İsmailağa camiinde işlenen cinayet ve ardından meydana gelen linç olayı, medyaya yansıyan yeni bilgilerle tuhaf bir yöne gitmeye başladı. Olay, "sauna çetesi" olarak bilinen oluşumun lideri olduğu belirtilen Kasım Zengin"in ifadeleriyle farklı bir boyut kazanmaya başladı.

İsmailağa olayının patlak verdiği ilk günlerde konunun Orhan Pamuk"un "Benim Adım Kırmızı" romanındaki cinayete benzediği düşünülebilirdi. Müritler arası kıskançlığın bir tövbekar suçlu tarafından abartılmasından böyle bir cinayet ortaya çıkmış olabileceği yorumlarına prim verilmişti. Fakat işin içine mafya oluşumlarının da girmesiyle konu Da Vinci Şifresi havasına bürünmeye başladı.

Bu olayın devletin üst kademelerine verilmiş mesaj olarak geliştiğini söylersek mesajın adresi doğrudan Başbakan Erdoğan olacaktır. Bir süredir Erdoğan"ın cumhurbaşkanlığını engellemek için Sonbahar senaryolarından bahsediliyordu. Bu olay, o senaryoların öncü sarsıntısı olabilir.

İsmailağa olayı Erdoğan için iki açıdan büyük bir sorun.

Birincisi, Erbakan hükümetine yönelik 28 Şubat darbesi içinde tarikatlar irtica bağlantılı olarak ve ideolojik temalarla kullanılmışken Erdoğan doğrudan mafya bağlantılı tarikat olgusuyla köşeye sıkıştırılmak isteniyor. Bu olayda Erdoğan, "mafyalaşmış tarikat"lere destek veren bir siyasetçi olarak anılmak isteniyor.

İkincisi, olayın Erdoğan"la cemaatler arasında kopuş yaşanması ve Erdoğan"ın İslami kesimle bağlantısının koparılması için de elverişli malzeme sunuyor olmasıdır. Van üniversitesi ve Şemdinli iddianamesi olaylarıyla Fethullah Gülen cemaatiyle arası bozulan Erdoğan, bu olayla İsmailağa cemaatinden de koparılabilir.

Cumhurbaşkanı seçilmeye odaklanan Erdoğan bu olayda İsmailağa cemaatini kollamayacaktır. Konuyla ilgili olanlar da bu gerçeğin farkındadır. Hem Erdoğan"ın koruma kalkanı kalkmışken bir cemaati tasfiye etmiş, hem de koruma kalkanını kaldıran Erdoğan"ın köklerinden birini daha budamış olacaklardır.

Seçime doğru giderken AKP"nin ilişkisinin kopacağı bir diğer cemaatin de İsmailağa olacağı böylelikle kesinleşmiştir. Bilindiği gibi bir süre önce Erdoğan"ın Fethullah Gülen ve İskenderpaşa cemaatleriyle ilişkisi kesilmişti.

Bu olayla yeni 28 Şubat darbesinin teması ortaya çıkmıştır. Bundan böyle tarikatlerin ideolojik suçlamayla baskı altına alınarak avantaj sağlamalarını sağlamak yerine mafya bağlantıları icat ederek gözden düşürülmeleri gündemde olacaktır.

bilgihikmet.com