İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya (5+1) arasında İran'ın nükleer programına ilişkin Cenevre'de yürütülen müzakerelerin üçüncü turunda, üçüncü gün görüşmeleri sürüyor.

BM Cenevre Ofisi'nde gerçekleşen müzakerelerde bu sabah, 5+1 heyetine başkanlık yapan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ile İran heyetine başkanlık eden İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ikili görüşme yaptı.

Ashton, daha sonra 5+1 ülkeleri siyasi direktörleri ile bir araya geldi.

AB Yüksek Temsilcisi Ashton'ın Sözcüsü Michael Mann dün yaptığı kısa açıklamada, önemli ve detaylı görüşmeler gerçekleştirildiğini belirtmişti.

İran, çözülmesi gereken "ciddi meseleler" olduğunu belirtirken, Batılı bir diplomat "belirgin bir açıklık" olduğunu söyledi.

Önemli mevkideki İranlı bir müzakereci, bu aşamada Dışişleri Bakanlarının görüşmelere katılıp katılmayacağının belli olmadığını söyledi.

İran lideri Ruhani ise, Twitter hesabından, "5+1 ülkeleri İsrail'den bağımsız karar almak zorunda, çünkü İsrail sadece kendi çıkarını gözetiyor, onlarınkini değil" yorumunu yaptı.

Bir anlaşmaya varılması halinde, uygulanan yaptırımların yumuşatılması karşılığında İran'ın uranyım zenginleştirme faaliyetini sınırlayabileceği konuşuluyor.

Masadaki anlaşma, ilk etapta İran'a uygulanan yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran'ın programının ilerlememesi ve bazı durumlarda geriye doğru gitmesini öngörüyor. Altı aylık bir süre için geçerli olması beklenen anlaşma, daha kapsamlı bir uzlaşı için gerekli ön metni oluşturuyor.

Diğer taraftan, İran heyetinin, müzakerelere ilişkin pek çok konunun yanı sıra anlaşma metninde uranyum zenginleştirme hakkının yer almasını istediği belirtiliyor.

Cenevre'deki müzakerelerin ikinci turunda AB Yüksek Temsilcisi Ashton, 5+1 ülkeleri dışişleri bakanlarını da görüşmelere çağırmış ve müzakereler bir gün daha uzamıştı.

7 ülke temsilcisi ay başındaki görüşmeleri bir anlaşmayla tıklayın sonuçlandıramamıştı.
Ay başındaki görüşmeleri tıkayan konulardan biri, İran'ın Arak'ta inşa ettiği ağır su reaktörüydü. İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının tanınmasında ısrar etmesi de diğer bir konuydu.