Gazze Şeridi'ndeki Filistinli gazeteciler, 7 Ekim'de soykırımın başlamasından bu yana İsrail işgali tarafından doğrudan hedef alınmakta ve benzeri görülmemiş bir tasfiyeye maruz kalıyor İsrail bugüne kadar 171'den fazla gazeteci ve medya çalışanını şehid etti resmi makamlar ve medya Filistinli gazetecileri "terörizmle" suçladı

Son günlerde, foto muhabiri Hamza Müşteha, Gazze Şehri'nin batısındaki Salah al-Din Okulu'na düzenlenen İsrail bombardımanında şehit olmuştur. 2018'de geri dönüş yürüyüşleri ve kuşatmanın kırılması sırasında şehit olan foto muhabiri Yaser Müşteha'nın kardeşi olan Müşteha, Al-Quds TV kameramanı Hussam Dabaki ile birlikte Maghazi kampındaki evini hedef alan bir bombardımanda eşi ve ailesinin birkaç üyesiyle birlikte şehid etti.
Bu cinayetlere, İsrail işgal ordusu sözcüsü Avichai Adrai'nin düzinelerce Filistinli gazeteci ve haberciyi, son olarak da Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Al Jazeera muhabiri Anas al-Sharif'i tehdit eden broşürler aracılığıyla yaptığı doğrudan ve açık kışkırtmalar eşlik etti.

Filistinli gazetecilerin kasıtlı olarak hedef alınması
Son iki ayda gazetecilerin hedef alınması önemli ölçüde arttı ve her hafta en az iki gazeteci şehit olurken, diğer gazeteciler de devam eden katliamları haberleştirmek için bir bölgeden diğerine geçerken yaralandı ve saldırıya uğradı.
Gazeteci ve saha muhabiri Alaa Salameh, bu savaşın Gazze'nin tanık olduğu tüm savaşlardan farklı olduğunu, neredeyse her iki günde bir bir gazetecinin şehit olduğunu söylüyor.

Filistinli Gazetecileri Koruma Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Usame Radi isişgalin savaşın başlangıcından bu yana Gazze Şeridi'nde 171'den fazla gazeteciyi şehid ettiğini ve bu gazetecilerin ister sahada özel basın ceketleriyle çalışırken, ister işyerlerinde ya da medya haberlerini kolaylaştırmak için basın çadırlarında, hatta aileleriyle birlikte başlarına yıkılan evlerinde ya da barınmak için çadırlarda olsun hedef alındığını sözlerine ekledi.