noktaya doğru hızla sürüklemektedir. ABD"nin, yöneticilerimizi körleştiren aşırı bir askeri gücü var. Yöneticilerimiz, bu gücü kullanmanın bize neler getirdiğini göremiyor. Uzun yıllar boyunca kullanımına ket vurulmayan ordunun gücü ABD"li yöneticilerin ahlaksızlığına ve onların eylemlerinin sonuçlarına perde oldu. Şimdi bu yöneticiler, güç kullanımı konusunda tehlikeli bir aldanma içindeler. Bu güç kullanımının getirdiği tehlikeleri görmeyi beceremiyorlar. Şu ana kadar İran"ı bombalamamalarının tek nedeni bu saldırganlığı gerçekleştirmek için gerekli bahaneyi yaratamamış olmaları. (LewRockfell.com, 31 Ağustos 2006