İran'ın Irak'ta sözü geçer mi?

İran'ın Irak'ta sözü geçer mi?

İran'ın mevcut Irak hükümetinde çoğunluğu oluşturan ılımlı Şii ve Kürt gruplar üzerinde nüfuzu olduğundan kimsenin şüphesi yok. Ama İran'ın etkisinin de sınırları olduğunu unutmamak lazım.

Abdülaziz el Hakim'in lideri olduğu en büyük Şii parti, Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi Saddam döneminde İran'dan faaliyet gösteriyordu.

Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin Dava partisi de İran'la yakın ilişki içindeydi. Irak'ın Kürt Cumhurbaşkanı Celal Talabani de geçmişte Tahran'a yakın isimlerden.

Ancak Irak'ta şiddetin ardındaki gruplar bunlar değil.

Direnişçilerin büyük bölümünün, İran'ın pek de etkili olamadığı Iraklı ve yabancı Sünni militan örgütler olduğu düşünülüyor.

Amerikan karşıtı Şii din adamı Muktada es Sadr da İran yanlısı kabul edilmiyor, çünkü Şii olmasına karşın hareket noktası kısmen de olsa Arap milliyetçiliği.

Bazı Şii çevreler mezhep çatışmalarına karışıyor olsa da, İran'ın bu duruma son verecek gücü yok gibi görünüyor. Bu çevreler, Irak'ın en önde gelen Şii din adamı Ayetullah Ali Sistani'yi dahi dinlemiyorlar.

İran'la diyalog fikri daha çok Amerika'nın Orta Doğu'da özellikle İsrail - Filistin anlaşmazlığında, genel anlamda daha yararlı bir dış politika izleme önerisi olarak görülmeli.

Lübnan, Irak ve Filistin'deki tüm İslami gruplar üzerinde büyük nüfuzu olan İran, bu bağlamda önemli bir rol oynayabilir.