İsmailağa olayı oyun hamuru gibi!
Medyanın gündeminden düşmeyen İsmailağa camii olayının hangi kapıya çıkacağı az çok belli oldu. Mesela Baykalın yaklaşımı o kapıyı işaret ediyor!
İsmailağa cinayeti ve linç girişiminden kaç post çıkarılacağı pekçok kişi için merak konusu olmalı. Ama daha fazla beklememize gerek kalmayacak gibi gözüküyor. Çünkü sorunun cevabı ortaya çıkmaya başladı. Konunun Erdoğan"ın cumhurbaşkanı seçilme(me)siyle ilgili yanına ilaveten çıkarılan başka postlar da birer ikişer ortaya dökülmeye başladı.
İsmailağa camii olayı adeta bir oyun hamuru gibi, dileyen dilediği şekli verebiliyor, bir tek olaydan dilediği sayıda sonuç çıkarabiliyor.
İşte bazı sonuçlar:
1. Baykal"ın "orada cumhuriyet kurmuşlar" yakıştırmasıyla İsmailağa camiinde işlenen cinayetin adli vaka olmaktan çıktığını tesbit edebiliriz. Baykal, dumanı üstünde bir konu olarak Lübnan kriziyle İsmailağa cemaati arasında ilişki kurmayı sağlayacak imalarda bulunuyor. Muhtemelen bu imalar bir süre sonra açık suçlamalara ve rejim bunalımı propagandasına dönüşecek.
2. İsmailağa cemaatinin karıştığı iddia edilen olaylar zinciri ve yeni kurulan bağlantılarla cemaatin mafyayla ilişkilerinden sözedilmeye başlanması dikkat çekici. Dinî bir tarikatin mafya ile ilişkisinden sözedilmeye başlanması bu tür cemaatlerin organize suç örgütü sınıfına sokulması için yeterli gerekçeyi oluşturuyor.
3. İsmailağa cemaatinin mafya bağlantısında "sauna çetesi"nden bahsedilmesi olayın derin devlete temas etmeye başladığı nokta olarak gösterilebilir. Buradan Danıştay saldırısı gibi şüpheli olaylara sıçranması için uygun tramplenin kurulmak üzere olduğu anlaşılıyor.
4. İstanbul"un emniyet teşkilatına yönelik suçlama ve baskıdan İstanbul kadrosunun tasfiye edilmesi beklentisi içinde olunduğu izlenimini edinmek mümkün. Bunun ardında hangi gerçek gerekçenin bulunduğunu şu an bilmiyoruz. Eğer baskı sonuç verir de tasfiye süreci başlarsa bu gerçeklere ulaşmamız mümkün olabilir.
5. İsmailağa olayı Başbakan Erdoğan"ı tam anlamıyla köşeye sıkıştırmış görünüyor. Olayın üzerine gitmekte isteksiz davranan Erdoğan, eğer bunun cumhurbaşkanlığına malolacak bir karar olduğunu görürse gözünü kırpmadan cemaati kurban verebilir. Olayın üzerine giden çevreler, belli ki ya cemaati ya da emniyet teşkilatını almak istiyorlar. Erdoğan hangisini verse kendisi için büyük bir sorun yaratacağının farkındadır. Emniyet örgütünü verirse kurumlar arasında tek dayanağı olan kurumun güvenini de kaybetmiş olacaktır. Cemaati verse 2007 seçimleri büyük riske girmiş olacaktır. Erdoğan burada "benden sonrası tufan" diye düşünüyor ve zaman satın almaya oynuyor olabilir. Bu durumda İsmailağa cemaatinden vazgeçip AKP"nin seçim başarısızlığıyla çok ilgilenmeyebilir. Şimdilik cumhurbaşkanlığına giderek kendini kurtarmayı önemseyen Erdoğan için bu seçeneğin tek açık noktası, AKP"siz bir iktidarın cumhurbaşkanlığı ile ilgili düzenlemeler yaparak Erdoğan"ı Çankaya"ya hapsetmesi olabilir. Hatta biraz daha ısrarlı yeni bir hükümet, Erdoğan"ı Çankaya"dan indirmeyi de başarabilir.
bilgihikmet.com