İşgalcileden İtiraf: Güvenlik tehdidi ortadan kaldırılmadı.
Metulla yerleşim konseyi başkanı İsrail gazetesi Maariv'e kuzeydeki güvenlik kaybı, orduya olan güven kaybı hakkında konuşuyor ve Lübnan'la yapılan anlaşmayı eleştiriyor.
İşgalci Etla Yerleşim Konseyi Başkanı David Azoulay, İsrail gazetesi Maariv'e verdiği demeçte, kuzeydeki güvenlik eksikliğini ve özellikle "Lübnan'la yapılan kötü anlaşma" nedeniyle orduya olan güven kaybını ele aldı.
Azoulay, yerleşimcilerin başka bölgelere sürüldükten sonra kuzeye geri dönmelerinin ayrıntılarını aktarırken, "esas olarak ortadan kaldırılmayan güvenlik tehdidinden korktuğunu" ifade etti.
Aynı zamanda, "yerel meclisin evlerinin yarısından fazlası savaşta hasar gördü ve bazıları tamamen yıkıldı" diyen Azoulay, yerleşimin "geri dönmeyecek olanların yerine sakinleri getirmek için mükemmel bir altyapıya ihtiyacı olduğunu" vurguladı.
Azoulay'a göre, tüm bunlar "hala güvenliğimiz yokken" gerçekleşiyor. "Eski bir yarbay olarak, güvenlik ve askeri kurumlara mensup biri olarak, 7 Ekim'den bu yana insanların orduya olan güveninin azaldığını biliyorum," dedi.
Azoulay, "Hizbullah Hamursuz Bayramı arifesinde iki roket atarsa IDF buna güçlü bir karşılık verecek mi?" sorusuna, "Hükümet karşılık vermeyecek, bunun yerine ordu görevini yapmak için terk edilmiş bir tepeyi vuracak, hepsi bu," yanıtını verdi.
Azoulay, “Başbakan Benjamin Netanyahu, zayıf ve istikrarsız olan ve 2006'da tutmayan 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararına uymamalıydı” dedi.
“Uzun vadeye baktığımda çok endişeliyim ve anlaşmanın süreceğini sanmıyorum” diyen Azoulay, ‘IDF Lübnan'ı terk ettiğinde Hizbullah'ın kendini rehabilite edeceğine ve kendi 7 Ekim saldırısını düzenlemeye çalışacağına’ inandığını ifade etti.
Aynı bağlamda, Wallah web sitesi daha önce İsrail Deniz Kuvvetleri eski komutanı Yedek Tümgeneral Eliezer Cheney Marom'un Lübnan ile ateşkes anlaşmasını eleştirdiğini aktarmıştı.
Yakın zamana kadar kuzeyin rehabilitasyonundan sorumlu olan Marom, İsrail'in anlaşmayı aceleyle imzaladığını savundu.
Marom, “Görünüşe göre Amerikalılar bize baskı yaptı ve biz de kötü bir anlaşmayı kabul ettik” dedi.